hesabın var mı? giriş yap

  • ertuğrul kürkçü anlatıyor:

    ben, deniz'in 70'in sonbaharında odtü'ye geldiğinde bana söylediği sözleri hatırlıyorum, onlar oldukça kritik sözlerdi. bazı kararlarımı hep o sözleri aklımda tutarak verdiğimi hatırlıyorum. rastgele bir tartışma içerisinde ama çok ciddi bir tartışma içerisinde deniz, şöyle bir öngörüde bulundu:"bütün türkiye'ye sıkıyönetim gelecek, herkesi cezaevine dolduracaklar. orada herkesin bir koğuşu olacak, her eğilimin bir koğuşu olacak." o zamanki adlara bağlı olarak, "kırmızı aydınlık koğuşu, beyaz aydınlık koğuşu, sendikacılar koğuşu...ziyaretçiler tavuk getirecek, onlar, bu tavukları nasıl paylaşacaklarını tartışacaklar." şimdi hatırlamıyorum kimdi, birisi: "peki ya biz ne yapacağız" diye sordu. deniz, "biz öleceğiz oğlum" dedi, "çünkü biz dövüşeceğiz. ve esas oportünizm nasıl bir şeydir, mücadele nasıl bir şeydir, devrimcilik nasıl bir şeydir onu o zaman herkes görecek."

  • yeşilçam'ın 70'li yıllardaki en troll karakteri gülen gözler filmindeki vecihi karakteridir.

    --- spoiler ---

    yaşar usta: ben sana kız vermem!
    vecihi: verirsiniz!
    (böyle bir süre inatlaştıktan sonra)
    yaşar usta: vermem yahu senin gibi deliye kız verilir mi?
    vecihi: aaaa aman yaşar bey, benim nerem deli?
    yaşar usta: sen değil misin boyuna evimin üstünde uçakla gırrr gırrr diye dolaşan arkadaş?
    vecihi: çok haklısınız efendim, ben de sizin yerinizde olsam vermem!
    yaşar usta: haaa peki öyleyse niye istiyorsun?
    vecihi: ne istiyorum efendim?
    yaşar usta: kızımı istemiyor musun?
    vecihi: aman efendim! siz verdikten sonra niye istemeyeyim? öpeyim..
    yaşar usta: bırahhhhhh!

    --- spoiler ---

    düzeltme: gülerken yazamamaktan hep.

  • bir suru kotu yanina ragmen abd'de yasamaktan tam da bu tip sacmaliklarin olmamasi yuzunden memnunum:

    -federal hukumetin resmi dili yok. her donem bunu teklif eder bazi muhafazakarlar, her sene de yenilirler. yani otobuse atlayip meclis binasina gitsem -ki kafama gore gidebilirim turkiye'dekinin aksine- , ispanyolca sarkilar esliginde tango yaparak kursuye ciksam, oradan da farsca bir metin okusam suc islemis olmam. yaptim oradan biliyorum.

    -50 eyalet icinde 27'sinin resmi dili var. bazisi cok dilli, bazisi salt ingilizce. ama onlarda dahi mahkemeler sizi o dili bilmiyorsunuz diye kapidisari etmezler, gerekirse vizigotca tercuman bulmak zorundadirlar (germen dili oldugundan alman'in tekini bulup getiriyorlar cogu zaman yuttururuz diye ama o kadar kusur kadi kizinda da bulunur, sonucta burasi bir isvec degil)

    -anayasada degistirilmesi teklif dahi edilemez seyler yok. ifade ozgurlugu adi altinda teklifini edersin, sonra ayarini yer oturursun.

    -eger bir kanun anayasaya aykiriysa dahi, askeriye basin bildirisi yapmaz. zira askerin isi ne anayasayi fiilen korumak/yorumlamaktir (bu is icin supreme court var) ne de anayasa hakkinda resmi aciklamalarda bulunmak (bu is icin asker disinda herkes var, baskandan tut sivil toplum orgutlerine, talk show'culardan senatorlere kadar herkes). onun yerine askerin isi ride of the valkyries esliginde baska ulkeleri bombalamaktir (..oylar gelsin artik)

    -kimse genelkurmay baskaninin * ismini cismini bilmez. kendisi bile bilmez. savaslari zaten robotlar yaptiklarindan komuta kademesinin onemi yok. ben de demin wikipedia'dan baktim, meger bir oncekisi benmisim. vatandas bile degilim halbuki. oyle esitlikci bir yer burasi. ama bir isvec degil.

    -bizim genelkurmay diyor ki "dil birliğinin olmaması durumunda bunun sonuçlarının neler olacağı, tarihteki birçok acı örnekleriyle gözler önündedir". dil, din, irk, renk birligi olmayan amerika'nin icler acisi hali ortada: 220 senedir askeri darbe olmuyor, 150 senedir ic savas cikmiyor. adamlar sikintidan gidip baska ulkelerde ic savas ve darbe yapiyorlar (ti pi tissss..anti-amerikan populizminin fazlasindan zarar gelmez)

    -amerika'da kizlar teklif etmiyor, evet diyecegini varsayip direkt saldiriyorlar. asker birsey demiyor.

    simdi biz, sivil konularda, bir amerika olmadigimiz icin mi askeriyeye muhtaciz, askeriyeye muhtac olageldigimiz, muhtac birakildigimiz icin mi bir amerika olamiyoruz? daha muhimi amerikalilar biraz zayiflarlarsa bir isvec olabilirler mi en sonunda?

  • 1942 yılından itibaren amerikalılar ikinci dünya savaşında üstünlük sağlamak amacıyla birçok acayip saçma deneyler yaptılar. işte onlardan birisidir philadelphia deneyi. einstein'ın magnetik alan teorisine göre bir cisme yüksek miktarda manyetik rezonans uygulandığı takdirde o cisim mekanda sıfır zaman ile yolculuk edebilir. aslında ışınlamanın deneyidir bu ve bu deneyin uygulandığı atlas okyanusunda bir gemi çoooooook uzak bir yerde kısa zaman sonra görülmüştür, yani aslında ışınlanmıştır. fakat gemi incelendikten sonra görülmüş ki mürettabat falan dümen ile karışmış, geminin demirleri, zincirleri kaptanın falan içine girmiş kısacası acayip bişi olmuş, gemi ile insan birbirine kaynaşmış. yani cisimler moleküllerine ayrılmış başarılı bi şekilde ama tekrar birleşiminde ciddi sorunlar yaşanmış. işte bu deney de ona benzeyebilir. yüksek miktarda yobazlığa maruz kalınınca saç küpe şort sakal kol bacak ayrışabilir. bunu yalnız yozgat ile kısıtlamamak gerekir tabi. yozgat sadece deneyin yapıldığı yerin adı.

  • işte ben buna karşıyım.

    günlerce veya saatlerce konuş.
    birbirinizin hayatını az da olsa öğrenin.sonra bir yanlış anlaşılan cümlede, karşı tarafın her şeyini açığa çıkar. madem evli olduğunu öğrendin,konuşmayı kesseydin.

    tanım: kurallara uygun davranmadığı için uçurulması gereken yazar beyanı.

    edit: beni haklı bulursunuz, bulmazsınız daha önce bana da böyle bir şey oldu.tabi farklı konuda.birinin ifşa edilmesini yanlış olarak görüyorum.