hesabın var mı? giriş yap

  • "akar sözlerinin sonunda harekatta gösterilen başarı dolayısıyla genelkurmay başkanı orgeneral güler ve sıralı komutanları tebrik etti."

    haberde tam 3 kere tebrik etti seklinde yaziyor. 13 rehinin olduruldugu, 3 bordo bereli sehit verdigimiz operasyona nasil utanmadan basarili bir operasyon denilir aklim almiyor. sehitlerimize saygimdan agzimi daha fazla acmiyorum

  • vegan beslenenlerin sağlıklı bir yaşam sürmeleri için takviye (supplement) olarak almaları gereken vitamin, mineral ve besin öğelerini içeren kapsamlı bir listeyi aşağıda bulabilirsiniz:

    b12 vitamini:
    bu vitamin hemen yalnızca hayvansal besinlerde bulunduğundan vegan beslenme tarzıyla yeterli alım mümkün olmuyor. mutlaka alınması gereken takviyelerde başı çekiyor. bitkisel besinlerde bolca bulunan b9 vitamini (bkz: folik asit), b12 vitamini eksikliği belirtilerini maskeleyebiliyor, böylece b12 vitamini yetmezliği teşhisi ciddi hasar oluşuncaya kadar gecikiyor. dolayısıyla takviye olarak alınması önemli.

    d vitamini:
    vegan olmayanlarda bile d vitamini eksikliği çok yaygın. başlıca d vitamini kaynağı da hayvansal besinler olduğundan takviye mutlaka gerekli. d vitamini supplement’i olarak d3 (bkz: kolekalsiferol) seçilmeli, d2 (bkz: ergokalsiferol) değil, çünkü d2 vitaminini aktif forma dönüştürmek için gün ışığına maruz kalmak şart. piyasadaki çoğu d3 takviyesi hayvansal kökenli olduğundan veganlar için olanını bulmakta zorlanabilirsiniz. doz aşımına dikkat; ciddi zehirlenme yapar.

    b2 vitamini (riboflavin):
    hayvansal besinlerde yüksek oranlarda bulunsa da bitkisel gıdalar da b2 vitamini içeriyor. çeşitli vegan besin gruplarından gıda tüketerek dengeli beslenen bir veganın b2 vitamini eksikliği yaşaması zor. ancak, sağlıksız beslenme alışkanlığına sahip veganlar takviye almayı düşünebilir.

    demir:
    bitkisel gıdalardaki demir (bkz: non-heme iron) hayvansal gıdalardakine (bkz: heme iron) göre daha az emilebilen formda olduğundan veganların demir ihtiyacı yaklaşık 2 kat fazla oluyor. demir eksikliği hem veganlarda hem vegan olmayanlarda yaygın fakat takviyenin dozunu kaçırmak da sağlığa zararlı. kandaki demirle ilgili parametrelere bakılıp supplement gerekip gerekmediğine karar verilebilir veya bakılmaksızın doz aşımı yapılmadan supplement kullanılabilir. bu arada demir takviyelerinin mide-bağırsak yan etkileri rahatsızlık verici seviyede olabiliyor. daha az yan etkisi olanlar için doktorunuza danışabilirsiniz.

    kalsiyum:
    vegan veya değil, süt veya süt ürünleri tüketmeyen bir insanın yeterli kalsiyum alması hemen hemen imkansız. o nedenle kalsiyum veganlar için mutlaka takviye edilmesi gereken bir diğer mineral. üstelik ıspanak gibi bazı bitkilerde bulunan oksalat, emilimi azaltarak mevcut kalsiyumdan faydalanmanıza engel oluyor. supplement’i önerilen dozun üstünde uzun süre kullanmak sağlık problemlerine yol açar, dikkatli olunmalı. bu arada, birden fazla kombine gıda takviyesi alıyorsanız her birinin içindeki kalsiyumu hesaba katmalısınız. bu durum zehirlenme riski taşıyan d vitamini için de geçerli.

    çinko:
    çinkodan zengin bitkisel besinler olsa da bunlar çok fazla değil. üstelik bazı bitkilerde bulunan fitat çinko emilimini azaltıyor. sonuç olarak veganlar için önerilen günlük alım miktarı vagan beslenmeyenlerin 1,5 katı. çinko zengini bitkisel gıdaları biliyor ve haftanın çoğu gününde bolca tüketebiliyorsanız takviye etmek gerekmez. ama çoğu kişi için durum bu olmadığından supplement gerekli oluyor.

    iyot:
    bitkisel besinlerin iyot içerikleri yetiştikleri toprağın iyot oranıyla doğrudan ilgili. vegan olmayanlar da genellikle gıda ile yeterli iyot alamıyor. iyotlu tuz kullanarak ihtiyacınız olan iyodu rahatlıkla karşılayabilirsiniz, böylece supplement’e gerek kalmaz.

    epa* ve dha*:
    bunlar omega 3 yağ asitleri diye biliniyor ama alfa linolenik asit de (ala) bir omega 3 yağ asidi olduğundan ala’dan zengin bitkisel gıdaları (bitkisel yağlar, yağlı tohumlar ve kabuklu yemişler) omega 3 niyetine tüketmek epa ve dha alımı yerine geçmiyor (bkz: #98840260). epa ve dha’nın tek önemli gıdasal kaynağı soğuk deniz balıkları olduğundan veganlar için alımı gıda takviyesi yoluyla olmak durumunda. alg yağı vegan beslenme tarzınıza uygun mükemmel bir seçenek.

    son zamanlarda ülkemizde de polüler olmaya başlayan zenginleştirilmiş besinlerden (bkz: fortified foods) bahsetmeden geçmek olmaz. gıda üreticisi firma tarafından vitamin, mineral veya diğer faydalı besin öğeleri eklenerek hazırlanan zenginleştirilmiş besinlerden, etiketinde yazdığı kadar bu maddeleri almanız zor. çünkü zenginleştirme işleminin kontrol edeni yok. ayrıca ilave edildiği gıda ile uyumu, dolayısıyla ne kadarının bağırsaklardan emilebildiği soru işareti. gerçi aynı şey supplement’ler için de geçerli ancak bu ayrı bir entry’nin konusu.

    son olarak, bu entry dahil internette yer alan hiç bir bilgi doktorunuzun size özel verdiği önerilerin yerine geçmez. en ufak bir tereddütte doktorunuza başvurun.

  • adını öğrenene kadar "solsağlaklık" sallamasyonuyla ifade ettiğim, yapılan işlerde beynin her iki lobunun da yerine göre kullanılması şeklinde bir açıklaması olan özel durum.

    bu tarz insanların yeteneklerinin önemli bir niteliği de; bir işi yapmayı bir el ile öğrenmek diğeri ile de aynı yetenek seviyesinden devam ederek uygulayabilecek olmak anlamına gelmez. mesela her iki elle de çok yakın hızda ve düzgünlükte yazı yazabilirken, resim yapma yeteneği hangi elle başlanırsa o elle gider. diğer elle de aynı ustalıkla resim yapabilmek için önceki elle yapıldığı gibi en baştan pratik yapmak gerekir. burada gerçekten enteresan olan durum; her iki elle de eşit yetenekte resim yapabilir seviyede olunsa bile yine de resimleri iki farklı ressam yapmış gibi yapılan resimlerdeki teknik ve çizgiler farklı olacaktır. bu durumda ambidextrous kişilerin şizofreniye yakalanma riski taşıması da mantıklı oluyor. aslında sol ve ya sağ elde yazılan yazı karakteri için de aynı şey geçerlidir. ancak genelde ambidextrous insanlar farkında olmadan da olsa diğer elleriyle başladıklarında da kendi yazılarını taklit etme eğilimine girmelerinden dolayı genellikle iki elin yazı karakterleri benzerlik gösterir.

    bu bir elle kazanılan yeteneğin diğer ele aktarılamaması sorunsalının avantajlı olduğu durumlar da vardır. mesela masa tenisinde her iki elle de ustalaşma durumunuzda bu yeteneğinizden bihaber tecrübeli bir rakibiniz tekniğinizi çözüp karşı teknik geliştirmeye başladığı anda diğer elle oynamaya geçerek afallamasını sağlayabilirsiniz. pek çok spor dalında feci avantajlı bir durumdur. bazen de her iki eli kullanmaya o kadar çok alışırsınız ki sol elinizle alışmış olduğunuz işlere unutup sağ elinizle girişebilirsiniz. mesela benim sol elimle kendi çapımda ustalık kazandığım masa tenisini bir süre oynamadıktan sonra sağ elimle oynamaya başlayıp "nooluyo lan bana? şahane oynuyodum, nasıl bu kadar unutmuş olabilirim?" şeklinde düşünüp üç set boyunca da jetonun düşmemesi gibi bir vaka da başımdan geçmiştir. (bkz: yapılmış en aptalca dalgınlık)

    ayrıca karizmasından da yenmez. millet bi halt sanır. "aaa sen solak mısıııaan?" tarzı atakları en coolundan bir bakış atıp kalemi sağa geçirip istifi bozmadan yazıya devam ederek savuşturmakla birlikte hayranlık hayratı haline gelme hıyarlığını da zilyon kere yapsam yine bıkmam.
    ve ayrıca;
    (bkz: roland deschain)
    (bkz: silahşor)

  • bir çocukluk aktivitesi. anne bir yandan yatakları sererken, çocuk orada balıklama atlar diğer yatakların ve yorganların üstüne. kardeş de varsa süper güreş yapılır ve boğuşulur orada.

  • antep terbiyeli külbastı kadar uyandırıcı değildir. buyrun hep beraber bakalım,

    malzemeler:
    8 parça kuzu külbastı
    3 diş sarımsak
    1 adet kuru soğan
    4 yemek kaşığı zeytinyağ
    2 yemek kaşığı nar ekşisi
    1 tatlı kaşığı biber salçası
    1 tatlı kaşığı kuru kekik
    1 çay kaşığı tuz
    1 çay kaşığı toz kırmızı biber
    1 tutam karabiber

    -yukarıda bahsettiğim gibi,külbastı alırken mutlaka kasabınıza inceltmesini söyleyin ki evde uğraşmak durumunda kalmayın.
    -derin bir kap içerisine soğan ve sarımsağı rendeleyin,zeytinyağ,tuz,baharatlar,nar ekşisi ve salçayı ekleyip iyice karıştırın.
    -dövülmüş et parçalarını bu karışımın içerisine alın ve et parçalarını iyice sosa bulayın.
    -tüm parçalar iyice soslandıktan sonra, etlerin bulunduğu kabı streç film ile iyice sarın ve buzdolabına kaldırıp 1 gece dinlendirin. ( bu tarifi hazırlamak gerçekten çok kolay,tek yapmanız gereken bir gece önceden soslayıp hazırda bulundurmak.haberli misafir için son derece ideal bir tarif.)
    -1 gece dinlenen etleri dolaptan çıkartın.
    -etleri pişireceğiniz tavayı ocağa alın ve 1 çorba kaşığı kadar sıvı yağ ekleyip ısıtın.
    -ben bu işlem için emsan griss panda tava kullandım.
    -tavanın yanmaz,yapışmaz özelliğinin yanı sıra,ön kısmındaki tasarımı sayesinde,pişen etleri ön kısma alıp,fazla yağını bırakmasını sağlamak mümkün.
    -böylece istemediğiniz fazla yağlardan en başından korunmuş oluyorsunuz.

    uyandırıcı etkisi klinik deneylerle kanıtlanmıştır. (üstelik 200 yıl da sürmüyor)

  • %99'u müslüman olan ülke lafını kullanmasa ölecek hastalığına tutulmuş bireylerin suç duyurusudur. hem %99'uz derler hem de mağduruz, inançlarımızı yaşayamıyoruz, bize saygısızlık yapılıyo, rencide oluyoruz derler.

    ilginç bir %99...