hesabın var mı? giriş yap

  • tartismaya acik ama bu islerden hic anlamayan biri olarak su kadar soyleyeyim: bu islerden hic anlamiyorum. tesekkurler.

  • türkiye'de "komşum indirmiş", "kuzenim yazmış" kanunen suç teşkil eden bir eylem için kesinlikle bahane olmuyor. savcılar, hakimler bu açıklamayı zerre kale almıyor. başka birisi itiraf etmedikçe abone her daim sorumlu. haliyle wifi paylaşmak, paylaşımını övmek türkiye sınırları içerisinde felakete davet çıkartmak. aslında bu zaafiyeti kullanarak zarar vermek istediğin birinin hesabından bu tarz paylaşımlarda bulunmak bir saldırı yöntemi olarak bile uygulanabilir.

    o yüzden türkiye'de wifi paylaşımı tavsiye etmeyin. bu önerilen savuşturma yollarını uygulayın. immanuel'i dinlemeyin. o ne dediğini bilmiyor.

  • çalış,
    - denizin 50 metre altına techizatla dal, dalamadığın yere başka bilimsel çalışmaların ürünü teknik araçlar gönder, vakit ve kaynak tüket. kaynağın içinde ömrün de olsun...
    - yeni tütmüş volkanın dibine kadar gir. "dürtsem ısırır mı?" tedirginliğine denk bir tedirginlik yaşa. zehirli gazın içinde kaybol. binlerce santigratlık volkan damlaları arasında örnek topla...
    - 7. kat balkonundan bakmaya korkan insanların olduğu bir dünyada, gezegenin yörüngesine gir, gözlem yap. kainatın sırrına erişir gibi ol.
    - fırtına, kasırga, boran, tayfun kovala. felaketin hızını, çapını ölç.
    - kimsenin görmediği, görse de anlam veremediği, anlam verse de yorumlayamadığı mikroskobik canlıların uğruna hayatını ver. evladından çok bu tipsiz tek hücreli canlıları gör. sanki bir aşk doğacakmış gibi virüs, bakteri incele.
    - birkaç rakamın ve sayının, birkaç harfin ve işaretin oluşturduğu bir grafik dizilişin (formül) karşısında acz içinde bekle, düşün, kafa yor: "belki şu ana kadar fiziğe dair bildiklerimiz yalandı" şüphesinden dolayı.
    - ada ada, tepe tepe, okyanus deniz gez. kuş gözlemle, kertenkele incele, fil tedavi et, at takip et, gorille dostluk kur...

    sonra hıyarın biri ömründe ilk kez tanık olduğu bu gerçeğe, bilgiye, düşünceye sahip çıkıp desin: "bu yazıyordu zaten"

  • ülke olarak bu savaştaki taraflara olan mesafemizi aynen korumamız gerek , zaten ne ukrayna'ya yardım edecek ne de rusya'ya yaptırım uygulayacak gücümüz ve ekonomimiz var maalesef.

  • binilen takside taksici sigara içiyordur ve sorar:
    -hocam sigaranın zararı var mı?
    -aa akciğer kanseri... ehem yok yok içebilirsiniz.

  • bir gün tüm hırsız ve namussuz akp'lilerin yapacağı eylemi şimdiden yapmasıdır.

    akıllılık etmiş.

    biz de arkalarından kendileri gibi şunu diyeceğiz: ''akıllı olanlar gitti! akılsızlar burada kaldı!''

  • olası bir nükleer savaş sırasında saklanmamız gereken yer. türkçe karşılığıyla nükleer serpinti sığınağı. nükleer bomba atıldığında meydana gelecek blast (basınç), ışık-ısı ve en önemlisi radyoaktif serpintiden korunmak için yapılan sığınaklardır.

    bir fallout shelter şu özelliklere sahiptir: sığınak bütünüyle yeraltındadır. gama ışını etkisini asgari düzeyde tutabilmesi için en az 60 cm beton, 20 cm çelik, 8 cm kurşundan veya üst kısmı 90 cm kalınlığında topraktan yapılmış olmalıdır. giriş kısmında birikebilecek radyasyon miktarını en aza indirmek için sığınağın girişi en az iki dik açılı dönüşle sağlanır. sığınak kapısı patlama etkisi ile bükülüp yeniden eski haline gelebilecek yapıdadır. sığınaktaki en önemli sistem havalandırmadır. yüzeye çıkan bir boru aracılığıyla çekilip filtrelenen hava içeriye verilir. bunun için sığınaklara hem elektrikle hem de elle çevrilerek çalışabilen hepa filtreli havalandırma sistemleri yerleştirilir. el yapımı olarak kearny hava pompası da kullanılabilir. bazı sığınaklarda havalandırma çıkışına açılan alternatif kaçış kapağı bulunur. sığınaklarda ek olarak jeneratör için egzoz çıkışı, dışarıyı bakabilmek için periskop ve tuvalet için de ayrı bir havalandırma borusu yerleştirilebilir. nükleer bomba atıldıktan en fazla iki hafta sonra radyasyonun dışarı çıkılabilir bir seviyeye düşeceği kabul edildiğinden sığınakta en az iki haftalık yiyecek ve su bulundurulur. yeterince konserve ve kişi başına günlük en az 4 litre su depolanır. kazma, kürek, çekiç, testere, çakı, mum, ilk yardım çantası, potasyum iyodür, yangın tüpü, el feneri, pille çalışan radyo ve radyoyu emp'den korumak için metal bir kap, düdük, ekstra piller, kibrit, portatif ocak, çamaşır suyu, geiger sayacı veya kearny serpintiölçer, portatif tuvalet ve sabun sığınakta mutlaka bulundurulması tavsiye edilen malzemelerdir. daha kötü post apokaliptik senaryolara hazırlanmak isteyenler silahlardan uydu telefonuna, telsizlerden nbc kıyafetlerine, gizlenmiş arazi araçlarına kadar türlü çeşit ekipman bulundurabilirler tabii.*

    dünyada nüfusuna oranla en fazla fallout sheltera sahip ve olası bir nükleer kıyamete en hazırlıklı ülke isviçre'dir. 1970'lerden beri isviçre'de her evde 700 metre mesafede patlayan 12 megatonluk bir bombanın etkisine dayanabilecek fallout shelter yapılması zorunludur. ülkede yaklaşık 400 bin fallout shelter vardır. bu da nüfusun yüzde 114'ü kapasiteye tekabül eder. en yakın ülke isveç'te bu oran yüzde 81'dir. almanya'da ise sadece yüzde 3'tür. bu yüzden bir nükleer kıyametten sonra önemli ülke liderleri ve hamam böcekleri ile birlikte sadece isviçrelilerin sağ kalacağı şeklinde bir espri vardır. :)

  • profilimde ilişki durumu var olarak değişirse, profili şikayet edin. hesabım çalınmıştır.

  • ozellikle kis soguklarinda nasil bunu nasil becerebildiklerini dusunemedim cocuk tipidir, davranisidir. kimseler uyanmadan kalkip pijamasiyla koltuğa oturur, minicik parmaklariyla uzaktan kumandanin dugmelerine basip sevdigi cizgi filmi izlemeye koyulur. salona bir baskasinin gelmesi onun icin hic bir sey ifade etmez. cunku bambaska bir hayal aleminin dehlizlerinde kulac atmaktadir. cocuk iste...

    yıllar sonra gelen edit: benim çocuğumdur.*