ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bir kızdan duyulan en iyi iltifat
-
insanın ruhunu okşayan, kendine güvenmesini sağlayan hoş sözlerdir.
örnek: "aslında göründüğün kadar hayvan değilmişsin."
sanırım o da benden hoşlanıyor.
ali koç'un bindiği araba
-
ford otosan'ın sahibinin, ford otosan üretimi arabaya binmesi.
babası da ford arabadan başkasına binmezdi.
milyarder adamın kendi ürettiği arabaya binmesi değil, kamuda mevki makam sahiplerinin audi a8, bmw 7, mercedes s serisine binmesi sorgulanmalı.
edit: otosan yerine otokoç yazmıştım değiştirild.
nissan kaşkai
-
nissan qashqai'nin doğru yazılışıdır. ergen misiniz qashqai ne lan ?
acemi asker komutan diyalogları
-
o gün öğle yemeğinde tas kebap, pilav ve kadayıf vardır.yemekhaneye yemek için gelen nöbetçi astsubay, acemi kısa dönem askerlerin masasına oturur.
- nabıyonuz gençler afiyet olsun
- saolun komutanım.
- bakın ne güzel yemek çıkarıyoz size.bunları dışarda yesen; pilav 2 milyon, tas kebabı en az 4 milyon, kadayıf da 2 milyon.bak dışarda yesen 8-10 milyon para vercen burda bedava
- iyi de komutanım ben de dışarda 2 milyar maaş alıyodum, burda 35 milyon lira veriyonuz
-..
sahte hesapla enkaz altındayım yazan vandallar
-
çok ağır şekilde cezalandırılması gereken vandallardır.
cips paketlerinin içinden ıslak mendil çıkması
-
cips paketlerinden taso maso gibi ehemmiyetsiz şeyler çıkacağına parmakları temizleyip hunharca yalanmaktan kurtaracak bir mendilin çıkması tercih edilir. ilerici bir düşüncedir. en kısa zamanda hayata geçmesi dileğiyle...
sözlükçülerin karşılaştığı efsane yobazlıklar
-
istanbul'da sene 2005 veya 2006. rahmet enişteyle notere gittik. evde yaşlı var, vekalet işlemleri için eve getireceğiz noteri. noter eniştenin kafasındaki kasketi görünce "bu ne böyle? gavur icadı şapka takmışsın" diye azarladı. sonrasında ise gavur icadı bilgisayarından çıkarttığı kağıtları ve gavur icadı tükenmez kalemini alıp, gavur icadı arabasına bindi. laf söylesen kelimeler kifayetsiz, siksen yetersiz.
rte'nin korumalarının abd'de düştüğü hal
-
rte'nin korumalarının yüzüne karşı "baş hırsızın yalakaları" dendiği ve korumaların ağızlarını açamadığı olay.
bitter sweet symphony
-
the verve'ün solisti richard ashcroft, nihayet şarkının telif haklarını aldığını açıklamış.
orijinal alt yapı the verve'e ait olmayabilir. ancak şarkı bugün kimilerince dünyanın en iyi şarkısı olarak lanse ediliyorsa, bir kez dinleyen yüzlerce kez daha dinlemek istiyorsa ve birileri kalabalık bir caddede bu şarkıyı dinleyerek omuz kırmadan yürümeye çalıştığı için dayak yemişse, bunların tamamı the verve'ün başarısıdır.
en iyi film müzikleri
-
dinlemeden duramadığım müziklerdir, sevdiğim filmleri çevirip çevirip izleme gibi bir manyaklığım var ve soundtrack dinleme hastasıyım. mp3'ümde bir liste sırf film müziklerinden oluşuyor, buraya da en sevdiklerimi yazacağım:
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=zfr8f6-jip0)- the king's speech.
neresi güzel bunun demeyin, 45. saniyeden sonra iyice güzelleşiyor. elizabeth'in filmin en başında lionel'ın ofisine gittiği sahnede çalıyor. alexandre desplat yine yapmış yapacağını demek kalıyor bize de.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=d12fm3iygdw) anna karenina(elbette joe wright versiyonu). bu da filmin en başında ve muhtelif yerlerinde çalıyor.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=hgic3fj9iuu)- anna karenina. filmi izleyip o dans sahnesini görüp bu müzik aklına kazınmayanımız var mıdır? hangi birini yazayım, neden anna karenina demeyin bana, bu filme istediğini de fakat dario marianelli'nin soundtrack üstadı olduğunu inkar etmeyeceksin değil mi?
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=83qeshaolg8)- midnight in paris
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=mbg0lce0wuy)- midnight in paris
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=njfgl_dgz54) -midnight in paris. bu film için daha çok şey ekleyebilirim, sapıklık derecesinde takıntılı olduğum filmlerden biri.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=caalyebrkog)-hugo. film bu müzikle açılıyor, daha ilk dakikadan tüyleri diken diken etmiyor mu ama, tek pişmanlığım bu filmi 3d izleyememiş olmam zira james cameron'a göre 3d'nin en iyi kullanıldığı film buymuş.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=htaj3o3jd8i)- harry potter. bu melodiyi duyup çılgın atmayan harry potter fanı yoktur kanımca, filmle özdeşleşebilen ender müziklerden birisidir.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=lezozoxtvsg)- pride and prejudice. evet mr darcy'miz netherfield'den ayrılırken aklımıza aklımıza kazınır bu vurucu melodi, başrolde yine dario marianelli vardır.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=rb2pmh7zym4)- hannah and her sisters. yine woody allen, yine güzel müzikler ben ne yapayım hal böyle olunca?
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=mf711o8jaqa)- the new world. mozart ile terrence malick birleşince müthiş bir sonuç elde etmek kaçınılmaz oluyor tabi.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=a2cuvbas0nk)- the artist
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=r4zsghmvdoa)- the artist. en iyi film müziği oscarını almıştı ludovic bource bu filmle.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=gbk8xpz0xe4)- scent of a woman.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=_xlgwfegzu0)- the tree of life
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=jmnyqkl1lze)- the tree of life
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=i5ehabee1ui)- the tree of life. bu film söz konusu olduğunda kimse benden objektiflik beklemesin, kalbimde yeri hep ayrıdır. terrence malick sadece film değil bir müzik dehasıdır da bana kalırsa, her filminde birbirinden orjinal müzikler görmek kaçınılmazdır.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=rsf21mylnni)- little miss sunshine. filmden akılda kalan en güzel şeylerden biri de bu tema müziğidir elbette.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=rxabla7uq9k)- inception. filmin en sonunda çalar, sen rüya mıydı gerçek miydi diye ufka doğru bakmaya başlarken adamın aklını alır bu melodiyle hans zimmer, nedensizce mutlu olursun bu melodiyi duyunca.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=kn1knvfv_tg)- godfather part 2. vito'mun melodisi, keşke tüm film vito'yu izleseydik diye düşündürtür bu hüzünlü melodi.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=bu1i3y9zdsk)- shine, trambolinde kendinden geçmiş şeklide zıplayan karakteri unutmak ne mümkündür, tam da bu melodiyle kendinden geçmiştir o da.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=rsxfofvceho)- shine. bu kadar huzur verici bir müzik bir film için bulunmaz bir nimettir bana kalırsa.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=uu-kksdkfuc)- jules et jim. catherine'in manyaklıklarını hafifleten müziktir bana kalırsa.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=x8_yzb4llae)- raging bull. bu müzikle açılan filmde sinema seyircisi sinema tarihinin en etkileyici açılış sahnelerinden birisine şahit olur scorsese üstadın bakış açısı sayesinde.
(bkz: http://www.youtube.com/watch?v=to_xnbm4pfe)- goodfellas. yok artık yine mi scorsese demeden önce tony bennet abinin bülbül sesini bir dinle, ne güzel filmdir bu yarebbim.
not: miras değil alınteri.
edit: ekleme zamanı gelmiş bazı şeylere..
(bkz: https://www.youtube.com/watch?v=xzfmjkr22io)- atonement, dario marianelli
(bkz: https://www.youtube.com/…l769e8759524e1b70&index=16)- coco avant chanel-, alexandre desplat ve dehası
(bkz: https://www.youtube.com/watch?v=ca_cv7sev4y)-interstellar, hans zimmer
(bkz: https://www.youtube.com/…-zllkkmz93bjblm2n&index=10)- the grand budapest hotel, alexandre desplat
(bkz: https://www.youtube.com/…ja_--rckvghp4i98kqaameicdu)-the imitation game, alexandre desplat (kendisi insan olmayan composer'larımızdan olup bir rivayete göre uyumadan çalıştığı söylenir, bu çalışkanlığın başka açıklaması olamaz. zira geçen sene oscarlara 2 ayrı filmle aday olup heykelciği sonunda kucaklamıştır bu yaşayan deha.)
(bkz: https://www.youtube.com/watch?v=mtsvftxrzwa)-birdman, kelimelerin kifateysiz kaldığı eserdir, konuşmak saçmadır üstüne, ağlatabilir insanı güzellikten.
(bkz: https://www.youtube.com/watch?v=v--iqqusnnq)- the life aquatic with steve zissou, david bowie kankam
(bkz: https://www.youtube.com/watch?v=etfcljyo6ve)-mine vaganti, nina zilli
(bkz: https://www.youtube.com/watch?v=31bmf-taqag)- la finestra di fronte, andrea guerra
rte yedi krallığın başında olsa olabilecekler
-
herhalde şöyle beyanlar verirdi:
"daneris diye bir targaryen varmış, kadın mıdır kız mıdır bilemem."
"7 tanrı var diyorlar. kardeşlerim, bunlar cehape zihniyeti ürünüdür. hamdolsun, o ucube duvarı avm yapacağız inşallah."
"duvar'ın otesindeki ak yürüyenler de neymiş? ben westeros'ta 500.000 ak genci zor tutuyorum."
en ahlaksız yerli şarkılar
soru sorulmadığı sürece konuşmayan insan
-
muhabbetşinas biri değildir. açıkçası ben de böyleyim. bu durum bazen beni düşündürmüyor da değil. sonuçta insanlar tarafından yanlış anlaşılıyorum, kötü bir izlenim bırakıyorum diye düşünürüm.
mesela adam soruyor sana bir şeyler sen de güzel güzel anlatıyorsun; yeri geldiğinde neşeli ve nüktedan aktarıyorsun yaşadıklarını ama iş soru sormaya, muhabbeti tersine çevirmeye gelince hiçbir şey sormuyorsun. o adam senin nereli olduğunu sormuş; nelerle iştigal ettiğini merak etmiş; bunlara yorum getirmiş vs. ama sen her şeyi anlattıktan sonra susup oturmaya devam ediyorsun.
bazen de ulan ben de sorayım şunun nereli olduğunu diyorum ama harbiden hiç merak etmiyorum lan. sıfır merak yani. adam senin kütük'le ilgili şakalar espriler bile geliştirmiş; sen hiçbir şey sormuyorsun. o yüzden soru sorulmadığı sürece konuşmayan insanı sadece ketumlukla açıklamak mümkün değildir. bazı zaman çoğu şeyi ilginç bulmayan biri de olabilir.