hesabın var mı? giriş yap

  • eğer ilk anınızı 2 yaşınızın altındayken hatırlıyorsanız muhtemelen istemsizce yarattığınız bir kurgudur. hafızadaki hatırlanan en eski anı yapılan bilimsel araştırmalara göre 3-3.5 yaş aralığındadır. ama bebeklik anılarını hatırladıklarını iddia eden çoğu kişinin ne kadar haklı olduğuna dair de araştırmalar yapılmış. aşağıdaki paragrafı hikayevari şekilde yazıyorum.

    -------------
    bunu irdelemek için yapılan geniş çaplı bir araştırmaya toplam 6.313 kişi katılıyor. katılımcılardan kesinliğinden ve detaylı olduğundan emin oldukları ilk hatıralarını ve bu hatırayı kaç yaşındayken edindiklerini açıklamaları isteniyor. yani bu hatıralar deneyim edilmiş olmalı. örneğin bir aile fotoğrafına, aile hikayesine veya doğrudan edinilen deneyim dışında herhangi bir kaynağa dayanmamalı. 1.592 kişi ilk hatırasını 2 yaşında edindiğini, 887 kişi ilk hatırasını 1 yaşının altında edindiğini öne sürüyor. yani katılımcıların %40'ı ilk hatıralarının 2 yaşın altında olduğunu savunuyor. katılımcılardan aldıkları verilerden yola çıkarak en eski hatıra açıklamalarının içeriği, dili, doğası ve detayları inceleniyor. bunun sonucunda bilimsel olarak ilk hatıralar 3-3.5 yaş aralığındayken nasıl oluyor da insanların yarısı 2 yaşın altında hatıralara sahip oluyor diye "kurgusal ilk anı" denen şey ortaya çıkıyor ve bu araştırılmaya başlanıyor.
    ----------------

    sonuç olarak, katılımcılar bu bebeklik anılarını hatırlarken aslında olan şey, gerçek anılar yerine, hatırlanan erken deneyim kırıntıları ve kendi çocuklukları hakkında bazı olaylar veya bilgilerden oluşan zihinsel bir bütünlemedir. katılımcılardan gelen yanıtlara bakıldığında, bu ilk 'anıların' çoğunun sıklıkla bebeklik ile ilgili olduğu ve genellikle "bir çocuk arabasına dayanan bir anı olduğu" görülmüş. peki bu hatıra gerçek değilse o halde böyle bir hatıraya sahip olduğunu onlara düşündüren ne?

    1 yaşındayken bebek arabasında olduğunuz bir günü detaylıca hatırladığınızı varsayalım. anıyı şöyle oluşturuyoruz: 3 yaşına geldiğinizde, başka bir kişi size (yetişkinlikte hatırladığınızı öne süreceğiniz) 1 yaşınızdaki "bebek arabasıyla gezdirildiğiniz günü" anlatıyor. 3 yaşında, size anlatılan bu anı sırasında siz o anın nasıl göründüğünü hayal ediyorsunuz. bir süre sonra yine 1-2 yaşınızdaki bir başka anı size bir başka kişi tarafından anlatılıyor. size birkaç done daha veriliyor. deniyor ki: "annen seni sıcak bir günde parkta gezdiriyordu, o sıcakta parka gittiğimiz için annene söyleniyordum." siz tekrar o günü zihninizde hayal ediyorsunuz.

    zamanla, belki birkaç ay veya yıl sonra bize aktarılan bu anı kırıntıları bütün bir anı haline geliyor. peki nasıl geliyor? işte burada beyniniz mimarlığını sergiliyor. ilk anlatılan anıyla, ikinci anlatılan anıyı harmanlıyoruz ve üzerine mekanı yaratmak için gereken detayları kurguluyoruz. sonra bunları edindiğimiz gerçek bir anıyla birleştiriyoruz. nihayetinde ilk anımız şöyle oluyor: "annem beni o gün gölgeliği kapalı yeşil bebek arabamda, parkta gezdiriyordu. benim ağzımda biberon vardı ve gölgeliğin arasından sızan güneş ışığı yüzüme çarpıyordu. annemin saçları o zaman sarıydı ve babam eşofman giymişti." ilk iki anıyı birleştirdik. ikinci anıda bahsedilen "sıcak günü" gölgeliğin arasından sızan güneş ışığı olarak yansıttık, ağzımızdaki biberonu anıyı tamamlamak için bir detay olarak kurguladık. ebeveyn detaylarımız gerçek bir anıya dayanıyor.

    muhtemelen kurgulanan bu anıyı çocukluk veya yetişkinliğimizde oluşturacağız. ebeveynlerimizi detaylandırdığımız gerçek anı kırıntımız, detaylı ama kurgusal başka bir anıya dönüşmüş olacak ve gerçek anının yerini alacak. bunu kasıtlı olarak yapmıyoruz. sadece beynimizin bir oyunundan ibaret. aynı bilgisayarlarımızda disk birleştirme için yaptığımız defrag işlemi gibi. parçalanmış verileri bütün haline getirmek.

    katılımcılara açıkladıkları anılarının kurgu olduğu söyleniyor. tabi ki katılımcılar bunu reddediyor. ki bu çok doğal çünkü gerçek olmasa da o kişi için o anı var. beyin buna inanıyor ve saklıyor. haliyle o kişinin beyninden o hatırayı silmedikçe aksini kabul etmesi pek kolay değil.

    kaynaklar: city university london, sage.journals,

  • olaya katılan tüm polislerin görevden ihraçları şarttır. bu tarz olaylar mağdurlarda haklı olarak uzun süren yaralar açmaktadır.

    malum parti ilçe başkanlarının 13 yaşındaki veletlerinin elini eteğini öpecek olan köpekler, milletin kendilerine sunduğu üniformayla millete artistlik yapamazlar.

  • biraz yukarıda kalsın diye ben de bir şeyler karalayım. dedesi ve babası zonguldak maden emeklisi olan biriyim ama bu yaptıklarının iki gün sonra tamamen unutulacağını düşünüyorum.

    adamlar günlerdir kimsenin giremediği, giremeyiz tehlikeli dedikleri yerlere kazma kürekle girdiler. işlerini bildiğim için zaten onlar için zor bir şey değil. fakat bu insanları hep böyle günlerde hatırlamamız çok yanlış. belki bir gün istanbul'da bizi enkaz altından çıkarırken konuşulacaklar hepsi bu.

    bu adamları oraya ilk günün sabahı uçak, helikopter gibi araçlarla göndermeyen organizasyona da ne desem az. üç, beş kişi daha hayatta olurdu.

    allah onlardan razı olsun, içlerinde tanığım kişiler de var, hepsine selam olsun.

  • bir rivayete göre bu şarkıyı hayat öykülerinin önemli bir yerinde barındıranlar, bu şarkıyla ilgili önemli yaşam deneyimleri olanlar, bir gözaltında ya da kalabalık bir otobüs yolculuğunda, demli çaylar, kahveler, şaraplar eşliğinde illa ki en az bir kere söylemiş olanlar, hayatlarını bu şarkıya göre kurgulamış olanlar, herşeyden vazgeçseler de seherin bir gün sıyrılıp geleceğine hem de yakında geleceğine umut etmekten ve bu umuda aşık olmaktan vazgeçmeyenler dünyanın en saf, en çocuk, en güzel insanlarıdır.

    ısrarla aranası, bulununca asla bırakılmayası insanlarıdır. zira sessiz ve sakin bekleyen bekledikçe bileylenen yürekler en kadir kıymet bilen, en sevgi dolu insanlarıdır yeryüzünün.