hesabın var mı? giriş yap

  • "komşusu açken tok yatan bizden değildir"den, "yeter ki belli bir zümre daha çok kazansın gerekirse sadakayla yaşatırız işçiyi, hem bonus sevapta alırız fena mı"ya doğru gelinen nokta.

    bunların aç bıraktıklarından en çok oyu alıyorlar olmaları da ayrı bir komedi.

  • ben açıkçası nabza göre yapıyorum bunu, kişiye göre. adamın akbili isteme şekline göre. genç bi çocuksa, kibarsa para almıyorum, yaşlılardan da almıyorum, babama benzeyenlerden de almıyorum, trakyalı'ysa almıyorum, hamileyse almıyorum. sonra soruyorum en son, "akp'li misin?" diyorum.

    cevabı "evet" ise, parasını alıyorum. hem akp'li hem babama benziyorsa yarı parasını alıyorum, hem yaşlı hem akp'li ise parasını alıp, yol vermiyorum.

    genç ve jastin bieber dinliyorsa, kafasına kornişle vuruyorum.

  • başbaşa bir ortamda, yanyana oturmaktasınızdır. sohbetinizin kelimeleri azalmaya, sesleriniz biraz daha gırtlağa inerek çatallanmaya başlar. artık birbirinizin dudaklarına, birbirinizin gözlerinden daha sık bakmaya başlamışsınızdır farkında olmadan ki bunu farkettiğiniz anda süratle kaçırırsınız gözlerinizi gözlerine. ve dudaklarınızı istem dışı ıslatmaya başlarsınız, sanki sizin tahmin etmediğinizi diliniz dudağınıza haber vermektedir. kafalar birbirine biraz yaklaşır, yaklaştığından daha az uzaklaşır, biraz daha yaklaşır ve çok az daha uzaklaşır. en sonunda gözler kapanır, kimse kendini diğer dudağa doğru itmez, ikisini birbirine çeken bambaşka bir güçtür artık. tatlı tatlı, hafif bir şekilde öpüşmeye başlarsınız. dudaklardaki tedirginlik tükürüğe karışmaktadır yavaş yavaş. tatsız hayatın tadının o dudaklarda olduğunu anlar ve daha da tatmak istersiniz. kalbiniz boğazınızda atmaktadır artık. hızlanmaya başlar bir yandan da ona dokunursunuz. o narin boynu tuttuğunuz an karşınızdakinin masumiyeti içinizi titretir. hayatın karmaşıklığına inat, elleriniz saçlarının içinde rahatça dolaşır. artık deli gibi öpüşüyorsunuzdur ve içinizden belki de şu düşünce geçer " bu mutluluk sonsuza kadar sürse ya da şu an ölsem de beni bu tarifsiz huzuruma gömseler keşke"

  • benzeri basima geldigi icin hem uzuldugum hem de "ulan insan parasiz gider mi hadi kartin kaybolsa" diye yazara kizdigim olay. malezya'da calisiyorum, turk kredi kartlarina guvendim tayland'a gittim yalniz basima abimle bulusacagim hesapta o da istanbul'dan gelecek. kartlara guvendigim icin nakiti bol bol harciyorum. derken para biter gibi oldu dedim malezya hesabindan para cekeyim, bir taktim banka kartimi, atm hata veriyor, turk kredi kartlari, debit kartlari deniyorum onlar da hata veriyor. dedim siki tuttuk, gurbet ellerde berdus olacam ac kalacam, daga cikayim terorist mi olayim, yol kesip gasp mi edeyim, cocuk kacirip fidye mi isteyim yoksa sezonluk mango tarlalarinda mi calisayim hesabi yaparken, "abi karttan parayi cek ne kadar komisyom alirsan al yeter ki para ver" teklifini yaptim doviz burolarina lakin yavsaklar yanasmiyor yanasanlarda da calismiyor. akabinde malezya bankasini aradim megersem adamlar yurt disina acmiyormus, acarsa da belli sureligine aciyormus. dedim abi bi yardim et geberiyorum, adamlar acti sonra soktum karti para seslerini duydum yok boyle rahatlama bol bol cektim. diyecegim o ki, yalniz basiniza seyahat ediyorsan mutlaka paran olacak cepte, ister coraba sok ister gotune sok ama para olacak arkadas . cash on the table.

  • cuma akşamı işten eve döndüğümde giydiğim pijamaları pazartesi sabah çıkarıyorum.

  • bir maçta mehmetçik selamı vermedi diye arkadaşını boğazlamıştı. işte o an vatanı kurtarmıştı. altında ferrari'si ile kaza yapıp ölse bile bu saatten sonra şehit sayılmalıdır.

  • ne zaman başladın ve niye bittin filmi. hayır, uçağın o kadar erken kalkamaz, niye geceye almadın ki biletini? "geceden önce" olaydı adın.. ya da aslında iyi ki olmamış, damakta öyle güzel bir tat bıraktın ki.. celine, öyle güzel dans ettin ki.. ve sen, sonda gelen kara ekran, öyle güzel bir anda geldin ki..