ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
%37.5 sgk kesintisinden haberi olmayan millet
-
%37,5 kesintiyi bilmeyen ama lozan'ın gizli maddelerinden haberi olan millettir aynı zamanda. külyutmazdır.
chapel hill katliamı
-
katil müslüman olsaydı "islamcı terörist 3 kişiyi öldürdü", "abd'nin kara günü", "chapel hill'de terör" şeklinde manşetlerin havalarda uçuşacağı saldırı. katil müslüman olmadığı için her zamanki gibi, "psikolojik sorunları olan yalnız adam" tanımlamasına başvurulmuş.
unutmadan; (bkz: american sniper)
bunlar da ölen kişilerin facebook hesaplarıymış;
[https://www.facebook.com/razan.abusalha https://www.facebook.com/razan.abusalha]
[https://www.facebook.com/deah.barakat https://www.facebook.com/deah.barakat]
[https://www.facebook.com/yabusalha https://www.facebook.com/yabusalha]
çok üzücü gerçekten
show tv'deki dizinin van'a dağ başı demesi
-
bu özür dile diyenlerde gram beyin yok. dizide "ne arıyorsun dağ başında?" diyen kişi sosyete ortamında büyümüş, bu ortamın dışına çıkmamış varlıklı bir kadın. bu senaristin veya oynayan oyuncunun kendi düşüncesi değil, bir karakterin repliği. aradaki farkı ayırt edebilmek pek zor olmamalı.
yaran inci sözlük entry'leri
-
tüh ya ben bunu geç gördüm :d keşke yapsalarmış adamın dediğini :d
başlık: real madridi eleme taktiği
entry: 1. galatasaray deplasmandaki maça yedeklerle çıkacak. maç başlar başlamaz kaleci eray ronaldoyu sakatlayacak, aydın mesut özili, engin xabi alonsoyu, sabri ramos u, umut da rakip kaleciyi sakatlayacak. 5 kırmızı karttan maç bitecek ve hükmen 3 0 kaybedecez.
rövanş maçında tam kadro olacaz, real madrid ise sakatlarından yoksun ve 3. kaleci ile gelecek. allah ne verdiyse saldırıp 4 farklı kazanmaya çalışacaz.
edit: lan keşke dediğimi uygulasalardı ilk maç skor aynı nasıl olsa.
orta doğu teknik üniversitesi
-
şu okulu caltech'le princeton'la falan karşılaştıran kişi tamamen kötü niyetlidir. princeton'ın 2012 itibariyle gelirleri yaklaşık 17 milyar dolar, caltech'in ise 1.75 milyar dolardır. princeton 1746'da, caltech 1891'de kurulmuştur. fakir bir ülkede devlet eliyle 1956 yılında kurulup bu noktaya gelebilen, dünya çapındaki çeşitli listelerde sürekli yükselmekte olan bir üniversiteyi aşağılamaya kalkışmak ise kötü kalplilikten başka bir şey değildir.
kendisiyle benzer geçmişe sahip ve fakir bir ülkeden bu noktaya gelebilmiş okulları karşılaştırın lütfen, ki doğrudüzgün bulamayacaksınız. rica ediyorum şuradaki times higher education'ın "reputation" bakımından ilk 100 sıralaması sizin için dünya üniversitesi olmak için ne kadar geçerlidir bilmiyorum, zira anladığım kadarıyla 17 milyar geliri olan okullarla bir tutulması gerekiyor bu okulun. ama bir bakın bulunduğu listedeki diğer ülkelere ve okullara ve bu okulların tarihlerine. ama işte kötü niyetlisiniz, ne desek, ne açıklasak boş.
http://www.timeshighereducation.co.uk/…/range/51-60
24 ocak 2019 pamukkale turizm'in iflas etmesi
-
arkasında mafya olmayan tek büyük otobüs firmasının zorla batırılmasıdır.
her gün starbucks'tan bedava kahve alan adam
-
365 tane starbucks kartı alıp her birine farklı bir doğum tarihi girerek her gün bedava kahve içme yolunu bulmuş adamdır.
http://m.t24.com.tr/…in-taktigi-ortaya-cikti,307079
hayır, zannettiğiniz gibi türk değil, amerikalı. ama kesin donanımhaber üyesidir ibne.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
su dolu bir şişem var soğusun diye buzluğa koyuyorum unutuyorum donuyor, içemiyorum. erisin diye dışarı çıkarıyorum unutuyorum ısınıyor, içemiyorum. bir haftadır şişeyi yanımda gezdiriyorum ama katiyen su içemiyorum.
dutch
-
(bkz: dutch)
(bkz: netherlands)
(bkz: holland)
eski ingilizce'de dutch, insan topluluğu/halk anlamına geliyordu. hollanda ve almanya bir zamanlar kutsal roma imparatorluğu'nun parçası olduğu için dutch (ve tabi deutsch) o topraklardan gelen insanları tanımlamak için kullanılırdı. high dutch, imparatorluğun dağlık bölgesindeki (günümüz almanyası) insanlar için kullanılırken low dutch da daha düzlük yerlerin (günümüz hollandası) insanlarını tanımlıyordu.
imparatorluk içinde ise düzayak yerlere netherlands yani alçak (nether) topraklar (lands) deniyordu. bu isim o kadar sık kullanılır olmuştu ki 1800'lerin başında bağımsız olan hollanda krallığının resmi adı oldu.
holland ise eski ingilizce'de ağaçlı topraklar (holt land) anlamına gelirdi ve hollanda'nın kuzeyini tanımlıyordu. günümüzde ise hollanda'nın 12 bölgesinden 2'si olan noord-holland ve zuid-holland olarak kullanılmaktadır.
günümüzde ülkenin ingilizce adı netherlands iken, hollanda'da nederlands olarak kullanılır. ingilizce'de hollanda'da konuşulan dile hala dutch denmektedir ki dutch kelimesinin dolaşımda olmasının birinci sebebi de muhtemelen budur.
ülkeye hollanda diyen diller:
- arnavutça
- arapça
- çince
- danca
- estonca
- farsça
- ibranice
- izlandaca
- japonca
- lehçe
- macarca
- makedonca
- sırpça
- slovakça
- swahili dili
- türkçe
- vietnamca
- yunanca
ülkeye netherlands diyen diller:
- afrikanca
- almanca
- belarusça
- bulgarca
- felemenkçe
- hintçe
- isveççe
- korece
- letonca
- litvanca
- norveççe
- rusça
- tayca
- ukraynaca
ülkeye bambaşka bir şey diyen diller:
- çekçe: nizozemi / nizozemsko
- endonezce: belanda
- fince: alankomaat
- fransızca: pays-bas
- galce: yr ıseldiroedd
- irlandaca: an isiltir
- italyanca: paesi bassi
- ispanyolca: paises bajos
- katalanca: països baixos
- portekizce: paises baixos
- romence: tarile de jos
- slovence: nizozemska
#iyibilgi: hollanda nüfusunun %78,6'sı hollandalı, %5,8'i ab vatandaşıdır. bu ikisi dışında en yüksek nüfus %2,4 ile türk nüfusudur.
para isteyince pantolonumu getir diyen baba
-
evde donla duruyordur.
eski sevgilinin yeni sevgilisi
-
son derece sempati duyduğum biri. benim için daima eski sevgilinin yeni sevgilisi olarak anılacaktır ama eski sevgiliye tekmeyi basıp, hem de onun yakın çevresinden biriyle evlendiğinden beri başımın tacıdır. tam da böyle bir şey olması için ah etmiştim, bekliyordum ama kendisi bunu gerçekleştirdi nihayetinde. nasıl sevmem?
evlendiğinden beri gözüme çok güzel görünmeye başladı. facebook'ta gördüm. gelinlik nasıl da yakışmış. peri kızı gibiydi. prensesim benim.