hesabın var mı? giriş yap

  • o nasıl bi boğaz manzarası ben ankara'daki evimden daha iyi boğaz manzarası görebiliyorum..

  • saat 9'da başlaması gereken anma yürüyüşünün, protokolün gecikmesi gerekçesiyle 11'e ertelenmesi durumudur.

    binlerce kişi dedelerinin yolunda yürümek için sabahın köründe orada toplanmışken, mevki sahibi kişilerce bekletilmektedir. iste tam da o şehitlerimizi ölüme gönderen zihniyetle ayni zihniyetteki kişilerce yapılınca insan şaşıramıyor da.

    ondan sonra osmanlıcaymış falan filan. sen önce atana sahip çık.

    edit:
    bazı arkadaşlar zihniyetin o zihniyet olmadığını söylüyorlar. ben de bildiklerimi buraya yazayım eğer gerçekler farklıysa tekrar düzeltiriz.

    harekat bizzat enver paşa tarafından önerilmiş ve tasarlanmıştır. padişah abdülmecitin torunuyla evli olan osmanlı paşa'sı tarafından. ve bu harekatın riske değer olduğunu devletine anlatmış(yani ölürlerse ölsünler denilmiş) ve kabul ettirmiştir. savaş bağımsız bir birlik tarafından değil bizzat osmanlı devleti ile rus devleti arasında yapılmıştır. harekat başarısız olunca paşa istanbula dönmüş ve osmanlı devleti tıpkı şu anki şanlı hökümetimiz gibi harekat hakkında yayın yasağı getirmiştir.

    şimdi bu hangi zihniyet oluyor acaba?...
    .
    .

    debe edit:

    sarıkamışta kendini feda edan çocuklarımız için gelsin:

    --- spoiler ---
    çocuklar ölebilir yarın,
    hem de ne sıtmadan ne kuşpalazından
    düşerek de değil kuyulara filân;
    çocuklar ölebilir yarın,
    çocuklar sakallı askerler gibi ölebilir yarın,
    çocuklar ölebilir yarın atom bulutlarının ışığında,
    ne bir santim kemik, ne bir damla kan,
    çocuklar ölebilir yarın atom bulutlarının ışığında
    arkalarında bir avuç kül bile değil
    arkalarında gölgelerinden başka bir şey bırakmadan.
    --- spoiler ---

    o zamanlar çocuklarımıza sahip çıkan olmamış en azından şimdi çıkalım:
    (bkz: otizmli çocuklara öğretmen kampanyası)

  • dün yine boyun ağrıları ile uyanınca, bütün günümü bu işi araştırmaya koyuldum. epey detaylı araştırmalarımı bu dertten muzdarip talihsiz insanlarla paylaşmak isterim. kendimi bildim bileli bu derdi çekerim. eğer rahat yatamamışsam, evimde değilsem, uyurken o anlık sinirle yastığı atmışsam korkunç baş ve boyun ağrıları ile uyanırım. ancak bazı insanlar bu konuda şanslı oluyorlar. yada böyle bir dertleri olmuyor. kafalarının altında kırlentle bile yatabiliyorlar. evet kıskanmıyor değiliz. nazar değdirmeden konumuza geçelim.

    öncelikle yatış tarzınızı bilmeniz gerekli. bu sorunun cevabı, genellikle 'uyumak için yatağa ilk girdiğinizde hangi şekilde uykuya dalıyorsunuz' sorusunun cevabıdır. genelde üç farklı yatış pozisyonu var. yüzüüstü, sırtüstü ve yan. insanların %80'i yan yatıyormuş. %15' i sırtüstü, %5'i ise yüzüstü.

    peşin peşin söylemek gerekir. benimde yatış şeklim olan, en sağlıksız yatış şekli yüzüstü yatmak. hatta bugün boyun ve bel ağrılarımda, uzun zamandır benimsediğim bu yatış şeklinin epey bir katkısı olduğunu artık biliyorum. bu konuyu araştırırken yatış şeklimi de düzeltmem gerektiğine karar verdim. eğer siz 'yok ben bu şekilde yatıcam' diyorsanız o zaman bu yatış şekline uygun yastıklar edinmek zorundasınız. hem yüksek bir yastık kullanıp, hemde yüzüstü yatarsanız o sabah ağrı ile uyanmaya hazır olun. nedeni ise basit. baş, bel ve omuriliğin olabildiğince doğal halini koruması gerekir. siz yüksek bir yastık koyup başınızı yükseltiyorsunuz. omuzlarınız aşağıda, beliniz ise başınız yüksekte olduğundan kırık bir pozisyonda kalıyor. bu da oradaki eklemlere ve omuriliğe ek baskı demek. bu yüzden yüzüstü yatacaksanız alçak ve orta-yumuşak bir yastık kullanmanız gerekir. ama yinede yüzüstü yatmanızı önermem.

    sırtüstü yatış daha rahat bir yatış şeklidir. ancak bütün gece bu pozisyonda yatmayı henüz beceremedim. daha doğrusu bu pozisyonda uykuya dalamıyorum. hareket etme isteği doğuyor nedense. ancak hiç hareket etmeden böyle yatıp böyle uyanan tuhaf insanlar da var.
    bu yatış şekli için en iyi yastık türleri ortopedik yastık diye aratınca çıkan
    modeller. görsel
    şöyle bir tarafı düz diğer tarafı yarım daire şeklinde kabarık olanlar. sırtüstü yattığınızda başınızı o yüksek olan yere koyuyorsunuz. böylece başınız ve boynunuz arasında hem boşluk kalmıyor hem de başınız çok yukarı çıkmadığından baş-omuz-gövde doğal şeklini koruyabiliyor. bu yastık modeli yan yatış şekli için de uygun olabiliyor. ancak kesinlikle böyle bir yastıkla yüzüstü yatmayın. tecrübe etmiş bir insan olarak söylüyorum, sabah öyle bir uyanırsınız ki durumunuzu 'kamyon çarpmış' sözü bile özetleyemez.

    gelelim insanların en çok tercih ettiği uyku pozisyonuna. yan yatış, en rahat yatış şekli olan cenin pozisyonunu da içinde barındırdığından aslında en uygun yatış pozisyonu olarak gösteriliyor. ancak bu yatış şekli de diğerlerinde olduğu gibi doğru yastıkla rahat bir uyku vaat ediyor. yastık olmayan bir durumda yan yattığınız zaman, başınız ile omzunuz arası boş kalır. bu durumda hem boynunuz hemde omzunuz ağırır. ancak omzunuz ile başınız arasını, yine doğal şekle yakın tutacak bir yastık tercih ederseniz sorunsuz bir uyku geçirebilirsiniz. sırtüstü örneğinde gösterilen yastıklarla beraber orta yükseklikte ve orta yumuşaklıkta bir yastık tercih etmelisiniz. insanların bu yatış şeklinde yaptığı en sık hata iki yastığı üst üste koyup yatmak. bu da yazımızın başında söylediğimiz vücut doğal şekline uygun değil. baş çok yükselirken bel kırılıyor ve boyun kısmına da gereksiz bir yük biniyor.

    tavsiyem yukarıda bilgileri baz alarak size en uygun yastığı bizzat deneyerek almanız.

    başka bir konu da doğru yatak seçimi ancak o konu hakkında fazla araştırmam olmadı. ancak bu konu hakkında size bir ön bilgi olması açından şunları söyleyebilirim: işin püf noktası belirttiğimiz gibi vücudun doğal şeklini olabildiğince korumak. örneğin yastığınızı uyku pozisyonunuza göre belirlediniz. ancak yatağınız yumuşak olduğundan dolayı içine gömülüyorsanız, bel kısmınız aşağıda kalıyorsa yastık seçiminizin bir anlamı olmayacaktır.

  • kentsel dönüşümde yıktığı evlerin parasını peşin verip (isteyene para, isteyene yeni ev,ev isteyip parası yetmeyene ev gerisini taksit) bütün evi ücretsiz (belediye fen işleri ile) yıktıktan sonra pencere,kapı,baca,demir gibi para eden şeyleri ev sahibine verip molozu 5 kuruş almadan kaldırıyor ise belediye chp'lidir.

    100 binlik eve 47 bin fiyat çıkartıp üstüne 8 binde (hafriyatçı taşerona) ev yıkma ve moloz taşıma parası alıyor ise akp'lidir.

    edit: tomalara su vermiyor ise de chp'lidir.

  • + hello sir, i am calling you on behalf of mr.topal
    -mr who?
    +topal
    -could you please spell it?
    +yes sir :

    "t" as train
    "o" as oslo
    "p" as prince
    "a" as arthur

    and

    "l" as lüleburgaz...

  • sosyal yardımı acun yapıyor, adaleti müge anlı sağlıyor. devlet de bizim gibi televizyondan izliyor galiba bunları..

  • iş gorüşmesi için gazeteden telefonunu aldıgım şirketi arayınca:

    - iyi günler, iş ilanı için arıyorum ben
    - evet, ben yardımcı olayım.
    -.....
    -.....
    (buralar kısa bir öngörüşme ve adres alımıyla geçti)

    - isterseniz şimdi gelebilirsiniz gorüşmeye
    - tamam geliyorum, birşey lazım mı gelirken alayım (evet aynen böyle dedim)