hesabın var mı? giriş yap

  • iner misin cikar misin yarismasinda hayvan taklitleri yapmaya calisip asansorun alcalmasiyla gorunmez hale gelen adam icin hissettigimiz duygu. simdi de kopek hav hav. simdi de horoz: uuuururuuuuuuruuuuu.

  • son görülme tarihi değişmesin diye her attığı mesaj için internet bağlantısını kesip, mesajı yazıp, whatsapptan çıkıp interneti açıp bunu defalarca kere tekrarlayan insanların olduğunu gösteren program.

    daha iyi bir yöntem biliyorum: kız arkadaşınız/erkek arkadaşınız saat kaçta online olduğunuza takıyorsa ondan ayrılın. kavga çıkarıyorsa ondan ayrılın. bu kadar salaksa ondan ayrılın. bu tarz şeyleri dert eden bir adamla/kızla ne işiniz var? kılıbık mısınız nesiniz anlamıyorum. ona ne abi? istersem 06:00 da bakarım istersem 18:00'de. milletin bu kadar kölesi olmayın lan. özel hayatınıza saygı duymuyorsa basın tekmeyi gitsin.

    hep siz yüz veriyorsunuz diye böyle yapıyorlar, benden söylemesi.

  • real madrid başantrenörü pablo laso, maça ilişkin "f.bahçe gibi büyük bir takıma karşı kazanmak için sadece yüreğini ortaya koymak yetmez" dedi. evet bunu real madrid başantrenörü dedi. öyle işte...

  • benim nedenim aşağıdaki gibidir.

    orta okuldan beri kadın ortamım olmadı. evet evet yanlış duymadınız, arkadaş olarak dahi olmadı. şimdi ise sanayide çalışıyorum akşama kadar gördüğüm kadın sayısı 2 yazı ile iki. o da yemekhanede çalışan abla, diğeri daha bir ay önce gelen mühendis hanım ki o benim kulvarın üstünde.
    öyle ahım şahım bir tipim yok 1,62 boyum var. olur da 6 milyarda bir ihtimal gönlümüzün sultanı görür bizi beğenirse ulaşması kolay olsun diye kullanıyoruz işte.
    yoksa başım bağlı olsa siksen durmam bu amk mecrasında. samimiyetsizlik,sahtelik, ikiyüzlülük, gösteriş ne arasan var bu cehennemde.

  • dibine kadar yaşadığım yıllar.

    sadece otobüsler değil, hastaneler, resmi daireler, uçaklar, okullar vs aklınıza gelebilecek her yerde içerdik (iyi bok yedik!).

    -üniversitede ders aralarında sınıfta içerdik. mız mız edenolursa koridora çıkardık.
    -uçaklarda en arkadaki 4-5 sıra sigara içenlere ayrılırdı. check-in sırasında "sigara içilen bölüm lütfen" derdik.
    (önce iç hatlarda sonra dış hatlarda kaldırıldı)
    -sınıflarda ders sırasında öğretmenlerin sigara yakması normaldi.
    -muayene sırasında doktorlar içerdi. ağzında sigara ile muayene eden doktorları hatırlarım.
    -üniversitede sınavlar sırasında (vize-final) sigara içmemize izin verilirdi. 2 saatlik sınavda yarım paket sigara bitirirdim!
    -şehir içi minübüslerde içerdik.
    -devlet dairelerinin her yerinde her odasında içilirdi.
    -bankalarda işlem için beklerken sigara içerdik.
    -sinemalarda içebiliyorduk.
    -otobüslerde kek-meyva suyu ikramı modasından önce tepsi ile sigara ikramları vardı. muavin elde tepsi bütün koltuklara tutardı. hatta yanında ateşi olmayanlar için tepside çakmak da olurdu.
    ve daha daha nerelerde içerdik..

    her yerde sigara içilmesinin en vahim tarafı ise o yıllarda içilen sigaraların kalitesiydi. her ne kadar kaçak sigaralar olsa da sigara içenler ya maltepe sigarası ya da samsun sigarası içerlerdi. bunların kokuları çok ağır ve kötüydü. hele maltepe'nin kokusu (ki en yaygın içilen sigara maltepe markaydı) adamı bayıltacak kadar ağırdı.

    bir de bu sigaralarda kullanılan tütünün yavaş yanmasından dolayı yakılan sigaralar en az 10-15 dakika yanık kalırdı. bunların uzun versiyonlarını ise (uzun samsun gibi) yarım saatten fazla içtiğimiz olurdu lan! iç iç bitmezdi.

    ***

    atatürk'ün yaptığı devrimlerin ardından bu ülkede yapılmış en büyük devrim sigara'nın kapalı alanlarda içilmesinin yasaklanmasıdır.