hesabın var mı? giriş yap

  • yalçın abi'ye katılıp "iktidarsızım, kocalık görevimi yapamıyorum karım beni terketti" diye 70 milyonun önünde ağlamaktan çekinmeyen ama eczaneye gidip bir mavi hap almaya utanan adam gibiyim; bütün dünyaya seni sevdiğimi haykırabilirim ama sana söylemeye utanırım...

  • not: sen güzel kardeşim bu entryi okumayıp geçtiğinde veya bu entryi okuyup uplamadığında bir sonraki dolandırılan sen veya bir yakının olacaktır. dolandırılanın ünlü olmaması bunlara kimsenin dokunmamasını sağlıyor. sabah programlarına meze olmaz çünkü sıradan vatandaşın dolandırılması

    not 2: destekleyen herkes için çok teşekkürler. olumlu olumsuz bütün yorumlarınız önemli, hala yeterince insana ulaşmış değiliz. entrylerinizle de destek vermeniz gündemde kalması için çok önemli.

    bir dolandırıcılık şebekesi var. 2 yıldır kimse dokunmuyor muazzam paralar kazanıyorlar. ben devlet memuruyum. bunlara gücüm yetmez elim uzanmaz ama burada eli kolu uzun olanlar mutlaka vardır. zamanında ekşi sözlükte yazdığım entryi aşağıya bırakıyorum.

    dolandırıcılık kabaca şöyle işliyor. bu dolandırıcı grubu önce bir site açıyor. ve büyük alışveriş sitelerinde de mağaza açıp kendi açtıkları hesaplarla yorumlar yapıp mağazalarının puanlarını yükseltiyorlar.

    sonra ekşi sözlükten hesap satın alıp açtıkları siteyle ilgili olumlu geribildirim yapıyorlar.

    şikayetvar.com dan da açtıkları siteye olumlu yorumlar yapıyorlar. puanları yüksek oluyor anlayacağınız.

    sitelerini ticaret bakanlığının etbis sistemine kayıt yaptırıyorlar. ve siteye tamamen güven sağlanmış oluyorlar. ve bu insanlar nasıl hemen etbis kaydını alabiliyorlar orasını bilmiyorum.

    son olarak bütün siteyi hazırladıklarında bir haftasonu yada iş günü olmayan bir tatil gününde google'dan reklam çıkıyorlar. ve ürünleri değerlerinin %40 altına yazıyorlar (cep telefonu gibi resmi distribütör harici kimsenin %40 indirimle kar elde edemeyeceği kalemlerde yapıyorlar bunu)

    ve sepette ekstra şu kadar indirim ve haftasonuna özel diye reklam yapıp insanları haftasonunda bankaya ve hiçbir devlet kurumuna ulaşamayacakları günlerde düşünmeden alışveriş yaptırıyorlar. ve insanları eft/havaleye yönlendiriyorlar çünkü hemen karşıya geçiyor. eft ye özel ekstra %10 indirim yapıyorlar ve kimse kredi kartıyla almıyor. kredi kartında provizyonda kaldığı için zaten hedefleri de size eft yaptırmak.

    ve sonra birden site kapanıyor ve kaçıyorlar. yeni siteleri zaten yapılmış oluyor o esnada. yeniden aynı oyunu tekrar tekrar oynuyorlar.

    ciddi mağdurları var.

    artisepetim.com
    cepbilek.com
    televizyonn.com

    ve daha nicesi

    hatta sonuncusu sevgievim.com şikayetvardan bakabilirsiniz mağdurlar oluşmaya başlamış bile

    ara not: sevgievim.com da kapatıp kaçmışlar.

    en az 15 20 kere bu döngü tekrarlandı. yerel mahkemeler atıl kalıyor.

    dolandırıcılıklar bu kadar modayken vatandaşı dolandıranlar hakkında kimse bir şey yapmayacak mı ?

    kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. bu rezaleti üste taşıyın size güveniyorum sevgili suserler.

    ilgili entry: #148553795

    edit: arkadaşlar ben dolandırılmadım, çok akıllı olduğum için değil. şansım olduğu için. ama siteler gerçekten çok profesyonel hazırlanmış. ben artisepetim.com la karşılaştım bu çeteyle siteleri için epey para harcamışlar belli ki. ilk defa karşılaştığında üniversite mezunu bir insanın bile dolandırılma ihtimali var. boş anına denk geliyor insanın. bu başlık tamamen iyi niyetle açılmıştır başka insanların dolandırılmaması derdim. bu bir rezalet başlığı değildir.

    —————————————

    son edit: başlık debeye girmiş hepinize gösterdiğiniz hassasiyet için teşekkürler bunun üzerine başımdan geçen bir dolandırıcılık hikayesi daha anlatayım.

    1 yıl önce ev internetimin taahhütü bitmesi sonrası yeni internet servis sağlayıcı arayışına başladım. ve turk-nette karar kıldım. internetten başvuru yaptım. önce türknetten arandım gerekli onaylamaları yaptım.

    ardından türknet kampanya biriminden aradığını söyleyen birileri türknetle birlikte digiturk kanpanyası olduğunu söyleyip digiturk + turknetin aynı fiyata geleceğini söyledi. o zamanlar yalın internete ek vergi gelmişti. uydu yayınıyla vergiden kurtulmuş oluruz gibi bir mentaliteyle okeyledim.

    ertesi gün digiturk geldi başlandı ancak turknet in altyapı süreci uzayınca 1 hafta sonra turkneti arayıp hizmet sunumu yapamadınız digiturkle birlikte paketinizi iptal etmek istiyorum dediğimde aldığım cevap şuydu “ ne digiturk'ü”

    devamında digiturkü cayma süresi içerisinde iade ettim. gelen faturayı ödedim ve tüketici hakem heyeti tarafından ödediğim parayı da geri aldım.

    anlayacağınız digiturkte bayiler sizin yaptığınız üyelik üzerinden komisyon kazanacağı için böyle bir yola başvuruyor. digiturk desen bana üye geldiği sürece sorun yok diyerek ses çıkarmıyor. türknet desen daha senin kendilerine sunduğun kişisel bilgileri ve iletişim numaralarını dahi koruyamıyor.

    nerden tutsan elinde kalır. bu rezalet gerçekten.

  • "bizim gibi kadınları çok takdir ediyorum ben. çalışıp kendi parasını kazananları." beyanatıyla beni acı içinde bırakmış olan kadın. gören de 12 saat fabrikada çalıştı, kadın haliyle çocuk okuttu, dimdik ayakta kaldı sanır. kadınlığı bebek taklidi yaparak ifade eden birinin, "tek taşımı kendim aldııım" hezeyanı kadının tek başına ayakta durabilmesi mevzusunda ne kadar muhatap alınıyor bilmiyorum ama ben kendisini muhatap almak yerine, onu övmek yerine fabrika işçisi emekçi ablaları överim, onların arkasına takılırım.

    abla yemin ederim içimi parçaladın ha, kadınlığın gururusun yemin ediyorum. reklam müziği ve yabancı müzisyenlerden alınmış bir tavırla müzik yapmak ne kadar zor, ne kadar zorlu bir iş. "o beni prenses peri sanıyoooooo." diye şarkı yapıyorsun arkadaş. alternatif kitleden bazı insanlar da "ya bu herhalde değişik ya, iyidir destekleyelim." diyorlar da kendine yer buluyorsun. bir de işte "biz böyleee tek başımızaaa, dimdik ayaktaa kaldık yaaa, çok süperiizzz, gideyim iki panda dansı yapayım, daha da özgürleşeyim." tripleri, bak 15 yaşında kardeşim var, o yapsa "ya git be" derim.

    bir de kendini överken fazla ego kusmamak için yanına aldığı, "bizim gibi" örneğindeki diğer kadın da sertab erener ha, o yani. kendisini sertab erener gibi biriyle eş değerde başarılı görüyorsa, panda dansına devam etsin bence.

  • kendinize güvenmeyin.
    mümkünse her koşulda sorgulayıp bir de bunun üzerine dırdır yapın durmaksızın.
    hayatınıza yanaşan istisnasız herkesi donuna kadar irdeleyin.
    evden dışarı çıkmamak için bahaneler bulun.

    %100 çalışıyor, tecrübeyle sabit.

  • edit: ne güzel cevaplar alıyorum. "ev sahibi rapor paylaşmıyorsa tutmayı nevi" gibi müthiş çözümler. gerçekten bu zekayla insanlar bu yaşa nasıl geliyor anlamak mümkün değil.

    arkadaşım ortada sınırlı sayıda ev ve kuyruk halinde kiracılar bekliyorken hangi ev sahibi sizinle rapor paylaşır veya bununla uğraşır? bana 1 tane örnek gösterin. veya da hangi ev sahibi "evin bedeli kadar tazminat ödenir" gibi bir maddeyi sözleşmeye koyabilir. siz hayatınızda sokağa çıkıp gerçek dünyayla karşılaştınız mı?

    devlet bu raporları kiracının da almasına izin vermediği, alınan raporların açık bir şekilde yayınlanmasını sağlamadığı müddetçe kiracılar tabut kiralayıp kiralamadığını bilmeyecek. çünkü hatayda da gördüğümüz üzere 2021 yılında yapılan ultra lüks rezidanslar bile yerlebir olabiliyor.

    -----

    türkiye cumhuriyeti'nin en büyük skandalıdır.

    oturduğunuz binanın raporu var mı, varsa ne zaman alınmış, ne sonuç çıkmış. bir kiracı olarak sorgulayamıyorsunuz.

    yetti mi?
    yetmedi.

    alt katınızda market var, indiniz baktınız, dairelerinizdeki kolonların devamı, markette yok. marketin kolonları kestiğinden şüpheleniyorsunuz. öyle ki; "yav bunun denetimi kaç paraysa ben vereyim parasını" diyorsunuz. ama o da ne; tapu sizin değilse veya tapu sahibi tarafından vekaletiniz yoksa bu denetim için birini gönderme hakkınız bile yok.

    oturduğunuz binada ölecek misiniz, kalacak mısınız hiçbir sorgulama hakkınız yok.

    bu nasıl bir saçmalıktır? kiracılar hayvan mı? kiracıların suçu günahı ne? ne idüğü belirsiz dairelerde yaşamak zorunda mıyız? alt katımızdaki marketi şikayet etme hakkımız bile bulunmuyor tapumuz yok diye.

    bu nasıl bir skandal. bu nasıl bir ülke?

  • alman yerleşimciler ve haçlılar baltık kıyısında doğuya doğru ilerledikçe, ticari çıkarların ortaya çıkması ile baltık ve kuzey denizi'nde yerleşmiş olan tüccarların korunmak amacıyla biraraya gelmeleriyle oluşan hansa yani ''ticari birlik''. bunların ilki 1161'de gotland adasında wisby'de ''kutsal roma imparatorluğu birleşik gotland seyyahları'' adıyla kuruldu. yüzyıl içinde ''denizin özgür kentleri'' atlantik'ten finlandiya körfezine kadar yayıldılar. etki alanının doruğuna 14.yy'da çıkan hansa birliği 1699'da son üç üyesi lübeck, hamburg ve bremen'in katılımıyla son toplantısını yaptı.

  • ergen yutubırlığının gittiği iğrenç noktayı gösteriyor. bu adam toplumun bir rengi, bir deseniydi. gidenler, kuyruk olanlar neyle karşılaşacaklarını bilerek gidiyorlardı. ezkaza geçerken görüp duran 3-5 kişi haricinde kimse zorla getirilmedi oraya.

    böyle böyle toplumun farklı renklerini solduralım, seslerini susturalım, küstürelim. herkes aynı bokun laciverdi olsun.

    ben 2004 yılında gittiğimi hatırlıyorum.
    hatta fotoğraflarımız var arkadaşlarla. o zamanlar da böyleydi. üniversite öğrencisiyiz deyince "medreseliler gelin, bu size yetmez" deyip biraz daha çiğköfte koyduğunu hatırlıyorum. daha öncesi de var. youtube 2005 de kurulmuş. şimdi bu adamı youtube ünlüsü olmak için böyle davranmakla suçlayan gerizekalılar var. ne desen boş bu derece salaklığa.