hesabın var mı? giriş yap

  • eger evlat kisi gurbette ise, her aile ziyaretinde boyle bir sahne mutlaka yasanir. yas, konum, yanindaki kisiler mevzu bahis degildir. evlat kisi benim gibi doymak bilmez biriyse o son kofteyi annesinin doyup doymadigini umursamadan mideye indirir. ancak ne kadar duygusuzca yenilse de, o son kofteler, zihinlerde soganli, acili bir tat birakir. her hatirlandiginda kalbin uzerine bir agirlik coker, anne ozlenir, yastiga sikica sarilinir. bilinir ki baska kimse son koftesini verirken o kadar beklentisiz, samimi, ye kuzum olmayacaktir. anneye bir kere daha minnet duyulur...

  • ya yemin ediyorum kafayı yemiş insanlar. ne magazin konusu oluyorlar ne bir skandalları var, görünene göre mutlu mesut yaşıyorlar işte.

    ip gibi dizilmişler "sıkıcı çift ay çok sıkıcı" falan diye. ne yapsınlar amk siz sıkıcı bulmayın diye söyleyin bari? fileye paraşütsüz mü atlasınlar, ne bileyim ailece köpekbalığı kafesinde falan mı görmek istiyorsunuz? cidden insana yaranmak imkansız, hele ki sözlükte.

  • çok enteresan aslında ünlü birisini dövmek falan. hani bizim buralarda pek yok, ünlü birisini konser vs. olmadan çok göremezsin. demek ki bolluk olunca istanbul gibi büyük şehirlerde ünlü de dövebiliyosun. mesela konya'da pavyonda, az sayıdaki barda olay çıkarsa yine ünlü birisi diye dövmez kimse. ne güzel bişey adamlarda ünlü dövme rahatlığı var, biz en fazla imza ister, selfi yaparız. sövse mesela abi ünlü bulaşmayın deriz, ünlü adamdır yapar deriz geçiştiririz meseleyi. vay amk ünlü dövüyo adamlar.

  • "evinde alkol üretenden zibilyon tane vergi alamadığımız için, insanları zorla sahte alkole iterek çeşitli sağlık sorunları yaşamasını istiyoruz" demenin farklı yolu.

  • nükleer savaşın önündeki yegane duvardır. karşılıklı kesin yok oluş veya karşılıklı garantili imha (mad), nükleer silah kullanacak olan düşmana karşı aynı nükleer gücün kullanılması tehdidinin bu saldırıyı önleyeceğini savunan caydırıcılık teorisine dayanan bir savaş stratejisi ve milli güvenlik politikasıdır.

    teori, mad koşullarında iki tarafında birbirini yok etmeye yetecek kadar nükleer silaha sahip olduğu fikrine dayanır. iki taraftan biri herhangi bir nedenle diğerinin nükleer saldırısına maruz kalırsa eşit ya da daha güçlü bir misilleme yapacağına dayanır. sonucunda da iki tarafın yok oluşu da garantidir.

    doktrinin ilk uygulanması, soğuk savaş sırasında (1940'lardan 1991'e kadar) başlamıştır. iki taraf da vekalet savaşları sürdürse de doğrudan bir çatışma içerisine girmemiştir. bu dönem silah üstünlüğünün ve karşı vuruş kabiliyetinin geliştirilmesi amacıyla iki tarafın da nükleer silah üretimine odaklandığı dönemdir.

    soğuk savaş sovyetler birliği'nin dağılması ile sona erse de günümüzde halen geçerli bir doktrindir ve nükleer savaşın önündeki en büyük caydırıcı etmendir. olası bir saldırıda binlerce nükleer başlık taşıyan füzenin ateşleneceğini varsaydığı için nükleer bombaları önleme çalışmalarının yetersiz kalacağı kesindir ve bunlardan daha büyük önem taşır.

    nükleer başlık taşıyan kıtalararası bir füze patlamadan durdurulabilir mi?

    ilk saldırının, saldırıya uğran ülkenin karşılık vermesini önlememesi amacıyla (second strike), taraflar nükleer saldırı kapasitelerini havadan, karadan ve denizden yapabilecek şekilde gelişmişlerdir. ayrıca füze rampaları birbirinden uzak ve olası patlamalarda tamamı etkilenmeyecek şekilde konuşlandırılmıştır.

    bu strateji, bir gün akıl hastası ve armageddon sevdalısı bir yönetici tarafından yok sayılacak diye düşünüyorum ancak 30-35 yıl daha bunu yaşamayız gibi geliyor. trump & putin ikilisi bunu yapmadıysa bir süre daha kafamız rahat olabilir. putin & biden çekişmesinden böyle bir sonuç çıkmayacaktır.

    kaynak

  • camurun insan bedeni haline geldigine inanan ama buna inanmayanlar var, ustelik evrim insanin maymundan geldigini soyler saniyorlar israrla.

  • yan okulun öğrencilerinden dayak yiyen müdürün, okula gelip 7 öğrenci ile anlaştıktan sonra, yan okulun müdürünü çay içmeye çağırıp,anlaştığı 7 öğrencinin yan okulun müdürünü dövmelerini gülerek izlemesi.

  • doğma büyüme eskişehirliyim.

    teyzemler ve halamlar bursa'da oturuyor, halamın kocası enişte bulgaristan göçmeni.

    kuzenler de doğma büyüme bursalı. teyze tarafı çarşambada, hala tarafı hürriyette oturuyordu.

    çocukluğumda yazları bir ay falan kalmaya bursaya giderdik (yaklaşık 20 sene öncesi)

    o yıllarda eskişehirden bursaya gidince orası bize çok daha güzel geliyordu. hürriyette komşuluk vardı, yazdan yaza gitsek de orada arkadaşlarım vardı, çoğu göçmen çocuklarıydı. çok sevimli temiz mahalleydi. güvenliydi.

    çarşamba daha merkezi, daha güzeldi. apartmanın altında darmstad fırınını hatırlıyorum. her yer yeşil, her yer parktı. akşamları da kültürparka gidiyorduk. o yıllarda eskişehirde kültürpark gibi bir alan sanıyorum yoktu. ailece geç saatlere kadar dolaşır yorgunluk atar eve öyle giderdik.

    geldik bu güne;

    sanırım hürriyet çok bozulmadı ama çarşamba resmen suriye olmuş.türkçe tabela görmek zor. insan kalitesi çok düşük, çok kalabalık, eski rahatlık güvenli ortam yok.

    uzun uzadıya yazmak istemiyorum, kısacası semti mahvetmişler.

    teyzemler çarşambadan dikkaldırıma taşınarak biraz olsun nefes aldılar.

    eski güzel bursa yok.

    şimdi kuzenler nefes almaya eskişehire geliyorlar.

    güzel bursamızı el birliği ile mahvettiler. ve kimse bunu nufus artışıyla sanayiyle göçle falan izah edemez. 20 yıl önce de bursada sanayi vardı, 20 yıl önce de bursa göç alıyordu.

    eski güzel bursa kötü niyetli insanlar tarafında bu hale dönüştürüldü.

    şimdi konuyu siyasete çekmiş olmak istemezdim ama eskişehirde yerelde büyükerşen'e oy atarken aklımdaki şey "eskişehir de bursa gibi olmasın"dı.

    uzun lafın kısası genç sayılabilecek bir yaşta olan ben, kötü yönetilen bir şehrin nasıl kötüye gittiğini, iyi yönetilen bir şehrin de nasıl iyiye gittiğini 15-20 yılda canlı olarak gözlemledim.

    bursa seçimlerinin bedelini ödüyor, eskişehir de seçimlerinin karşılığını alıyor diyebilirim.

  • ya menüden geçtim. niye araplar gibi yerde yiyorsunuz kardeşim? ne bu arap özentiliği?
    masa var sandalye var insan gibi otursanıza.

    mide bulandıran görüntü.

  • "çocukluğumda hayalini kurduğum gençlik bu değildi." diye değiştirmek istediğim cümle. şu gnctrkcll, vodafone özgür genç reklamlarındaki gençler gibi embesil olmak istiyodum aslında. başka çeşit bi embesil oldum. nasip...