hesabın var mı? giriş yap

  • serinin ilk oyunuyla birlikte,bir nesle modifiyeyi sevdirmiş oyun.

    yapımcıları neden yeni nesil grafiklerle buna benzer bir oyun yapıp,oldukça kısır olan araba yarışı oyunu piyasasının tozunu atmaz anlamıyorum.

  • başlık: lan boyum 1 38 bisey soracam
    soru: boyum 138 cm yedek astsubay olur muyum

    5. tüfek kadar boyun var amk ne astsubayi

  • kaç yıldır hayatımızın içinde olan rte'ın gülüyor oluşuna şaşırdım resmen, bir garibime gitti. sanırım ilk defa kendisini gülüp kıkırdarken görüyorum.

  • belki de gelir la bi gün.

    benimki geldi mesela. gitti bi gün, gelebilecek durumdaydı ama gelmedi çok uzun süre. ben de hiç gitmedim. o da gelmedi. çok zaman geçti, 8 yıldan biraz fazla.

    sonra bir şey oldu, ne olduğunu anlamadım. o da anlamamış.

    geliverdi. geldi değil, tam olarak geliverdi.

    o kadar yıllık susamışlık, o kadar zamanlık eksiklik. eve dönmüş gibi olduk, çook uzun bir seyahatten sonra kendi koltuğumuza uzanmış gibi. hani kendi evinin kaloriferi bile başka ısıtır ya, öyle.

    şimdi neden gelmedi diye sorgulayıp bok etmek de var her şeyi, koltuğa uzanıp o muhteşem sıcaklıkta ısınmak da.

    uzandık ısınıyoruz. dönüp baktığında gördüğün şey şaka gibi geliyor, inanamıyorsun, inanamadığına sevinip tekrar bakıyorsun.

    belki de gelir, mevzu, gelmiyorken zamanını nasıl geçirdiğinle ilgili. ya gelirse, ne anlatacaksın?

    beklerken öyle yaşa ki, dönüp geldiğinde gurur duysun seninle, anlatacak bir şeylerin olsun.

  • oflu bir baba ve bandirmali bir anneden 1907 yilinda gumulcine'de dogmu$, turk yazininin en onemli isimlerinden biri olmayi ba$armi$, 1948'de ise katledilmi$ olan aydin..

    hifzi topuz'un eski dostlar adli kitabinda anlattigi uzere, 1928-1930 yillari arasinda egitim icin almanya'da bulundugu donem sabahattin ali'nin ya$amina yon veren bir donem olmu$.. her $ey tren yolculugu sirasinda upton sinclair'in romani oil'i okumasiyla ba$lar.. yillar sonra rasih nuri ileri'ye anlattigina gore sabahattin ali, bu kitabi bitirince, "bu romanda olanlarin onda biri dogruysa namuslu bir insan mutlaka solcu olmalidir." der..

    yine ayni kitapta anlatilan bir aniya gore, sabahattin ali'nin aydin ortaokulu'nda almanca ogretmenligi yaptigi donemde, istanbul'dan donu$lerinden birinde trenden inmi$, bir de bakmi$, istasyondaki sivil polis kendisini izliyor. sabahattin ali'nin elinde iki valiz varmi$, hava da sicak mi sicak, polis de pe$inden geliyor.. ali biraz yurudukten sonra, durmu$, polis memuruna,

    "nasil olsa eve kadar pe$imden geleceksin," demi$,
    "hava da sicak, bari $u valizin birini de sen te$iyiver."

    adam da bir an $a$irip duraklami$, sonra da, "pekala, insanlik oldu mu?" demi$ ve bavulun birini yuklenmi$, iki eski dost gibi ahbaplik ede ede eve kadar gitmi$ler..

  • daha neyi yayacaksınız. tabana değil de yanınızdakilere yayın önce.
    20 tane evi olan adama yay önce.
    yeter be!

    edit: 300+ fav gelmiş. hayatımda ilk kez bu kadar insanın bana destek olduğunu ve anlaşıldığımı hissettim. hiçbirinizin yüzünü görmedim, tanımıyorum ama hepinizi çok seviyorum.

    edit2: 400+ fav'ı geçtik. çok güzel insanlarsınız.

    edit3: 500+ olduk. çok teşekkürler, iyi ki varsınız.

    edit 4: 600 olmuşuz beyler bayanlar, cok seviliyosunuuuzzzzz...

    edit 5: tam 700 kisi olduk... 700 ortak niyet, ortak fikir olduk.

  • bir ortamda, mekanda tek başına takılmaktan daha kötü olan bir şey varsa o da aşırı sosyalin masasına denk gelmektir. o masada öyle dramlar yaşanır ki bunu dışarıdan bakan gözler anlamaz. onlar o masanın eğlendiğini, geleninin gideninin bitmediğini düşünürler, hatta yeri gelir imrenirler. ancak olayın iç yüzü hiç de öyle değildir.

    o masada aşırı sosyalin tahakkümü vardır, kati bir sahiplenmesi vardır. gelen giden trafiğini yönetir, masadaki kimsenin tanımadığı tipleri sürekli olarak masaya çağırır, sadece kendilerinin anladığı bir muhabbet yaparlar, bütün konuşmalara dahil olur, bütün konuşmaları böler ve kendine yönlendirir, her şeyin iyisini, güzelini o bilir, ona sürekli katılmanızı, destek vermenizi bekler, vermezseniz alana kadar masayı gerer. konudan konuya atlar, bir konudaki görüşlerinizi anlatırken bir bakmışsınız “o değil de…” diyerek başka konuya zıplamış olur.

    aşırı sosyalin masasında büyük dramlar yaşanır, dışarıdan bakanların görmediği. tüm geceyi, masayı ele geçirir, sizi yönlendirir, mekan trafiğinin o masa üzerinden akmasını sağlar. sürekli bir “ne haber abi görüşemiyoruz” muhabbeti döner durur ortalıkta. bir daha asla görmeyeceğiniz tonla insanla karşılaşır, tanışırsınız. hani günün birinde, birini görürsünüz de “ulan ben bu adamı tanıyorum galiba” dersiniz ya, işte o adam aşırı sosyalin arkadaşlarından biridir, illaki tanıştırmıştır size de ama unutmuşsunuzdur.

    allah aşırı sosyalin masasından uzak tutsun.