ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
27 nisan 2019 izmir'deki feci kaza
-
hem kırmızı ışık, hem yaya geçidi, hem aşırı hız ihlali var. idam edilmeli ve geçilmeli.
siz cumhurbaşkanı olursanız kuran iptal olacak mı
-
trabzon'da ekmeleddin ihsanoğlu'na sorulan soru. yok arkadaş, türkiye'de bu zihniyet oldukça rte ölene kadar devam.
soru mu daha saçma yoksa bunu cuma namazı çıkışı sorması mı bilemedim.
http://www.sondakika.com/…da-sasirtan-soru-6225505/
kuzey güney
-
türk dizi tarihinin;
- en tırt holdingini, (bütün mahalleyi işe aldılar)
- en tırt ceo'sunu, (hiç danışmanı, avukatı falan yok, en küçük sorunda bütün yetkileri damadına devretti)
- en tırt komiserini, (kuzey'in peşine takıldı olay çözmeye çalışıyor, arada kuzey'i alttan alıyor, sakinleştiriyor falan)
- en tırt mafya babasını, (alt tarafı bir adam vurdu, japonya'ya kaçtı herif)
- en tırt girişimcilik hikayesini (makara),
- en tırt stilistini (sabah sporunu park aletlerinde yapıyor)
barındıran dizi.
kabul edin aslında senaryo komple ilkokul müsameresi gibi ama izliyoz işte mal mal.
kızı hoplatılırken şampanya patlatan laik baba
-
bundan şikayet edenler, türbanlı kızlarının hoplatılmasına, oğullarının da türbanlı kızları hoplatmasına izin vermesin mümkünse. böylece 20-30 yıl sonra sizin gibileri daha az görmüş oluruz.
rahatsızlığınız şampanyadansa eğer, bunun kızı hoplatılırken kolbastı oynayan türbanlı teyzeden ve badem bıyıklı amcadan ne farkı var, bilemedim.
28 temmuz 2019 hadise'nin instagram paylaşımı
-
zengini ya da fakiri bütün gurbetçiler kıro olmak zorunda mı arkadaş?!!!
the platform (film)
-
1. katta bulunan insanların 333. kattaki insanlardan hala yemek istediğini düşünsenize...
(bkz: milli dayanışma kampanyası)
evli kadın sadece kızlık soyadı kullanabilir
-
bu konuyla ilgili öyle yorumlar yapılıyor ki,
- sonuçta o akademisyen, bir sürü makale zart zurt, problem yani soyadı değişikliği
- sonuçta isim yapmış avukat, zorluk çekicek..., gibi gibi, uzatmaya gerek yok.
ne akademisyenim, ne de isim yapmış avukat. sadece şunu diyorum: benim kimliğim neden 26 yaşında değişip başka bir şey olmak zorunda? ("zorunda" kelimesinin altını çizerim.) buna itiraz etmek için neden birtakım zorunlu ve mantıklı sebepler üretmek zorundayım ki millete haklı olduğumu kanıtliyim? sadece adımın ve soyadımın değişmesini istemiyorum çünkü ben ona alıştım, ben "o"yum. dileyen değiştirir, dileyen kendininkinin sonuna kocasınınkini ekletir, dileyen apaynı halde bırakır. aksini iddia edenin yaptığı apaçık faşistliktir.
sevgi, saygı, aile olmak gibi zırvalamalara gidilmesin lütfen. o zaman yeni kural çıkarıyorum: isminin sonuna kocasının ismini ekleme kuralı. mesela hayriye'ysen, kocan da kamil'se bundan sonra adın hayriyekamil. soyadın da gül olsun kocanınki de hayrettinoglu. oldun hayriyekamil gül hayrettinoğlu. aksini iddia ediyosan aile olma kavramını anlayamamışsın demektir canım benim. o zaman evlenmeseydin. oldu mu şekerim? feministlik yapma bana.
bu arada zannedersem artık mümkün bu sadece kendi soyadını kullanabilmesi mevzusu. ancak büssürü bürokrasisi var.
edit: hızımı alamıyorum. kocasının soyadı ile babasının soyadını kullanması arasındaki fark şudur: kıza babasının soyadı doğduğu andan itibaren verilmiştir. kız da o soyadı kimlik olarak bellemiştir. değiştirilmesine zorlanması faşistliktir. kocasının soyadı doğumdan itibaren verilebilecek bir soyad olsaydı, o zaman derdin "babasınınkini alıcana kocasınınkini alsın, ne fark edecek ikisi de erkek neticede, feminist havaların kime" diye. illa her şeyi defaultta erkeğin kadına üstünlüğüne karşı bir başkaldırı olarak algılamaya pek meraklısınız.
fernand leger
-
atom bombalarının kalıntıları, resim sanatında sahteciler ve değerleme uzmanları arasındaki yarışta bu sefer iyilerin yanında rol almıştı.
1960'larda modern sanat dünyası, sahte başyapıtlar tarafından kuşatılmıştı. fransız sanatçı fernand leger'in 1913 yılında yaptığı bir tablo onlarca yıl boyunca özel koleksiyonlarda asılı kaldı. ama sahtesi.
1980'lerden sonra modern sanat pazarı genişleyince sahte ile orijinal arasındaki farkları tespit de zorlaşıyordu. müzayede evleri için artık bilim sayesinde tartışılmayacak bir şey bulmaları gerekiyordu. ve burada devreye nükleer fizik girdi.
nükleer güce sahip ülkeler, test yasağı anlaşması yapılana kadar 550 nükleer silah patlattı(hiroşima ve nagazaki'de patlayanlarla 552). bu testlerin yan etkilerinden biri, sadece nükleer patlama esnasında ortaya çıkan iki yapay izotopun salınmasıydı. sezyum-137 ve stronsiyum-90. bu izotoplar toprak tarafından emildi ve bitkilerin hücresel yapısına dahil oldu (aslında her şey tarafından emildiler). test yasağı anlaşmasından sonra yeryüzünde eski seviyelerine dönmeye başlasalar bile uzun bir süre toprakta kalmaya devam edecekler. tabi toprakta yetişen keten bitkisinde bulunmaya da devam edecek. nihayetinde keten bitkisinden yapılan tuvalde de kalmaya devam edecek.
görseltabloda bu izotoplara bakmışlar. izotop kalıntılarına rastlanınca 1945'den önce yapılması imkansız denilerek sahte olduğuna karar vermişler. hatta izotop seviyeleri leger'in ölümünden 4 yıl sonrayı işaret etmiş. bombalar bu sefer kötüleri vurmuş.
istanbul'da başlayan kölelik sistemi
-
pezevenge bak sanırsın roma'da yaşıyor.
12 haziran 2019 melih gökçek'in skandal tweeti
-
twitin altındaki "başkanım allah sizin ömrünüzden alsın sokak hayvanlarına versin emi" yorumuyla yarmıştır.
edit: imla