hesabın var mı? giriş yap

  • dünyada gelmiş en çok takdiri hak eden sporcu.

    tüm zamanların en iyi basketbol oyuncusu olarak kabul gören nba efsanesi michael jordan 6 nisan’da naismith memorial basketball hall of fame yani naismith memorial basketbol onur listesi’ne alındı.
    nba ve lakers efsanesi magic johnson’ın “burada bir michael jordan var bir de diğerleri yani bizler varız” ve nba ile celtics efsanesi larry bird’ün de “tanrı jordan kılığında aramızda” dediği michael jordan önce basketbol olmak üzere spora ve sporculara verdiği katkıya profesyonel kariyerine nokta koyduktan sonra da devam etti. işte efsane’ye saygı kapsamında “airness” “air jordan” “greatest” gibi takma isimlere sahip olan michael jordan’ın olabildiğince kısa bir fotoromanı ve özeti.

    kare kare 1984-2003 yillarinda spor dünyasini sarsan michael jordan'in fotoromani

    -jordan ve başarilari-

    michael jeffrey jordan 17 şubat 1963’te dünyaya geldi. basketbolu bıraktıktan sonra kendi markası üzerinde işadamı olarak çalışmaya devam eden jordan için ulusal basketbol ligi yani nba’deki açıklama kısa ve öz “michael jordan tüm zamanların en mükemmel basketbolcusudur.” tüm zamanların en iyi pazarlanan ve kariyerini en iyi yöneten sporcuların başında gelen jordan’ın elde ettiği başarılar ve kırdığı rekorlar kendi başına bir olay. 1980’lerden başlayıp 90’ların sonuna kadar spor dünyasını sarsan başarılara imza atan jordan’ın neler yaptığı kısaca şu şekilde özetlenebilir:
    - chicago bulls’da biri dışında çıktığı maçların tamamında yani 1.109 maçta çift haneli sayılara ulaştı. (25 mart 1986’da clevaland caveliers maçında 8 sayı kaydetti.)
    - 1.099 maçta 20 sayı ve üzerinde kaydetti.
    - 671 maçta 30 ve üzerinde sayı kaydetti.
    - 211 maçta 40 sayı ve üzerinde kaydeti.
    - 39 maçta 50 sayı ve üzerinde kaydetti.
    - 5 maçta 60 sayı ve üzerinde kaydetti.
    - 30 maçta triple double (3 alanda çift haneli sayılara ulaşmak) yaptı.
    - 240 maçta double-double (2alanda çift haneli sayılara ulaşmak) yaptı.
    - 11 sezonda toplamda en çok sayı kaydeden isim oldu.
    - 3 sezonda top çalma lideri oldu (1987-88 1989-90 1992-93)
    jordan 6 nba finalinde 35 maçta oynadı ve 6 kez nba şampiyonu oldu. (1990-91 1991-92 1992-93 1995-96 1996-97 1997-98)
    bu maçlardan 6’sında 40 ya da üzerinde 1’inde de 50 sayı yada üzerinde kaydetti. bu maçlarda 33.6 sayı 6.0 ribaund v e 6.0 asist ortalaması tutturdu.
    finallerde 6 kez mvp yani en değerli oyuncu ödülü aldı (1990-91 1991-92 1992-93 1995-96 1996-97 1997-98)
    peş peşe iki maçta 50 sayı ve üzerinde üretebilen tek isim olan jordan (28 nisan ve 1 mayıs 1988’de cleveland caveliers maçlarında) 100’ün üzerinde nba rekorunu elinde bulunduruyor. chicago bulls tarihinde de 200’ün üzerinde rekoru bulunan “airness” kısa süre washington wizards kariyerinde de 4 rekora imza attı.
    dört maçta quadruple double yani dört alanda çift haneli sayıları kaçıran jordan 1988’de new jersey nets maçında 25 sayı 10 ribaund 10 asist 6 top çalma 1989’da la clippers maçında 41 sayı 10 ribaund 11 asist 6 top çalma 1989’da boston celtics maçında 42 sayı 9 ribaund 11 asist 8 top çalma ve 1989’da charlotte hornets maçında 33 sayı 10 ribaund 12 asist 6 top çalma gibi muhteşem istatistiklere de imza attı.
    1.98’lik jordan profesyonel basketbol kariyerinde 122 cm.lik omuz genişliği ve 98 kiloluk ağırlığıyla en atletik isimlerden biriydi. muhteşem smaçlarıyla “air jordan” lakabı alan jordan’ın elde ettiği ödüllerden bazıları da şu şekilde özetlenebilir:
    nba mvp ödülü: 1987–88 1990–91 1991–92 1995–96 1997–98
    tsn the sporting news mvp ödülü: 1987-88 1988-89 1990-91 1991-92 1995-96 1996-97 1997-98
    nba finalleri mvp ödülü: 1991 1992 1993 1996 1997 1998
    nba all-star mvp ödülü: 1988 1996 1998
    nba yılın defans oyuncusu: 1987–88
    nba yılın çaylağı: 1984–85
    naismith yılın kolej oyuncusu: 1984
    john r. wooden ödülü: 1984
    adolph rupp ödülü: 1984
    usbwa yılın koley basketbolcusu ödülü: 1984
    acc yılın basketbolcusu: 1983–84
    tsn the sporting news yılın kolej basketbolcusu ödülü: 1983-84
    nba all-star smaç yarışmasında iki 1’lik: 1987 1988
    sports illustrated yılın sporcusu: 1991
    nba’de tam 16 kez ayın basketbolcusu
    nba ilk 5’inde 10 kez birinci seçim (1986-93 1995-98)
    nba defans takımında 9 kez birinci seçim (1987-93 1995-98)
    nba çaylak takımı ilk seçim (1985)
    nba tarihinin en değerli 50 isminden biri (1996)
    slam dergisi tüm zamanların en iyi 75 ismi (1.)
    espn yüzyılın en iyi 100 atleti (1.)
    north caroline ile 1982’de ncaa şampiyonluğu
    chicago bulls ile 6 nba şampiyonlupu: 1990-91 1991-92 1992-93 1995-96 1996-97 1997-98
    amerika birleşik devletleri olimpiyat takımı ile iki olimpiyat altını: 1984 1992

    -jordan’in mirasi-

    nba’e her veda ettiğinde televizyon reytingleri düştü her geri döndüğünde (2 kez) o ve ona bağlı firmalarla reklam anlaşması bulunan şirketler toplamda 1 milyar dolardan fazla kazanç elde etti. basketbolun dünya çapında çok önemli bir yere gelmesini sağlamakla kalmadı çalıştığı herkese fazlasıyla kazandırdı: 15 firmayla yaptığı sponsorluk anlaşmalarında bu 15 firmanın tamamı jordan’dan daha fazla kazanç sağladı ve bunu açıkladı. boks efsanesi muhammad ali ve beyzbol efsanesi babe ruth’u her oylamada geride bırakarak tüm zamanlar’ın ve yüzyılın en iyi sporcusu ödüllerini almayı başardı. dünyanın en prestijli spor dergilerinden sports illustrated’ın kapağına rekor kırarak 49 kez çıktı.
    anfernee “penny” hardaway grant hill kobe bryant lebron james vince carter ve dwyane wade “yeni jordan” olarak lanse edildi ama hiç biri “air jordan” imajına yaklaşamazken onun karşısına çıkartılan bu isimler larry bird ve magic johnson gibi jordan’ın ayrı bir yerde olduğunu ifade etmekten çekinmedi.
    sayısız ödül ve rekora sahip olan michael jordan son olarak 6 nisan’da naismith memorial basketbol onur listesi’ne de girerek inanılmaz kariyerine bir yeni onur daha eklemiş oldu.

    onunla ilgili ilginç açıklamalar.
    "tanrı jordan kılığında aramızda..."

    aynı dönemlerde basket oynadığı
    atlanta hawks'ın oyun kurucusu steve smith için majesteleri şöyle söylemiştir,
    "beni savunmasıyla en çok zorlayan basketbolcudur"

    steve smith ise şu şekil karşılık vermiştir,
    "jordan o kadar üst düzeyde farklı bir basketbol oynuyorki onu savunmak yerine izlemeyi tercih ediyorum"

    kaan kural, lebron james' in jordan la kıyaslanması üzerine:

    "ben oyucuları kıyaslamayı sevmem. ama jordan olmak imkânsız. mutlaka ondan daha yetenekli oyuncular gelecek. bence tracy mcgrady ve kobe bryant'ın mj'den daha az yetenekli oyuncular olmadığını düşünüyorum. fakat michael jordan'ın zihinsel gücü iki üç insan da var. ben onu michael schumacher ve tiger woods ile karşılaştırırım. michael jordan yenilmeyi asla kabul etmeyen, kazanmak için yeteneklerini sonuna kadar zorlayan ve bunu akıllı bir şekilde kullanan bir insan. lebron james jordan'ı istatistikler de geçse de asla onun kadar maç kazanamayacak. jordan'ın zihinsel gücüne hiç kimsenin ulaşamayacağını düşünüyorum. "

    bill clinton: “ ben potansiyelini bu kadar üst düzeylerde azimle ve yaratıcılıkla kullanan birine daha önce hiç tanık olmadım.”

    "eğer spor âlemindeki sporcuları bir değerlendirmeye tabii tutsaydım, her yönden 10 tam puan alacak yegâne kişi michael jordan olurdu." alonzo mourning

    "kimi zaman maçın ortasında olduğum yerde durup kalırdım. çünkü onun çılgınca bir hareket yapacağını bilirdim. böyle bir durumda sağa sola koşuşturmaktansa, olduğum yerde kalıp, seyretmeyi tercih ederim." kenny anderson

    "onun benim için ancak hayalini kurabileceğim hareketler yaptığını gördüm. onun potanın bir tarafındaki dip çizgiden smaç yapacakmış gibi havalanıp, havada bir müddet asılı kaldıktan sonra altından geçip diğer tarafından ters turnike attığını gördüm. bunu kendim görmesem imkânsız derdim." shaquille o'neal

    "michael bana gözleri kapalı serbest atış atabileceğini söylediği maçı asla unutmam. onunla bunu asla yapamayacağı konusunda iddialaştım. o da yaptı! o gün düşündüğüm eve gidince çocuklarıma ne söyleyecektim." dikembe mutombo

    "benim jordan hakkında anlatmaktan en hoşlandığım hikaye, pistons'da oynadığım sene chicago ve detroit arasında oynan maçtır. michael potaya doğru ilerliyordu, önünü kesmek için yukarı doğru sıçradım. dilini dışarı sarkıttı ve sağından geçeceğini sandım. ama o havadayken dilini ve yönünü diğer tarafa çevirdi, diğer yanımdan geçti ve topu sağ eliyle potaya bıraktı. ben de orada öylece durup seyrettim. sonra chuck daly' le göz göze geldik. rengi atmıştı. ona zar zor 'bir şey söylemene gerek yok, ben de gördüm' diyebildim, o kadar." john salley

    "gerçekten aklımdan hiç çıkmayan maç var, asla unutmayacağım ve evde kasette kayıtlı olan. new jersey'de oynuyorduk. michael topu aldı ve derrik coleman, chris dudley ve chris morris ona doğru geldiler. içten bir manevra yaptı, dışarıya doru bir hamle yaptı, topu arkasından geçirdi ve şutu attı. inanılmazdı. o en iyisi ." horace grant

    "benim en favori maçım 1990-91 finallerinde yaşandı. michael topu sürerek geldi, sağa doğru bir feyk attı, sola doğru gitti sonra sıçradı ve havada bir an asılı kaldı. dilini dışarı sarkıttı ve bu sırada hala havada asılı duruyordu, bende içimden 'hayır, bunu yapamaz, bunu yapmamalı, bizim takıma bu olmaz beni üzerimden bunu yapamazsın' diye düşünüp duruyordum... ama yaptı. uçtu, topu bir elinden diğerine aldı ve içine bastı. michael bütün seyircilerin çıldırmasına yol açmış gibiydi. herkes saçını başını yoluyor, bu inanılmaz basketi gördüklerini inanamıyorlardı. eminim ertesi gün, ofise gittiklerinde bütün millet sadece bundan konuşmuştur." magic johnson

    "michael bu oyunu sadece iki nedenle oynuyor; çünkü oynamayı seviyor, meydan okumaya bayılıyor.” bj armstrong

    "oyun son çizgi civarındayken, topun bu adamın eline geçmesini istiyorsunuz ki iyi bir oyuncu nasıl olur göresiniz. işte michael'i özetlemek için kullanabileceğim kelimeler bunlar: o iyi bir oyuncu, en iyisi." john paxson

    "vancouver karşısında oynanan bir maçı hatırlıyorum. bitime 6 dakika kala, 12 sayı gerideydik ve normalde maçı kaybetmememiz gerekiyordu. ama michael sadece 'bu kadar yeter, buna izin veremem' dedi ve vancouver tarihe karıştı." bill wennigton

    "ne zaman başımız sıkışsa michael turboları açıyor." james edwards

    "bazı oyuncuların baskete giden yolu bulmalarını seyretmek çok ilginç ve michael'da beni en çok etkileyen taraf da bu. onun nasıl sıçradığı ve smaç yaptığı hakkında konuşup durabilirsiniz, ama basketbolu gerçekten bilen insanlar onun çembere giden yolu her defasında keşfetmesinden, şut atmak istediği her zaman, o şutu ne yapıp edip bulmasından daha çok etkiliyorlar. chicago'ya ilk geldiğinde inanılmaz şaşırtmıştı. onunla aynı takımda oynadığımızda, rakip takımda oynadığınızdan daha çok etkileniyorsanız." dennis rodman

    "o, oyuncuların oyuncusu. o, kendiniz oynamadığınızda seyrettiğiniz adam. bazen onunla maç yaparken bir hareket yapıyor ve siz kendi kendinize 'keşke ağır çekimde tekrar görebilseydim' diyorsunuz." karl malone

    penny hardaway mj washington da son senesinde son new york maçını oynadıktan sonra sahada alkışlanırken basına şöyle bir demeç veriyor.

    ''ben küçük bir çocuktum ona hayrandım. ben basket oynayan üniversiteli bir liseli bir gençtim onu örnek alırdım. üniversitede aynı. ben nba ye geldim all-star oldum fakat hala onu izliyor ondan öğreniyordum. o 40 yaşında ve hala ondan çok şey öğreniyorum herhalde ölünceye kadar da öğreneceğim''

    magic johnson “ basketbolcular ikiye ayrılır. biz normal adamlar vardır, diğer yanda ise tek başına michael jordan”

    magic johnson: “"bazen jordan o kadar güzel oynardı ki onu savunmaya çalışmak yerine potayı güzel gören bir yerden jordan’ın yapacağı şeyi izlemeyi seçiyordum, çünkü ertesi gün herkes o hareketten bahsederken tam anlamıyla görememiş olmak beni çıldırtıyordu..."

    craig eghlo= '' durdurmak mı? öyle bir şansımız olabileceğine siz inandıysanız bende inanıyorum o zaman, fakat hiç sanmıyorum. durmanın anlamını sanırım bilmiyor.''

    ''ben jordan'a maçta ne yapması gerektiğini söylemezdim ama sana söylüyorum.''
    phil jackson’dan kobe 'ye ithaf.

    "michael saygı duyarak izlediğim ve bana oynadığım günleri tekrar yaşatan tek oyuncu." dr.j

    son olarak ta majestelerinin açıklamaları,
    “herkes bir şekilde michael jordan gibi olmak istiyor, bense her gün michael jordan olmak zorundayım.” michael jordan

    jordan- "yetenek maçı kazandırır ama zeka ve takım oyunu şampiyonluğu!"

    jordan "kariyerim boyunca 9000'den fazla başarısız atış yaptım, 300'den fazla oyun kaybettim, 26 kez oyun kazandıracak atışı ıskaladım.. çabaladıkça başarısız oldum, başarısız oldukça çabaladım.. işte başarımın sırrı..."

    “yenilmeyi kabul edebilirim, ama bir daha denememeyi; asla!” michael jordan

  • üniversitede -tamamen can sıkıntısı ve boş zaman fazlalığından- daha önceden geçtiğim bir dersin* sınavına girip uydurma bir isim yazmış, sınavdan da en yüksek notu almıştım. notlar açıklanınca deli gizem olmuştu. lan bir de üstüne ilan panosunun önündeki kalabalığa karışıp "kim lan bu zibidi, hepimizin toplamı kadar not almış" diye galeyancılık yapıp sempati toplamıştım.
    vay ebesine ne güzel günlermiş lan.

  • bunu çok yakınlarım hariç kimseye anlatmadım. burada zaten kim olduğumuz belli olmadığı için yazmamda bir sorun yok.

    yıl 2010, amerika'nın alaska eyaletindeyim*

    orada yaşamaya başlayalı yaklaşık iki ay olmuştu. şehrin yaşam tarzına artık alışmıştık. mesela sokakta yürüyen bir tek insan yoktu. sadece biz türkler yaya idik, herkes arabayla geziyor.

    birgün marketten çıktım bisikletimi bağladığım yere doğru ağır ağır yürüyorum. arabanın birinde şoför koltuğunun yanında bi tane yaşlı adam oturuyordu, adam aynı dedem. ama bukadar benzer yani. kendimi ona bakmaktan alamadım çünkü aşırı benziyor. o da bana bakıyor. artık o kadar uzun bakıştık ki adam elini yavaş yavaş kaldırıp bana selam verdi. yavaş yavaş diyorum çünkü galiba adam felçliydi, felçli tanıdığı olanlar bilir, hani ilkokulda hoca parmak uçlarımıza cetvelle vururdu ya, parmaklarımızı birleştirirdik, hah işte eli öyleydi. o şekildeki elini yavaşça başına kaldırarak selam verdi ve gülümsedi.

    ben iyice heyecanlandım çünkü benim dedem de felçli. adamın yanına gitmek istedim ama hasta olduğu için birileri adama zarar vereceğimi düşünür diye çekindim ve gitmedim. arkama baka baka gittim ve adam da hiç gözünü benden çekmedi.

    türkiye ile aramızda 11 saat var. yani alaskada sabahken türkiyede akşam oluyor. ben ertesi gün sabah yani türkiyede akşamken bizimkileri türkiyeyi aradım, normal konuştuk ettik. dedemin öldüğünü söylediler. ne zaman dedim dün dediler. yani benim o markette dışarıda o adamla selamlaştığım an.

    dedem yaklaşık 25 sene felçli yattı, yatalaktı yani. çok zor yıllar geçirdi. ben dedemin normal halini hiç göremedim. bir kere bile sohbet edemedik yani adam zaten yatalak. ama hep sıcaklık hissederdim adamcağıza. severdim yani.

    lafın özü bu olay bana pek tesadüf gibi gelmedi. dedemin zaten hayatımızda bir yeri yoktu ki hatırladım özledim aklıma geldi ölümü de ona denk geldi desem. adamın öldüğü anda benim birini ona sanki oymuş gibi benzetmem, elin amerikalısıyla vedalaşır gibi selamlaşmamız bana gülümsemesi kaybolana kadar birbirimize bakmamız..

    dedemin kafamdaki görüntüsü hep o adamın görüntüsüdür, diğer hallerine dair gariptir ama hiç bir anı yok. hep o gülümseyip bana selam verdiği anı hatırlıyorum.

  • eğer iki dairede de kendisi oturuyorsa kesinlikle haklıdır

    fakat bir diğer daire kirada ise iki yeri gasp etmeye hakkı yoktur

  • rolleri karikatürleştirmekten ziyade karikatür insanlara rol vermeli.

    kusacağız artık abartılı karikatür oyunculuktan. bkz güldür güldür oyuncuları. aşırı rahatsız edici.

    bir de o renkler nedir sayın birsel, gözlerimiz kanıyor.