hesabın var mı? giriş yap

  • sabahları camdan aşağı tükürüp duran, beni her gördüğünde "sen ezgi misin? senin bende mektubun var. *" diyen çılgın üst komşumuz 90 yaşındaki himmet dede kapıda kalmıştı. kapının üstünde anahtarını unutmuş, cebinde de yedek anahtarı kapıyı açmaya çalışmış ama başaramamış. tam kahvaltıya oturmak üzereyiz, gelmiş bizim kapıya elleriyle dizini dövüyor, "ne yapacağım ben!" diye.

    çıktım yukarı. kapıyı biraz zorlayıp, sarstım. sanırım bir süre sonra arkadaki anahtar geriye kaçtı ve ve diğer anahtarla kapı açıldı. nasıl mutlu oldu, ne dualar etti canım benim. neyse, aşağı indim. oturdum kahvaltıya. o sırada evde şekerin bittiğini fark ettim. "neyse çayı şekersiz içeriz" diye düşünürken kapı çaldı. himmet dedem elinde bir kase küp şeker "evde bir tek bu vardı. teşekkür için getirdim" diyor. o sırada evdeki herkes şok.

    sanırım o zamandan sonra kimimiz allah'a, kimimiz karmaya inandı. kimimizin de sikinde bile olmamış olabilir olay. emin olamadım.

    edit: himmet dedem 2 hafta önce vefat etmiş lan.

  • ikincisinde halk topyekün tepkisini koymuştur. ve dünya da bu haklı tepkiye katılmıştır.

    ilkinde ölenler kendi ülkelerinde bile terörist olmakla suçlanmıştır. tepki göstermek için failin kim olduğunun öğrenilmesi beklenmiştir. ve sonunda anıları bile ıslıklanmıştır, yuhalanmıştır.

    şimdi bu ıslıklayan çomarlar gelip batıyı ikiyüzlü olmakla suçluyor ya... ikiyüzlülüğün kelime anlamını kendileri yazıyorlar aslında

  • 30 ağustos kutlamaları nedeniyle olduğu söylenen.

    yalnız şunu anlamadım ben lan: osmaniye'de hayat ne kadar felç olabilir ki ya. osmaniye diyorum bakın... markete mi gidemedin? nalbura mı ulaşamadın? ne bileyim; menemen için domatese erişimin mi engellendi? nasıl felç oldu hayat?

    ilginç yav bizim millet. zafer bayramı işte, asker diyor ki: buradayız, arkanızdayız, bize güvenin...

    not: tamamen üstteki entry referans alınarak yazılmıştır. ekstra herhangi bir bilgiye sahip değilim konuyla alakalı.

  • askerlik görevimi yaptığım sırada korucular da askerlerle birlikte operasyonlara katılıyordu. bir görevin minimum süresi 1 hafta sürüyordu. kendi birliğimizden, üs bölgesine yaya intikal ve üs bölgesinde 1 hafta kalınıyor, sonra tekrar yaya dönülüyordu. bazen tim değişimi olmuyordu. aynı tim 1 hafta daha aynı yerde görev yapacak deniyordu. işte o görev uzadığı zaman korucular kalmak istemiyordu. neden mi? evet, tim komutanı sordu nedenini. adamın cevabı zerre kadar çarpıtmadan yazıyorum; “komutanım ben şimdi dönmezsem benim karıyı *ikerler.” bak aynen bu cümle.

    nasıl lan? nasıl böyle bir şey olabilir? ve nasıl bunu bu kadar normal bir durum gibi söyleyebilirsin? adam resmen bunu söyledi. yani fırsatını buldun mu, tuttuğunu *iktiğin bir ortam. kimin kim olduğunun bir önemi yok. nasıl bir insanlık lan bu?

    sonra bu adamlar büyük şehirlere göçtüğünde sokakta el ele yürüyen iki sevgiliyi görünce kıyameti koparıyor, modern kıyafetler giyen kadınlara *rospu diyor, saçını uzatan erkeğe *bne diyor. öyle de iki yüzlü bir durum var.

  • beşiktaşa kadıköye asarsında git bağcılara as fatihe as konyaya as harbiden samimiysen. bu harekete inanıp, sempati duyacak kadar saf arkadaşlar özelden mesaj atarlarsa bi turda ben binmek isterim

  • çok uzun süreli çalışma saatleri insanda psikolojik baskı yaratıyor bence.
    işleri zipleyerek, daha kısa çalışma süresine toplamak hem konsantrasyonun dağılmasını engelliyor, hem de çalışanda akşam erken çıkacak olmanın mutluluğu bulunduğundan, daha verimli olunuyor.
    öteki türlü insan ay bir çay, bir sigara, iki feysbuk, üç sözlük derken işi de savsaklıyor, zamanı da...

    yani kısa mesaide "işimi bitirip gideyim, yaşayayım" var, uzun mesaide ise "tüm gün burdayız zaten amk, biraz da mola verelim" kafası...

  • iki takım, 22 sezon ve yedi şampiyonluk sonrası emekliliğini ilan etmiş efsanedir. hakkında bazı ilginç notlar düşmek isterim:

    * altıncı tur, 199. sırada seçiliyor ve kendisinden önce altı quarterback (oyun kurucu) draft ediliyor ve hiçbiri uzun süreli tutunamıyor. draft tarihinin en büyük steal'i...

    * 22 sezonun 2'sinde sadece birer maç oynuyor. 2000'deki çaylak sezonu ve 2008'de ilk maçta sakatlandığı sezon. geri kalan 20 sezonun tamamında galibiyet sayısı yenilgiden fazla oluyor ve 19 sezon takımını playofflara taşıyor, hem de 18'inde kendi grubunun (division) lideri olarak.

    * 18 sezonluk new england patriots macerasında (çaylak ve sakat yılı saymıyorum) 13 kez afc konferans şampiyonluk maçına çıkıp bunların 9'unu kazanarak super bowl oynamaya hak kazanıyor. 9 finalin 6'sını kazanıyor.

    * sonra tampa bay bucceneers gibi son yılların, detroit lions ve new york jets ile birlikte en loser takımına gidip daha ilk sezonunda super bowl oynayıp şampiyon oluyor (toplam 10 final ve 7 şampiyonluk). bu sene de kazananın nfc konferansı şampiyonluk maçı oynayacağı maçta 27-13'ten takımını son beş dakikada geri getirip 27-27 yapıyor ama son bir dakikadaki rams sayısına engel olamayıp eleniyorlar bir nevi çeyrek finalde.

    * nfl'de 32 takım var ve takımların güç dengesi yıldan yıla çok değişebiliyor. brady'nin 2001'den 2021'e kadar üç farklı onyılda şampiyonluk kazanması, hem dominasyonunu hem de günümüzde lebron james ve cristiano ronaldo gibi uzun yıllardır bir sporu domine eden takım sporcularıyla aynı parantezde anılmayı hak ettiğini gösteriyor. hatta geçen sene 43 yaşında şampiyonluk yaşaması, muhtemelen kırılması güç bir rekor olarak hafızalarımızda kalacak.

    * hakkındaki yüzlerce anekdottan beni en çok etkileyeni anlatayım kısaca. 199. sırada draft edildikten sonra patriots takım sahibi robert kraft'ın odasına giriyor ve tam kendisini tanıtacakken kraft, "i know who you are. you're tom brady. you're our sixth round draft choice" (seni tanıyorum, sen tom brady'sin, altıncı tur draft seçimimiz) diyor. brady ise, "i’m the best decision this organization has ever made," (bu camia, beni seçerek gelmiş geçmiş en iyi kararını vermiş oldu) diyerek gelmiş geçmiş en özgüvenli karşılıklardan birini vermiş oluyor.

    * belgesel olarak şunu ve şunu tavsiye ederim.

    * güle güle efsane...

  • usain bolt'un 9.58'lik rekorunu kırmaktır. askerde keyif verici madde kullananları ortaya çıkarmıştır.

  • 500t otobüsleri aslında otobüs değildir. mutantdır, canlı organizmadır, binen yolcuları içine alır eritir ağzına sıçar sonra posasını belli duraklarda dışarı atar. yaşayabilmek için yenilerini alır.

  • tam da türk milletine özgü bir durumdur.

    adamlar kurtuluş savaşı'nı padişah ve osmanlı için vermişler (cumhuriyet'in c'si bile gündemde değildi), sonrasında cumhuriyet kurulmuş, halka seçme ve seçilme hakkı verilmiş.

    ama yıllar sonra söylenen hep aynı türkü: tek partili dönemde diktatörlük vardı. amın oğlu sanki o güne kadar çok partili demokratik bir ortamdaydık da, bir anda mı geldi diktatörlük. geçiş dönemi işte.

    aynı amın oğluna sorsan osmanlı'yı geri getirmek ister ama lafa gelince tek partili dönem.

    tek parti siksin sizi aq.