hesabın var mı? giriş yap

  • 2003 yılında boynuna kelepçe benzeri bir mekanizma ile bağlı bir bomba ve elindeki bir tüfekle banka soymaya çalışan ancak polis tarafından etkisiz hale getirildikten sonra boynundaki bomba çıkartılmaya çalışırken patlaması nedeniyle yaşamını yitiren soyguncu...

    wells ilk yakalandığı anda kendisinin bir pizzacı olduğunu iddia etmiş ve pizza dağıtımına gittiği bir evdeki kişilerin bunu silah zoruyla kendisine taktıklarını ardından patlatmamaları için bankayı soyguna zorlandığını ifade etmiştir polislere... bunun akabınde polisler şahsın boynundaki bombayı etkisiz hale getirmeye çalışırken bomba patlamış ve wells'in ölümüne yol açmıştır...

    konu dört yıl süreyle araştırılmış ve 2007 yılında olayın ardında bulunan üç kişiye ulaşılmıştır... ulaşılan bilgilere göre wells başta olayın bomba süsü verilmiş bir mekanizma ile yapıldığını sanmış ve boynuna bu mekanizmanın takılmasına izin vermiştir... ardından bombanın gerçek olduğunu öğrenince olaya itiraz etmiş ancak arkadaşları bombayı patlatmakla tehdit ederek wells'i bankayı soyguna zorlamıştır... wells'in polislerce yakalandığı gören arkadaşları ortada tanık bırakmamak için uzaktan kumanda ile bombayı aktif hale getirerek wells'in ölümüne yol açmışlardır...

    wells'i öldüren boyundan kilitli mekanizmanın resmine aşağıdaki linkten ulaşılabilir...

    http://blog.cleveland.com/…a/2007/07/eriebomb02.jpg

  • freud'u mezarında ters çevirecek kadar baba düşkünü oğlumla oynarken, birden içimde aşkım kabarıyor, dağları denizleri aşıp coşuyor.
    bitter: özgür ben bu hayatta en çok seni seviyorum biliyor musun?
    özgür: teşekkür ederim anneciğim, çok iyisin. ben de en çok babamı seviyorum.

  • şöyle bir şey.

    nasıl da mutlu not yazmışlar.

    "kutsalımıza saldırıyöörleeer" diye inleyip durup gururla böyle bir şey paylaşmak...

    bu adamlarla aynı ülkede yaşıyoruz lan. inanılmaz.

  • yakın zamanda bir yerli akıllı telefon şiarıyla tanıtımlara başlayan ve hükümet tarafından da göklere çıkarılan vestel'in durumudur.

    yazılımı, merkezi işlem parçası vs. amerikan yapımı bir telefon olan venus, raks'ın dışarıdan getirip üzerine kendi etiketini yapıştırdığı cep telefonu ne kadar yerliyse, o kadar yerlidir.

    yıllarca batının eski teknoloji ürünlerini amerikalı iş ortaklarıyla yaptığı anlaşmalarla ülkemizde üretip "yerli üretim" diye halkımıza kakalayanların geleneği aynen devam etmektedir.

    nasıl ki koç, vakti zamanında anadol'un motorunu ingiltere'den kent motor'dan alıp, getirtip, türkiye'de ürettiği saca takıp, yerli otomobil diye reklam yapmışsa, vestel de aynını kendi ürünlerinde yapmaktadır.

    vestel'in değil cep telefonu, ürettiği televizyonun içerisinde bile yurt dışı üretimi pek çok parça vardır. vestel'in ürettiği buzdolabının motoru bile italya'dan gelmektedir.

    koç, sabancı, zorlu vs. bunlardan yüzde yüz yerli nitelikte herhangi bir kalkınma hamlesi beklenemez. çünkü bunlar bütün yatırım ve üretim kararlarını uluslararası iş ortaklarından icazet alarak yapıyorlar ve asıl düşündükleri şey de bu ülkenin kalkınmasından önce kendi lüks yaşantılarının devamıdır.

    bu kadar basit

    emperyalizme bağımlı kapitalist türkiye'de daha fazlasını beklemek sistem değişikliği gerektirir.

  • lübnanlı bir arkadaşım vardı üniversiteden. tömer okumak için istanbula ilk geldiği zamanlarda şöyle bir hadise yaşanıyor,
    üsküdar dolmuşunda herkes parasını uzatarak zeynep kamil, burhan felek gibi isimlerle ineceği yeri tarif ederek parasını uzatıyor. bizimki bu yer isimlerini bilmediğinden yolcuların kendi isimlerini söylediğini zannediyor, yani şöförün herkesi tanıdığını ve herkesin evini bildiğini düşünerek parasını uzatıyor ve şöföre "hüseyin nassar" diyor. şoför bön bön bakıyor tabi. neyseki yolcuların da yardımıyla bir şekilde anlaşıyorlar.

  • aslında o çocuk, sen, ben, satürn, plüton, deniz, maymun charlie, leylekler, kediler, bakteriler hepimiz evrenin ufak parçalarıyız. gelecekteki ya da geçmişteki şeyler şu an biziz, yarın bizler geleceğin başka parçaları olacağız ve geçmişte de geleceğin başka parçalarıydık. kendimize, insanlara, herhangi bir şeye fazla anlam yüklemeyelim, yayalara yol verelim.