ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ben aşı oldum sen de olacaksın terörü
-
kararına saygı duymam için o kararın sonuçlarının sadece seni bağlaması lazım. öyle olsaydı senin sefil hayatın ve fikirlerin umrumda olmazdı zaten. ama burda durum öyle değil. gerçi bu da belki yüz kere anlatıldı her yerde, hala anlamıyorsanız ya da anlamak işinize gelmiyorsa ümitsiz vakasınız.
sözlük yazarlarının benzetildikleri ünlüler
-
bir tek ben mi smeagol'a benziyorum lan? tüm hollywood burada amk.
abisinin eşini başka bir adamla yakalayan eleman
-
olay hiçte sandığınız gibi aldatma olayı değil.
tam bir şebeke meselesi. urfa'da yaşanmış bir olay ve organize bir dolandırıcılık durumu. bu şekilde basılan adam korkutuluyor. "para vermezsen videoyu abime atarım" diye korkutulan adamdan yüklü miktarlarda para alınıyor. kadın da işin içinde yani.
yurt dışı telefon kayıt harcının 1500 tl olması
-
"halk ağır vergiler altında eziliyordu"
vaktiyle tarih kitabında okuduğumuz bu cümleyi her seferinde dozunu arttırarak yaşatıyorlar bize.
dragonlance
-
https://www.youtube.com/watch?v=d0pjhabcb3o
orijinal saganin yaraticilari margaret weiss ve tracy hickman 'in yazdigi yeni dragonlance uclemesinin ilk kitabi dragons of deceit cikti. gerci dragonlance adiyla yuzlerce kitap ciktigi icin (ben 200'den sonra saymayi biraktim) artik pek kimse umursamiyor ama bu yeni seri orijinal yazarlar tarafindan yazildigi icin ayri tutulmali.
ayrica gectigimiz senelerde weiss ve hickman wizards'i mahkemeye vermisti ve milyon dolarlar talep etmisti. iste bu seri ile ikilinin dragonlance uzerindeki etkisi tekrar artmis oldu.
kitap fena degil ama beklentinizi pek yuksek tutmayin. ikinci kusak muhabbeti bana pek tat vermemisti zaten summer flame'de falan da. bir de buna kitabin destina diye bir karakterin etrafinda donmesi bana surekli yeni turku'yu hatirlattigi icin dikkatim iyice dagildi. surekli "sen oyle umarsiz uyusan da bir kosede" diye mirildandim durdum okurken.
film haklari hala davalik oldugu icin ufukta bir film gozukmuyor, ki gunumuzde cekilirse kesinc tiksinc otesi bir sey olur o yuzden yapilmasin daha iyi. ben de bu vesileyle bizim turk genclerinin 20 kusur sene once yaptigi trailer'larin linkini vereyim;
https://www.youtube.com/watch?v=yxztqevahvc
https://www.youtube.com/watch?v=knsotsic4_4
https://www.youtube.com/watch?v=pryz1b_f9s8
zamaninda cok dalga gecilse de adamlar dragonlance'in ilk ve tek live action versiyonu yapmis olma gururunu hala tasiyorlar helal olsun. ki kitabin yazarlari da defalarca takdir ettiler bu gencleri.
kendileriyle yillar sonra yapilmis roportaj da burada;
https://www.youtube.com/watch?v=u9zqcka6mqa
o degil de bir zamanlar iyi kotu uygar dunyaya adapte olmaya baslamis bir toplumun gunumuzdeki icler acisi hali gercekten ibretlik. yazik, cok yazik.
not: tiksinc otesi animasyonu izlemek isteyecek kadar suurunu kaybetmis olan varsa buyurun onun da linki;
https://www.youtube.com/watch?v=h99j-xbkv2e
yaran fıkralar
-
“fıkra değil... gerçek
osmanlı dönemi... herkes rüşvetten şikâyetçi.
sadrazam (başbakan) koca yusuf paşa... bürokrasinin tepe isimlerini toplamış:
- rüşvet almayanlar yemin etsin.
herkes... yemin etmeye başlamış.
salonda... dönemin ünlü şairi... nüktedan... haşmet de varmış.
sadrazam, haşmet'e dönmüş:
- haşmet, sen de önemli görevlerde bulundun... yemin etmeyecek misin?
- efendimiz...
halk arasında yaygın bir inanç var... yalan yere yemin eden çarpılır... bekliyorum... salondakilerden kimse çarpılmazsa ben de yemin edeceğim.”
debe editi: debe editi'ne karşıyım.
14 temmuz 2020 azerbaycan ermenistan savaşı
-
mesaj kutuma neden şehidimiz yazmışsın yazanlar olmuş. arkadaşlar, ben azerbaycanliyim. aktif olarak sözlükte yazmaya çalışıyorum, olaylar olunca buraya taşımak istedim.
27 mart 2021 norveç türkiye maçı
-
yılda 3 kere bir araya gelen milli takım 30 haftadan beri birlikte takılan fenerden daha kompakt futbol oynuyor.
edit: şunu yazdım ya takım ondan sonra gotunu toplayamadi be.
kampanya çekilişlerini kazanan insanlar
-
bir defasında içinde para dolu zarfları dağıtan bir düğün arabasının önüne atlamıştım. yağmada güç bela bir zarfı kapıp güvenli bir noktada açtım. herkese bir şeyler çıkmıştı. herkes deli gibi seviniyordu. ama benim zarf boştu. tek boş zarfı kapmıştım. kampanya çekiliş filan değildi ama geleceğim hakkında çok net bilgiler vermişti.
türkiye'nin aşırı gürültülü bir ülke olması
-
can sikan bir hadise ve gerceklik. araba sesi, insan sesi, insaat sesi, tv sesi, radyo sesi, ses ayarini yapamayan milyonlar vb. kafa kazan gibi. yorgunluk ve yipranma da cabasi...