hesabın var mı? giriş yap

  • 2021 yılında, türkiye operasyonlarında, türkiye gsyh'nın %6,6’sına denk gelen "sosyo-ekonomik değer" oluşturduklarını duyurmuşlardır. görsel

    firmanın yaptığı sunumda;
    *reklam gelirlerinden 193 milyar tl değer oluşturduklarını, 2025 yılı için hedefin 422 milyar tl olduğunu,
    * haritalar ve işletme profillerinden 62 milyar tl değer oluşturduklarını, 2025 yılı hedefinin 136 milyar tl olduğunu,
    * android ve play store'dan 210 milyar tl değer oluşturduklarını, 2025 yılı beklentisinin 535 milyar tl olduğunu,
    *bulut ve kurumsal ürünlerden 12 milyar tl değer oluşturduklarını, 2025 yılı hedefinin 33 milyar tl olduğunu,
    * google haritalar'ın tüketicilere 39 milyar tl‘lik tasarruf sağladığını,
    * google arama ile kullanıcılarına 2.3 milyar tl tasarruf sağladıklarını,
    * türkiye'de 36 milyon google haritalar kullanıcısı olduğunu
    * şirketin türkiye operasyonlarının, 570 bini kadın, 1.9 milyon kişinin istihdamına katkıda bulunduğunu açıklamıştır.

    kaynak

    not: başlık hatalı oldu, "sosyo-ekonomik değer oluşturdurması" olacak.

  • edit 2: yasak olan iller ve ilçeler olduğunu okuyorum, eğer ilçenizde yasaksa davulcunun olduğu zaman zabıtaya haber verebilirsiniz. yasaklanması için bulunduğunuz il/ilçe belediyeliklerine, kaymakamlığa birçok kişi tarafından dilekçe verilerek, iletişim maillerine e-posta göndererek bu sorunun üzerine gidilebilir. ayrıca cimere yazılabilir, 153 çağrı merkezi aranabilir.

    edit: arkadaşlarım başlıktaki ve imza kampanyasındaki amaç ses duyurabilmek, farkındalık yaratmak. yorumlarınızla hem fikrinizi söylerken hem de kampanyayı üstte tutabilirsiniz. yorumlarda birçok faydalı bilgiler ve çözüm önerileri bulunuyor. imzalamayı unutmayın. ayrıca sosyal medyada paylaşarak ekşi sözlük dışında da bu sorunu dile getirebiliriz.

    change.org bağlantısı

    bu gürültüye bir son verin!

    bu gelenek adı altında insanları rahatsız eden uygulamaya artık bir son verilmesi gerektiğini savunanlarca oluşturulmuş kampanya.

    21. yüzyılda kimsenin sahura uyanmak için ramazan davulcusuna ihtiyacı olmadığı bir dönemde, gelenek adı altında; hastalar, bebeği olan aileler, yaşlılar, çoluk çocuk demeden araba alarmları eşliğinde tokmağı daha hızlı vuran ve bunun sonucunda para isteyen insanlara ihtiyaç yoktur.

  • onbinlerce yıllık avcı toplayıcı yaşamı gözönüne alırsak cinsiyetlere göre multitasking desteğinden daha makul bir açıklama kotarabiliriz. şöyle ki kadınlar zaten bu dönemde genelde mağara ya da kulübenin etrafında takılıyorlardı ve avlanmak için yerleşim yerinden pek uzaklaşmadıkları için kaybolmak gibi bir durumla karşılaşmadılar, buna uygun bir tepkiyi evrimleştiremediler. tabi bu sebeple bir gittikleri yere bir daha gidememe gibi default bir özellikleri olduğu için leyla gibi araba kullanıp müziği de bu umarsızlıklarına fon yapıyorlar. araba kullanamama sebepleri de avını kovalayan erkeğin geliştirdiği ileri dönük tünel görüşü yerine bir yandan çocuk bakıp bir yandan yemek, temizlik, vs.'yle ilgilenen geniş açılı görüşe sahip olmaları. erkekler ise sürüden ayrılıp av peşinde uzun mesafeler koşmak zorundaydı ve bunun neticesinde sık sık kaybolma riskiyle karşı karşıyaydı. kaybolan insanın yolunu bulmak için ipuçlarına ihtiyacı vardır, o ipuçları da sessizlik ve dikkat sayesinde elde edilir. mağara adamı kaybolduğunda susup rüzgarı dinliyordu, etrafını inceliyordu, ufka, gökyüzüne bakıyordu, bu ipuçlarına kafa yoruyordu. o sırada yanındaki arkadaşı soner sarıkabadayı'dan bitanem söyleseydi onu da sustururdu. evrimin günümüze bıraktığı minik bir miras kısaca.

  • kimse yüzde 80 faiz verin demedi ki böyle bir açıklama yapılıyor. enflasyonun ilk yükseldiği zamanlar reel faiz oranını azıcık yukarı artırmak bile bu enflasyon sarmalına girmemizi engellerdi. ülkede %20 faiz varken bir anda doları yükseltip faizleri indirirseniz o enflasyon size bir yıl içinde tuik masalına göre %80 olarak geri döner. seçim zamanı koltuk kapmak için de realiteden uzak açıklamalar duymak insanı çileden çıkarıyor.

  • senesini hatırlamıyorum da deniz ülke arıboğan hanımefendiydi benim yanıma oturan.

    "bismillahirrahmanirrahim" deyince ben duymuş olacak ki;

    - uçak korkusu mu?

    diye sormuştu. diyemedim sizin güzelliğiniz için verilen bir ünlemdi aslında diye.

    ___________________________________________________________________________

    bir diğerinde yıldız tilbe.

    "ben bilmem koltuk numarası falan şu arkadaşın yanına oturcam ben" deyip en arkada tek başıma oturduğum koltuğa geldi. altında renkli bir şalvar vardı, kurdu bağdaşını oturdu ve anlattırdı bana, dinledi 45 dakika boyunca. kahve söyledi bana türk kahvesi. vakit olsa falıma da bakarmış...

    uçaktan inerken koluma girdi, kolumda yürüdü ardından. bir araca bindi ve "nereye gidiyorsun bırakalım" dedi. arkadaş geleceği için reddettim.

    uzun lafın kısası, gönlü güzeldi yıldız'ın da. kendisine hayran olmamak elde değil.

  • hayatın kendisini şaşırtmasına izin vermeyen adamdır.
    uçan inek mi gördü? uçsun abi, bana zararı olmadığı müddetçe uçsun, der ve yürüyüp gider.