hesabın var mı? giriş yap

  • oyunu dün bitirdim, bugün platinledim. açıkçası beni tatmin etmedi bu oyun.

    oyunun en büyük eksisi bir önceki oyunun aynısı olması. yani evet, 2018'de çıkan marvel's spider-man oyununa oranla tek fark haritaya kar skini eklenmesi, ha bir de ilk oyunun hikayesine oranla bağ kuramadınız yan-ana karakterlerin oluşturduğu bir hikaye. hikaye dediysem öyle uzun bir şey beklemeyin 5 saatte bitirirsiniz ana senaryoyu (en zor zorlukta oynadım, 6 saatte bitti). ki hikaye anlatımı ve karakterler ile kurulan ilişkiler yönünden, ilk oyundan çok zayıf bir oyun bu.

    oyunun bana göre tek artısı oyunun ps5'de 60 fps çalışması. bu gerçekten inanılmaz bir artı, akıyor oyun. şehirde boş boş dolaşasınız geliyor. 60 fps modundan sonra kalite modunda (4k+rt desteği olan mod) 30 fps oynamak işkence oluyor. bu nedenle oyunu ps5'de oynayacak olanınız varsa ve yeni nesil görsel fark görmek istiyorsanız, öncelikle mutlaka kalite modunda deneyin, sonra 60 fps modunu denemek istiyorsanız öyle deneyin.

    özetlemek gerekirse ilk oyundan sonra oldukça vasat bir oyun olmuş. ben buna ne dlc derim ne de oyun. ikisinin ortasında bir şey.

    eğer ki 2018'deki spiderman'e aşık olduysanız, daha da fazla spiderman oynamak istiyorsanız indirimlerde değerlendirilebilecek bir oyun olmuş (ben de oyunu kiralayarak 3 günde plantinledim). şu an ki fiyatıyla alma gibi bir çılgınlığı yapacak insanlar olduğunu sanmıyorum, o fiyata ne oyunlar satılıyor ps store'da.

  • aynı problem kopya adıyla günlük yaşantımıza sirayet etmiştir;
    zira sınavda önünüzde bir soru var ve doğru cevabı bilmiyorsunuz ama 5 şık var yani doğru cevabı bulma olasılığınız 1/5... ama o da ne öndeki arkadaşınız kıçını sağa kaydırdı ve siz onun cevap kağıdını gördünüz... ta taaa ama ya yanlış yaptıysa.. doğru olma ihtimali de söz konusu. ya yanlıştır ya doğrudur.. yani 1/2 şansınız var 1/2>1/5 direkman kopye çekilir

    not:7.5 senede bitirdim

  • eğer kendi başınıza yapmak isterseniz bir tarif buldum, türkçe'ye de çevirdim. bence yapılabilitesi var.

    katı parfümler genelde ucuz olduğundan onlarla deney yapmak kolay. bu insanda biraz girişimci ruhu uyandırıyor ve burnunun sevdiği şeylerle deney yapma olanağı veriyor. eğer pahalı parfümler size ağır geliyor ve daha hoş bir alternatif arıyorsanız katı parfümler size göre olabilir. denemesi de kolay ayrıca. ayrıca katı parfümlerin ta eski mısır'dan beri bilindiği ve islam zamanında alkolle pek ilişki olmadığından katı parfümlerin fazlaca revaçta olduğunu söylemek de belki içinizi rahatlatır.

    ihtiyaçlar:

    1 çorba kaşığı balmumu veya vazelin (bu parfümün katı bağdaştırıcısı olacak)
    1 çorba kaşığı badem yağı (bu da genelde cilde zarar gelmemesi için ve ayrıca yine bağdaştırıcı)
    8-15 damla esansiyel yağ, uçucu yağ (genelde küçük siyah cam şişelerde satılan fazlaca yoğun yağlar bunlar. ciltle direkt temas etmemesi lazım pek)
    1 kap (genelde cam, seramik olsa iyi olur ancak plastik de iş görür)
    1 kamış (bu karıştırırken işe yarayacak, kamış benzeri başka şeyler de olur)
    1 kap, bu sefer karıştırmak için (dikkat edin tencereye girecek bu)
    1 tencere
    1 damlalık (yağları bununla damlatırsanız güzel olur)

    adımlar:

    ihtiyaçlar kısmındaki her şeyi topladığınızdan emin olun. bu tür şeyleri genelde lokman hekim vb. aktarlardan çok rahat bulursunuz.

    balmumu veya vazelini, badem yağıyla birlikte karıştıracağınız kaba koyun.

    balmumunu eritin. bunun için karıştırdığınız kabı tencerenin içine koyun ve su ekleyin. suyu kaba çok gelmeyecek şekilde koyarsanız iyi olur. suyun içinde kalan kapta balmumu eriyecektir güzel güzel. su kaynamaya yakın zaten balmumu da erir.

    balmumu tamamen sıvılaştığında tencereden yağ karışımını alın. bir yerinizi de yakmayın pek.

    kasedeki yağa esansiyel yağlarınızı ekleyin. iyice karıştıklarından emin olun. (bu adımda ortalık bence güzel kokacaktır oldukça :)

    katılaşmayan, sıvı kalan balmumunu parfümün içinde durmasını istediğiniz kaba koyun.

    artık parfümü kullanabilirsiniz.

    güzel ipuçları:

    öncelikle neden kamış benzeri bir şeyler kullandığımızı açıklayayım. kamışın karıştırma işini göreceği kesin, ancak yüzey alanı az olmalı ki olabildiğince karışım kapta kalsın. kaşıkla yapmayı da bilirdik yani, o zaman sıyırması filan zor olacaktı. bunu hesaba katarak kamış benzeri ne kullanıyorsanız kullanabilirsiniz. kalem bile olur mesela.

    badem yağı gibi cilde zarar vermeyecek bir yağ kullanıldığı için kulak arkasıdır, bilektir bu tür yerlere parfümü sürmek kolay. az bir miktarını elinize alıp ince bir tabaka halinde uygulayın. yine de alerji veya herhangi bir ters olay görürseniz anında kullanmayı kesin ve doktora gidin. sorumluluk kabul de etmiyorum bunu da yazdım yani.

    kullanacağınız esansiyel yağı iyi seçin. esansiyel yağların üzerimizde ilginç etkileri var, aromaterapidir masajdır boş işler değil. mesela sedir ağacı kokusu keneleri uzak tutar. eğer köpeğiniz varsa tasmasına bundan sürüp kene uzaklaştırabilirsiniz. ya da aynı şekilde sedir ağacını kendi üzerinizde ayak kokusunu önlemek için sürebilirsiniz. sarı papatya veya portakalın dinlendirici etkisi vardır. bunları da araştırırsanız güzel olabilir sizin için. bilinçli olmak lazım.
    esansiyel yağlar biraz pahalı olabilir çok kullanılırsa. yani beş on farklı kokuyu bir arada istiyorsanız 40-50 lira gidebilir. ayrıca pek bulunmadıklarını da belirteyim. güven olmaz yani. en güzeli evde yapmak tabii ama distilasyonla uğraşan kaç deli var türkiye'de merak ediyorum. (benim yerim olsa yaparım da neyse.)

    eğer sürekli yanınızda olsun istiyorsanız şu nivea'nın filan rujları oluyor ya dudak koruyucu, onların içlerini çıkartıp bu sizin balmumundan koyabilirsiniz. ya da bu dudak kremlerinin olduğu boş bir kutunuz varsa ona da koyabilirsiniz.
    hediye edecekseniz, o kadar güzel yapıyorum bayılırsın vallaha diyorsanız, gidip böyle kase biçimli güzel bir şeye bunu koyarak hediye edebilirsiniz. ancak önce bir bakın deride ters bir şeyler oluyor mu diye. sonra adam öldürdü olmasın.
    bir de kokulu mumlar da aslında iş görebilir. onların kokusu da sizin işinize yarar biraz. yine de kokunun etkili olmasını istiyorsanız biraz esansiyel yağ katmakta fayda var.

    birkaç karışım önerisi:

    6 damla portakal, 4 damla ylang-ylang, 4 damla bergamot, 3 damla pelesenk (aa bizim pelesenk) ağacı, 3 damla akgünlük, 2 damla yasemin.

    5 damla yasemin, 4 damla gül, 2 damla ylang-ylang, 2 damla sedir

    bu biraz çevirme ve kendi eklemelerimle yazıldığından referans verelim hemen: www.wikihow.com/make-solid-perfume/

  • bakın, lütfen kulak verin bana:

    ak parti'ye oy verdiğini bildiğiniz, emin olduğunuz insanlar ortalama 3 ay içerisinde ağlayıp sızlanmaya ve muhtemelen sizden para istemeye başlayacaklar.

    bu durumda ne yapacağınız önemli:

    benim tavsiyem sakın ola seçimlerini eleştirmeyin. siz de zor durumda olduğunuzu söyleyin, yardımcı olamayacağınızı ifade edin. daha iyi olacak inşallah deyin. ama dalga geçer gibi değil. gerçekten inanarak...

    bu insanların karşısında bir blok olmayın, birleşmesinler. yavaş yavaş kendilerini tüketsinler, birbirlerinden uzakkaşsınlar. kayıtsız kalın.

    hiçbir şekilde siyasi bir tartışmaya girmeyin, fikirlerinizi sorarlarsa "ben bu işlerden pek anlamıyorum." deyin geçin.

    doğru bildiğimizi söylemek işe yaramadı. artık bu insanlarla konuşmayalım, kulaklarımızı da tıkayalım.

  • - beyler, bir kez daha üzerinden geçelim.
    - başlayın lütfen.
    - telefon görüşmeleri tapeleri?
    - ispatı yok, değiştirilmiş diyeceğiz.
    - tamam. para sayma makinesi mevzuu?
    - polis getirmiş diyeceğiz.
    - tamam. işin içinde dört bakanın olması?
    - hayır, ikisinin ilgisi olmadığı ortaya çıktı diyeceğiz.
    - tamam. kol saati, takım elbise, bavul?
    - hediye diyeceğiz.
    - tamam. 87 milyarlık soygun iddiası?
    - o meblağ çarpıtılıyor, iran'la toplam doğalgaz ticaretimizin hacmi diyeceğiz.
    - tamam. kutudaki 4.5 milyon dolar?
    - okul için yardım parası diyeceğiz.
    - tamam. geriye şu para kasaları meselesi kalıyor.
    - buldum! oğlum işyerini kapattı kasaları eve taşımış diyeceğiz.
    - süper!
    - peki ya o kasaların içindeki paralar? onlar ne olacak?
    - bahçeşehir'deki ev satışından deriz, yemeyen keriz.
    - o da süpermiş. sanırım bir eksiğimiz kalmadı.
    - kaldıysa da dış mihrak deriz geçeriz, klasik.
    - en geç yarın sabah bu soruşturma kapanır.
    - hepimize geçmiş olsun arkadaşlar.

    .

  • kuzey ırak'taki kürdistan yönetiminin hazırladığı amerika'ya teşekkür klibidir kendileri. bütün dünyada dönmekte olup, amerikan yönetimi "bakın ırak'ta insanlar ne kadar bize müteşekkir, ne kadar iyi işler yaptık aslında" diye propaganda yapmaktadır.

    önce izleyelim (gerçi ben sadece dinleyebildim)

    http://www.youtube.com/watch?v=mtllejglc4u

    diğerleri için (bu web sayfası kurdistan regional government 'ın sayfasıdır)
    http://www.theotheriraq.com/

    not: sayfanın altında 3 tane klip var. her klibin 2 versiyonu var birinde amerika'ya, birinde ingiltere'ye teşekkür ediyorlar.

    metin

    “thank you”
    vo narrator:
    saddam’s goal was to bury every living kurd…
    he failed.

    (saddam'ım amacı yaşayan her kürdü öldürmekti...ama başaramadı)

    yahu, halepçe katliamında daha sonra da birinci körfez savaşında sizi önce saddam'a karşı gaza getirip sonra saddam'ın kucağına atan kimdi ? amerika değil miydi ? saddam'dan kaçarken, amerika'ya mı sığındınız, türkiye'ye mi ? amerika bu kadar saddam düşmanıydı da, neden o zaman, birinci körfez harekatından bağdat'a 60 km kala durdu ve saddam'ı ırak'ın başında bırakarak geri çekildi.

    kurd citizens: (kürt topluluğu)
    “thank you.”
    “thank you, america.”
    “thank you.”

    vo narrator:
    the kurds of iraqi kurdistan just want to say ‘thank you’…
    for helping us win our freedom.

    (irak'ın kürtleri, özgürlüğü kazanmamızda bize yardım ettiği için amerika'ya teşekkür etmek istiyor)

    kurd citizens:
    “thank you for demoggrasiieeaa.”
    “thank you, america.”

    kurdish hero girl:
    “thank you.”

    bir de ne için teşekkür ediyorlar ona bakalım
    http://www.marchforjustice.com/fallujah22.swf

    tarihte böyle bir omurgasızlık çok nadir görülmüştür. çok ülke amerika tarafından işgal edildi ama hiçbirisi "teşekkürler amerika" diye reklam yayınlamadı. amerika senin bin yıldır beraber yaşadığın insanları, basra'da, bağdat'ta ve felluce'de katliama uğratsın, tavuk keser gibi kessin, amerikan askerleri ırak kadınlarına tecavüz etsin sen hiçbir şey yapma hatta yataklık et, yetmiyor gibi bir de bütün dünyaya "thank you amerikaaaa" diye reklam yayınla.

    türkmenler de saddam'dan çekti ama herkes gördü telafer'de nasıl şerefli insanlar gibi amerikan işgaline direndiler. bu reklamları yayınlayanlar ve onaylayanlara da, umarım birgün başkaları demokrasi getirir !

    http://www.zaman.com.tr/…lt=&trh=20051111&hn=227940

  • 24 şubat 1836'da, teksas'ın etrafı, meksikalı santa anna'nın kontrolü altındaki ordu tarafından sarılmıştı. teksas'ı koruyan kuvvetin başında ise william barret travis adında ibir komutan vardı. teksas'ın kendi birliklerinin de santa anna'nın ordusunun üstesinden gelecek sayı üstünlüğüne sahip olmadığının farkındaydı.

    bu şartlar altında yapabileceği tek bir şey vardı: yardım çağrısı.

    travis, destek kuvvet talepli bu mektubu, "the people of texas and te all americans in the world" diyerek teksas halkına ve dünyadaki tüm amerikalılara ithaf etti, bununla da kalmadı mektubu death and victorydiye imzaladı. daha sonra işbu mektup bu ad ile anılacaktı.

    mektubun muazzam bir etkisi oldu ve durumun aciliyeti büyük bir farkındalık yarattı. öyle ki, mektuba cevaben gonzales'ten 32 adam geldi 1 mart 1836'da.

    mektup kulaktan kulağa önce new orleans'a, oradan boston ve new york city'e yayıldı. zira, birleşik devletler sınırından yüzlerce mil uzaklıktaki alamo'dan, washington dc'den birçok vatandaş bölgeyi korumak amacıyla, bölge düşmeden önce, 6 martta, yetiştiler.

    söz konusu mektubun bu denli etki yaratmasının nedeni travis'in kelimlerein gücünü anlamış olmasıdır. travis mektubu yazarken dünyadaki tüm amerikalıları adres göstermiştir. bu kelimeler vatan aşkını alevlendirmek için özellikle seçilmiş kelimelerdi ve travis tüm amerikalıları kendi davası olan teksas etrafında topladı.

    kısa bir mektup ile teksas devrimini, tiranlığa karşı amerikan özgürlük savaşına çevirdi.

    teksas'ta, gönüllülerin çoğu harekete geçti, sam houston'ordusu 21 nisan 1836'da santa anna ordusu üzerinde büyük bir zafer kazandı. bu bozgun ile teksas cumhuriyeti doğdu ve on yıl sonra meksika savaşına neden olacak
    olaylar zinciri başladı.

    birleşik devletlerin bu zaferi amerikanın doğusunu da batısını da tek bir millet altında topladı.

    sonuç olarak, travis tarafından yazılan death and victory, amerika'nın ve dünyanın kaderini şekillendiren mektup oldu.

    mektubun aslı şu şekildedir:

    commandancy of the alamo
    bejar, feby. 24, 1836
    to the people of texas & all americans in the world

    fellow citizens & compatriots

    ı am besieged, by a thousand or more of the mexicans under santa anna ı have sustained a continual bombardment & cannonade for 24 hours & have not lost a man the enemy has demanded a surrender at discretion, otherwise, the garrison are to be put to the sword, if the fort is taken ı have answered the demand with a cannon shot, & our flag still waves proudly from the walls ı shall never surrender or retreat. then, ı call on you in the name of liberty, of patriotism & everything dear to the american character, to come to our aid, with all dispatch the enemy is receiving reinforcements daily & will no doubt increase to three or four thousand in four or five days. if this call is neglected, i am determined to sustain myself as long as possible & die like a soldier who never forgets what is due to his own honor & that of his country victory or death

    william barret travis,

    lt. col. comdt.
    p.s. the lord is on our side. when the enemy appeared in sight we had not three bushels of corn. we have since found in deserted houses 80 or 90 bushels and got into the walls 20 or 30 head of beeves. travis

  • metroda o kadar insanın ortasında bıçakla bir kadına saldırabilecek cesareti kendinde bulabilen bir kişinin mutlaka daha önce de vukuatları vardır.

    sorun şurada: böyle potansiyel katilleri cezalandırmayan ve aramızda dolaştıranlar o koltuklarında neden oturuyor?

    bu arada kadına da helal olsun, hiç korkmadı.

  • hayat büyüdükçe, yaş aldıkça zorlaşıyor, zevk alınan şeyler azalmay başlıyor, hayatın soğuk yüzü kendisini daha çok hissettirmeye başlıyor, sevdiklerinizin sağlık sorunları başlıyor, kayıplar başlıyor, filmin sonunda da kendi sağlık sorunların ve ölüm. hani lisede okula gidip geldiğin, sınavlardan yakındığın, annenin, babanın sağlıklı ve genç olduğu dönem, anneannenin,babaannenin, dedenin, amcanın teyzenin de hayatta olduğu dönem,bir pazar sabahı annenin seni nis gibi bir kahvaltı sofrasına oturtmak için yataktan kaldırışı, işte o yataktan kalkarken söylendiğin an var ya, hayatının en güzel anı…şu an hiç olmadığın kadar yaşlı, ama ileride hiçbir zaman olamayacağın kadar gençsin.

  • az evvel tuğba özay'ın şu şekilde açıklama yaptığı yarışma: "bence adada dedikoduların merkezinde yattara yer alıyor."
    lan adamın en uzun cümlesi" lüfen bekle yemek ne zaman.."

  • 31 yaşına gelip sözde yuvayı kurmuş, üstüne çocuk da yapmış, dışarıya verdiği mutlu karı-koca imajının basit bir aşko-kociş instagram postu sahte olduğu gerçeğinin bilincindeki mutsuzluğu ve tedirginliği yaşayan insandan kat be kat huzurlu, mutlu, gerçek bir insandır. hayırlı olsun.