ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
iphone 7
-
çoğunuzun yaşı genç bilmez..
sergei bubka isimli sırıkla atlama olimpiyat rekortmeni vardı..
her olimpiyatta ya da dünya şampiyonasında rekoru 1cm geliştirirdi..
esasında 50 cm üstüne atlayacak gücü vardı.
hani atlarken onu bilirdiniz.
ama her rekor para ve daha çok ün demekti...
işte böyle bir şey...
1-29 ağustos 1970 citroen paris kabil paris yarışı
-
494 ekibin; citroen dyane, mehari ve 2cv ler (döşova) araçlar ile katıldığı, ülkemizden edirne-istanbul-izmit-ankara-kayseri-sivas-erzurum-ağrı rotası ile geçtikleri ve ekiplerin iran, afganistan ve türkiye sınırları içerisinde yerel kültürel hayatı belgelendirecek fotoğraf veya kısa film çekme zorunluluklarının olduğu 16.500 km'lik, rotası şu şekilde olan yarış.
ne hoş ki 70'lerde insanlar rahat rahat araçları ile bu rotayı kullanabiliyorlarmış.
benzer bir organizasyon ise 1971 yılında tekrarlanmış ve 13.500 km'lik paris-persepolis-paris yarışı yapılmıştır.
youtube'dan bulabildiğim, içerisinde 1970 yılına dair bolca istanbul, türkiye görüntülerinin olduğu ve sonradan temizlendiği anlaşılan video.
aynı görüntülerin filtresiz ve daha uzun versiyonu.
hırvatistan citroen kulübünün yayınladığı ve videolardan alınmış ve filtrelenmiş fotoğraflardan oluşan bir nevi slayt seçkisi.
02.57'de gelen uyudun mu mesajı
-
sıcak bir yaz gecesi, yazlıktayız...
odamdayım uyku tutmuyor, vakit de geçmiyor, derken telefonuma bir mesaj "uyudun mu prenses?"...
hemen cevap yapışıyor "uyku tutmadı, yanıyomm çok sıcak!"...
ardından beklenen cevap öttürüyor telefonumu "odama gelsene"...
yüzüme pis bir sırıtış dalga dalga yayılıyor ve en doğal halimle odasına dalıyorum...
ablam benim yaa, uyumak bilmeyen bebesini nihayet uyutmuş ve sigarasını yalnız içmek istememiş..
sonrasında bi mesaj daha geliyor "sessiz konuşun eşşolueşekler, torunlar uyuyor" *
yatak odasındaki dolabın üstündeki hurçlar
-
evden bir görüntü. ne olursa olsun hayatta hep bir şeyleri beklediğimizin sembolü. yatak odasındaki dolabın üstündeki hurçlar türk ailesinin conatus'udur. hep yaşamayı düşünüyoruz, varolacağımızı varsayıyoruz, baharı, yazı, kışı bekliyoruz. hurç, bohça, elektrikli süpürgeyle hüüüp diye düzleşen poşetli garip şey... bunların yeri ekseriyetle yatak odasındaki dolabın üstüdür kardeşim. şu garip görüntünün huzurunu hiçbir şeyde almadım. hurçların yastık yüzü ve nevresimle uyumlu çiçekli desenleri, kahverengi, pembe, mavi ve yeşil tonların uyumu ve bozulan hurç fermuarları... aşağıda bekleyen anneye düşürmeden hurç indirmenin haklı gururu... patlayan kames topu kesip şapka yapmak bir, bu iki. bunları görmedikçe mutlu olamam, huzur dolamam.
inanan aile doğum kontrolü yapamaz
-
sirf bu yuzden basina bilal gibi bir evlat gelmis adamin beyani. istiyor ki herkesin basina gelsin. yemezler.
sözlük yazarlarının 1 ocak 2015'teki kiloları
-
165... şaka değil...
şu sucuklu pidelerim gelse de bir kahvaltı yapsam...
age of empires'te düşmanın sağ kalan son köylüsü
-
zevk alınan ufak sapıklıklar kıvamında, hardest veya multiplayer modda düşmanı zar zor yenmeye ramak kala son köylü ile acaba ne tür şeyler yaparak toparlanmaya çalışıcak diye kendi haline bırakılan son köylüdür, özellikle bilgisayara karşı oynayıp saatlerce hile ile odun, altın toplayan bilgisayarın aciz bir şekilde neler yapabileceği izlenir. insan o son köylüyü izlemeye doyamaz , zavallım bir maden ocağı açar, bir odun keser, bir kuzu güder, uğraşır durur gariban..
reis'in almanya'ya misillemesi
-
başlığı ilk gördüğümde;
mercedes-benz, bmw, vw, audi, opel, porsche, man 'dan daha iyi araçlar üretildiğini, dış ticaret hacminin 3 trilyon $ olduğunu ve bunun 2 trilyon dolarının ihracat olduğunu, ağır sanayide almanlardan daha öne geçtiğimizi, dünyanın en kaliteli makinlerinin bizim tarafımızdan üretildiğini, adidas, puma, hugo boss, bosch, siemens, solingen, gaggenau gibi firmalardan daha iyi firmalarımız olduğu, bayern münih, borussia dortmund, wolfsburg, schalke 04, bayer leverkusen'den daha iyi takımlarımızın olduğunu
fikri uyanmıştır bende.
fakat görüyorum ki; olay tamamen farklıymış.
edit: ergen sabah gazetesinedir sitemim.
kuyumcuya emanet edilen altınların alınamaması
-
standart geyiktir bu mahalle arası bankerleri. 91 gram altını kuyumcuya bir insan neden verir ki? kaybolmasın falan diye değil bırakın bu işleri. işletmek için verilir sonra da böyle olur işte. minimal çiftlik bank.
binali yıldırım'ın köprü cezaları açıklaması
-
binali yıldırım'ın görevi nedir? kim oluyor da köprü cezasını affediyor? şu an binali yıldırım'ın başkan adayından başka bir vasfı yok.
o zaman ben de açıklıyorum: tüm ötv'leri kaldırdım. hatta herkese benden çay!
hakan bilge
-
çeşitli dergilerde ve sanatlog'da sinema yazıları yazan bir yazar.
film eleştirilerine şu linkten ulaşılabilir.