hesabın var mı? giriş yap

  • "-risk aldığınızı söylüyorsunuz. bu sorulardan dolayı işinizi kaybetseydiniz, pişmanlık yaşar mıydınız?

    -hayır. 15 yıldır en kaba tabiriyle televizyoncuyum. 4.5 yıldır kamera önündeyim. tanımadığım insanlardan ‘sizi ve programınızı çok seviyoruz’ kelimelerini duymak bir armağan. ancak ben bundan çok kolay vazgeçerim. bu işte kimleri gördüm, ellerin üzerinde taşınan ve bir anda esamesi okunmayan. benim mesleğim metin yazarlığı ve televizyonculuk. onu da yapmazsam mutlaka bir iş bulurum kendime. ‘kelime oyunu’yla başlamadım hayatıma, onunla da bitirebileceğimi zannetmiyorum. o yüzden bir sıkıntım, pişmanlığım olmaz. şimdi kazandığımdan daha az para kazanırım çok sorun değil. çok az paralarla yaşadığım zamanlar da oldu."

    tanım: adam tam bir delikanlı çıktı rıza baba.

  • dün can havliyle çocuklarımı okula almaya gittiğimde hepsi sınıflarını kümeler halinde bir araya toplamışlardı. özellikle anaokulu çocuklarını görmeniz lazım civciv gibi yapışmışlar bacaklarına, kollarına. deprem olduğunu anlamayan öğrenciler bile korkmuştu. çünkü normal olmayan bir şeyler vardı herkes bahçedeydi. küçük kızım '' anne midem bulanmaya başladı öğretmenim arkadaşlarımla birlikte bizi dışarı çıkardı.'' dedi. o hengamede çocuklar korkmasın diye ellerinden geleni yaptıklarından adım gibi eminim.

    o an düşündüm de acaba kendi çocukları nerede, muhtemelen onların da çocuklarına bir öğretmen sahip çıkıyordur. çocuklara sahip çıktıkları ve soğuk kanlı oldukları için çok teşekkür ediyorum. iyisi, kötüsünü bir yana bırakıyorum ama böyle durumlarda gerçekten bir anne- baba yerine geçebiliyorlar. bahçede o çocuklar korkmasın diye oyun oynayan, dans eden öğretmenlerin yaş gözetmeksizin ellerinden öperim, işleri çok zor allah yardımcıları olsun.

  • anlık güldüren yorumlardır. for example :

    " "bugün ne giysem?" programı erkekler için olsa 10 dakika sürmezdi.
    -kokmuyor hacı bu tişört. giy gitsin amk. "

  • çoğu çakma olduğundan ülkenin fakirlik boyutunu anlamanıza ve ne kadar şekilci olduğunu hatırlamanıza yardımcı olur.

  • ilk başladığımda ben ne izliyorum ya, bu neyin kafası diye düşünürken kendisine bağlayan, samimi ve absürd komik bir tarafı olan rudy ray moore isimli abdli afro-amerikalı komedyenin hayatını anlatan film.

    2019 yılında netflix'te yayınlanan filmde, afro-amerikalı kültürünün çok önemli yıldızları bulunuyor. eddie murphy, keegan-michael key, craig robinson, mike epps, wesley snipes, chris rock, snoop dog gibi isimler bulunuyor. eddie murphy'nin başrol performansı da bu oyuncunun son yıllarda izlediğim en keyifli performansıydı.

    film rudy ray moore'un, dolemite isimli karakterini nasıl ünlü yaptığını konu ediniyor. barlarda komedyen olarak başlayan yolculuğu, komedi albümü yapmaya ve sonrasında da beyaz perdeye yansıyor. 70ler ve 80lerde inanılmaz bir patlama gösteren blaxploitation filmlerinin saçma salak örnekleri de yine bu adam ve ekibinden çıkıyor.

    az beklentiyle izleyince acayip bir keyif verdi.

  • bu hafta sonu abd tarihinin en meşhur protestosunun 250. yıldönümü. boston çay partisi, ingiltere'nin çayı vergilendirmesine ve çayın sadece ingiliz doğu hindistan şirketi'nden satın alınmasını zorunlu kılmasına karşı yapılan bir gösteriydi.

    16 aralık 1773'te, yani 250 yul önce bugün, bir grup bostonlu üç east ındia co. gemisine binmiş, ardından 18.000 sterlin değerindeki 342 çay sandığını suya atmıştır. sömürgecilerin ilk ya da tek başkaldırı eylemi olmasa da boston çay partisi, devrimi ateşleyen kıvılcım olarak kabul edilmektedir.

    parlamento tarafından 1767'de kabul edilen ve ingiliz kolonilerine ithal edilen çeşitli ürünlere vergi koyan townshend yasaları, kolonilerin protesto ve itaatsizlikleriyle öylesine büyük bir fırtına yaratmıştı ki, 1770'te yürürlükten kaldırılmış ve parlamento'nun kolonilerin onayı olmadan bu tür koloni gelirlerini artırma hakkını saklı tuttuğu çay vergisi kurtarılmıştı.

    bostonlu tüccarlar, hollandalı tüccarlar tarafından kaçak olarak getirilen çayı almaya devam ederek yasayı atlattılar. 1773 yılında parlamento, (1) kolonilere ihraç edilen tüm çay üzerinde bir tekel, (2) ihracat vergisinde bir muafiyet ve (3) elindeki bazı fazla çay miktarları için borçlu olunan vergilerde bir "geri çekme" (geri ödeme) vererek mali açıdan sorunlu doğu hindistan şirketi'ne yardım etmek için tasarlanmış bir çay yasasını kabul etti.

    kolonilere gönderilen çay sadece doğu hindistan şirketi gemileriyle taşınacak ve bağımsız koloni nakliyecileri ve tüccarları atlanarak sadece kendi acenteleri aracılığıyla satılacaktı. şirket böylece çayı amerika'da ya da ingiltere'de normalden daha düşük bir fiyata satabilir; herkesten daha ucuza satabilirdi. tekel algısı, normalde muhafazakâr olan sömürge tüccarlarını samuel adams ve özgürlük oğulları liderliğindeki radikallerle ittifaka sürükledi.

    new york, philadelphia ve charleston gibi şehirlerde çay acenteleri istifa etti ya da siparişleri iptal etti ve tüccarlar sevkiyatları reddetti.

    ancak boston'da kraliyet valisi thomas hutchinson yasaları korumaya kararlıydı ve gelen üç geminin, dartmouth, eleanor ve beaver'ın yüklerini bırakmalarına izin verilmesi ve gerekli vergilerin ödenmesi gerektiğini savunuyordu.

    yaklaşık 60 kişilik bir grup, 16 aralık 1773 gecesi, bostonlulardan oluşan büyük bir kalabalığın da teşvikiyle, battaniyeler ve kızılderili başlıkları giyerek griffin rıhtımına yürüdü, gemilere bindi ve 18.000 sterlin değerindeki çay sandıklarını suya attı.

    buna misilleme olarak parlamento, kolonilerde hoşgörüsüz yasalar olarak bilinen ve imha edilen çay için ödeme yapılana kadar şehrin deniz ticaretini durduran boston liman yasası da dahil olmak üzere bir dizi cezalandırıcı önlemi kabul etti. ingiliz hükümetinin cezalandırma için massachusetts'i seçme çabaları sadece kolonileri birleştirmeye ve savaşa doğru sürüklenmeye hizmet etti.

    (bu olayların öncesi, sonrası, bugüne etkisi dahil tüm kaynak materyaller amerikan devrimi yazısında belirtilmiştir.

  • arkadaşımın sigarayı bırakmak istemesi ve sigarayı bırakma hattını aramasıyla olaylar gelişir:

    arkadaş:merhaba ben sigarayı bırakmak istiyorum
    adam:tamam ablacım
    arkadaş: (ablacım mı?)
    adam: günde kaç paket içiyorsun?
    arkadaş: 3 günde 1 paket
    adam: aman sen de, fazla bir şey içmiyormuşsun ki bırakmasan da olur
    arkadaş: (nasıl ya?!) ama ben bırakmak istiyorum, kendi çabalarımla olmuyor
    adam: e tamam ablacım, o zaman yapacağım şey günde 3 tane içmeye başla, sonra 2'ye düşür, sonra günde 1 tane iç, zaten kendiliğinden bırakırsın. hangi marka içiyorsun?
    arkadaş: monte carlo
    adam: eh be ablacım, sen de en kötü markayı içiyormuşsun
    arkadaş: e peki hekim ile falan görüşmeyecek miyim?
    adam: valla benim sana yapabileceğim bu kadar. istersen bir de 171 sigarayı bırakma hattını ara
    arkadaş: ? ben nereyi aradım?
    adam: orman yangınları 177