hesabın var mı? giriş yap

  • yaşım 27, boy 178 kilo 78.

    meslek:genel cerrah

    gidilecek tatil yeri: doğu karadeniz

    aranan özellikler: bol su tüketmesi, daha önce böbrek rahatsızlığı geçirmemiş olması, pek kimsesi olmaması.

  • 1. kare seklinde kutu üretmek, daire seklinde kutu üretmekten daha ucuzdur. stoklamasi da daha kolaydir.
    2. pizza (tavada yapilmis amerikan tarzi sikindirik kalin pizzalardan söz etmiyorum), hicbir zaman tam daire seklinde olmayacagi icin onu o daire seklinde bir kutuya yerlestirmek sorunlu olacaktir.
    3. köselerdeki bosluklar sayesinde pizza dilimlerini kare kutudan almak, kalip gibi daire kutuya yerlestirilmis pizza dilimlerini almaktan daha kolaydir.
    4. yeryüzündeki yillardir bu isi yapan milyorlarca pizzacinin bir bildigi vardir.

  • ilk olarak 1947 yılında yayımlanan bu romanı yazar 1936-1944 yılları arasında 9 sene uğraşarak yazmıştır. malcolm lowry'nin hayatıyla fazlasıyla ilintili olan bu eser, modern library'nin en iyi 100 roman listesinde 11. sırada yer almaktadır. on iki bölümden oluşan metin, tek bir günü kapsamakta, bölümleri gibi on iki saatlik zaman dilimine işaret etmektedir.

    romanımızın ana karakteri geoff / goeffrey / konsolos / firmin yani geoffrey firmin'dir. bu karakterin romanda anlatılan hayatı yazarınkiyle benzerdir. onun üvey kardeşi hugh firmin, eski eşi yvonne constable ve çocukluk arkadaşı jacque laruelle bu romanın diğer karakterleridir. ingiltere'nin meksika'daki konsolosu olan geoffrey firmin alkolik bir karakter olup metin boyunca geriye dönüş tekniği de kullanılıp çocukluğu, daha önce yaşadıkları ve gün boyunca hugh ve yvonne'la olan geçirdikleri zaman anlatılmaktadır. bu metnin belki de en önemli özelliklerinden biri geoffrey'nin iç sesiyle üçüncü şahıs anlatıcı iç içe geçmiş durumdadır.

    bu kitap ilk olarak dilimize aziz üstel tarafından çevrilmiş ve 1974 yılında hürriyet yayınları tarafından yayımlanmıştır. ikinci baskısı sinan fişek çevirisiyle yanardağın altında isimli olarak can yayınları tarafından 1989 yılında yayımlanmıştır. bu romanın son baskısı yine can yayınları tarafından 2017 yılında yapılmıştır.

    yanardağın altında romanını anlattığım videoyu izlemek için: https://youtu.be/hrd5zoaieeg

  • gelen sıcak para 1 trilyon doların üzerinde . özel sektörle birlikte borç 500 milyar doların üzerinde . gelen sıcak parayı dengelemek için basılan para 2 trilyon tl nin üzerinde . toplanan vergi enflasyonist sistemin ürünü olarak hala %300 lere varıyor . ihracat altın , eoro , gümüş , bakır , petrol üzerinden eskinin 40 milyar doları ne ise hemen hemen o
    imf ye borç vardı ama bugün imf nin temsil ettiği ülkelerin bankaları ki ermenistan dahil türkiyedeki kar eden her kuruluşun sahibi .
    vatandaşın hane halkı toplam borcu ki yabancı bankalaradır bu rakam , 5 milyar dolardan 150 milyar dolara çıkmış . bunlar ekonomik göstergeler.
    ortadoğuda ne kadar ülke varsa sınırlarını kapatmış bize. kuzey afrikada türk uçak ve gemilerine vur emri var ve yaptılar zaten .
    ab tamamen askıya alınmış , vatandaşın güvenliği içler acısı. sınırımızda hem terör örgütleri cirit atıyor hem garip bir savaşın içindeyiz.
    2 milyondan fazla yabancıyı maaşa bağlamışız . ülkede milyonlarca işsiz var ama yatırım yok . yalan söyleyen bir din adamı 1000 asgari ücretlinin maaşına arabaya biniyor ve utanmıyor .
    yargının bağımsızlığı tamamen askıya alınmış ki açık açık da söylüyorlar.
    bu rejim bildiğin hitler rejimi

  • çalışma masanızda otururken 2-2,5m üstünüzde, tam da sizinle aynı hizada bir başkasının kabahatini yapıyor olması, üstüne üstlük bir de çalışırken kafanızın üstünde sifon çekilmesi ihtimalini ortadan kaldırdığını düşününce, belki de şükredilecektir.

  • kendi deneyimimden dolayı yazdığım bir entry (bkz: #49889020) yüzünden almadığım hakaret dolu mesaj, altına girilmeyen entry bıraktırmayan araba. lanet olsun, nasıl insanlarsınız siz? ulan ben haram yemedim, 2 yıl haftanın her günü geceleri 4 saat uykuyla durdum, bir gün tatil yapmadım, işlerimi yoluna koyayım diye uğraştım, didindim, hakkımla kazandım aldım. biriktirdiğim parayı kumarla çoğaltmadım, kredi çektim, riske girdim, inşaat yaptım, sonra onu da bıraktım. size girip çıkan ne arkadaş? ben mi elinizden aldım lanet olasıca hayatınızı? "naber kızlar zenginim" diyormuşum, gavatmışım falan. nedir olum sizin derdiniz?

    dünyanın en iyi arabası değildir, dünyanın en pahalı arabası değildir, almanya'da 2 yaşındakilerine çok rahat her türlü insanın binebileceği, taksi olarak da oldukça bol bulunan bir arabadır. ego tatmininizi benim üzerimden yapmayın. otoritenin elinizden aldığı hayatı ben elinizden almışım gibi davranmayın. sikmişim arabasını ulan, bundan 6 sene önce sürekli yağ yakan tempra'ya biniyordum, bir gün de yolda mercedes görünce sövmedim. tutup da 18 yaşımda babama yaslanıp coupe, cabrio araba almadım. üniversiteden beri görüştüğüm kız arkadaşımla tanıştığımda da cebimde fazladan ayıracağım 5 kuruş para yoktu. nasıl insanlarsınız olum siz, neyin derdindesiniz?