ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
papa'nın özel uçağı var bunlar bilmez
-
papa
-1 milyardan fazla insanın ruhani lideri
-aynı zamanda vatikanın kralı
- seçimle başa gelir. ( sadece tek bir seçim de değil )
diyanet işleri başkanı
-torpilli memur
-hiç kimsenin lideri falan değil
-senin benim vergimle saltanat yaşamaya çalışır
-ne iş yaptığını yıllardır anlamadım. hatta bir iş yapıp yapmadığından bile emin değilim.
kalitesiz yazan yazarların uçurulması
-
-kalitesiz yazanlari ucurucaz.
-ya kaliteliler.?!!!
-onlar zaten kendileri gidiyor..
ateizm testi
-
3 te 4 yaptığım testtir.
ateistim zannediyordum bundan sonra hayatıma tanrı olarak devam ediyorum.
debe editi: bu entrye oy verip debeye sokan zihniyete diyecek lafim yok.
1968 yılında bakırköy'de çekilen fotoğraf
-
bu fotoğraf eğer gerçekten 1968 yılında bakırköy'de çekildiyse ilk gösterdiği şey beslenme alışkanlığımızın kötünün ötesinde bir yöne gittiğidir. fotoğrafta kilo problemi olan insan yok.
sonradan edit: kilo problemi olan 1 kişi bile yok.
new york times'ın taksim saldırısı haberi
-
herhangi bir kansızlık veya operasyonal haber göremediğim the ny times haberidir.
açık açık ifade etmeselerde seçim bitene kadar bir ortadoğu ülkesi olan türkiye' ye gitmeyin, yoksa 10 milyonlarca insanın dolaştığı, ülkenin en kritik ve işlek caddesinde seçim yatırımı olarak bir bombalı saldırıda katledilebilirsiniz demişler. yazdıklarında yalan veya yanlış olan herhangi bir şey yoktur.
alt edit: bugün nedense bu patlamanın olacağı biliniyormuş gibi(!) sözlükte bir anda başlayan sistematik bir troll saldırısı mevcut. tüm maaşlı trolller nedense(!) bugün patlamanın hemen ardından ekstra mesai ve çabalarla malum zihniyete prim kazandırma derdinde. bu yüzden lütfen bu gibi troll başlıklara prim vermeyip, 2. 3. entryden sonra entry girmeyi bırakalım hatta hiç entry girmeyelim. bırakalım ki sol frame' e ve gündeme bu gibi troll içerikler düşüp durmasın.
erkeğin kalbine giden yola sıçarım
-
niye sıçayım ya hu!
kendisini mutlu edecekse yapacağım yemek, midesinde güller açacaksa, ellerimle börekler açarım, sebzenin en tazesini bulmak için semt pazarlarında adım adım gezerim, gittiğim yörelerden memleketine has baharatlar, soslar alırım güzelleştirecek diye salatalarımızı, hatta tavuk yetiştirir yımırtlatırım kahvaltısında proteini orgaaaanik alsın diye... ha bunları kalbine girmek için yapmam girdiğim kalp mutlu olsun diye yaparım. sıçılacak bişi varsa feminist söylemlerinizdir der geçerim.
2 ayda öğrenci dövebilen kıvama gelmiş öğretmen
-
benim.
yıllarca kolejde çalıştım.öğrencilerle arkadaş gibi de oldum hep,çoğuyla hala görüşürüm zaten yaşlarımız çok yakın.bir yerlerde buluştuğumuzda öğrenci -öğretmen olduğumuz anlaşılmaz. yani sizin bahsettiğiniz o 'evde bekleyen,dershanede üç kuruş maaşla sürünen, idealist,arkadaş tipte' vs öğretmen de benim aynı zamanda. ayrıca belirtmek isterim ki alan sınavım sayesinde atanabildim. çünkü ben diğer alanlarda pek bir şey bilmiyorum.
şimdi geldiğim okulda ise can güvenliği olmayan bir kadın öğretmenim. gözlerini korkutmak için ufak çapta fiziksel müdahalede bulunuyorum arada ,fazlasını yapmam, yapamam da zaten tehditler havalarda uçuşuyor ,evime tek başıma yürüyemiyorum,kadın olmanın utanılacak bir şey olduğu bir yerdeyim. ki büyük bir şehrin büyük bir ilçesindeyim. ama bu "büyük"lükler insanların kafalarındaki örümcek ağlarının yanında maalesef hiç kalıyor.
korku içindeyim,ayaklarım geri geri gidiyor. sınıfta" bana bugün napıcaklar acaba ?" düşüncesiyle dakikaları saatmiş gibi yaşıyorum.bu sadece bir kısmı tabii.
biliyorum sizin için hayaller "ölü ozanlar derneği, her çocuk özeldir,koro"filmleri tadında.hayatlar için (bkz: ben)
bir yıldan fazla süre sonra edit: bütün yıl boyunca emek verdim o öğrencilerime. dövdüm de sövdüm de ... ama sevgilerini kazanmayı başardım en sonunda. artık beni benimsemişler, sahiplenmişlerdi.sonra koruyup kollamaya başladılar. doğumgünümde 1'er lira toplayıp pasta alıp bana sürpriz yaptılar. hediyeler aldılar,utanıp veremeyip başka arkadaşlarıyla yolladılar. sene sonu geldiğinda artık evladım olmuşlardı çoktan.şimdi başka bir ile ggeldim,çocuklarımı özler oldum. nereden nereye işte. verdiğim tüm emekleri hatta daha fazlasını hak etmişler bilememişim.
neuralink
-
"aslında zaten cyborguz. tek sorun outputun yavaş olması. et çubuklarının (parmak) hızı ile sınırlanıyoruz." gibi bir konuşma yapmıştı birkaç kez. bunu aşmak için de doğrudan beyne bağlanan/tümleşen bir tür bağcık ile bilgisayarlarla aramızdaki bant genişliği probleminin çözülebileceğini öne sürmüştü. birkaç saat önce de neuralink'in duyurulması ile bunun ciddi bir girişim olduğu netleşti. hayırlısı be eloncum.
9 haziran 2022 tüik'e dava açılması
-
adamlar tepki göstermek için gitmiş güzel güzel suç duyurusunda bulunmuş. eli sikinde gezen ergen de gelmiş "kimi kime şikayet ediyorsun" diyor. yapma yahu öyle mi gerçekten? şikayette bulunan abilere haber verelim hemen geri çeksinler. yargı da onlardaymış abi hiç mi kafanız yok diyelim.
fazla tevazunun sonu vasattan nasihat dinlemektir.
rumları yenince türk bayrağı açan azeri futbolcu
-
yunan bayrağı açsaydı, kürtçülerin övgü yağdıracağı kişi olurdu.
helâl olsun, bizden daha delikanlı adammış.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: köpürmüyorsa; şampuan değil, saç kremidir.
avm'de yan bakma yüzünden öldüresiye dövülen genç
-
bu yaratığın düşüncesi şuan tam olarak şöyledir
bana yan bakan herifi iki kere yere vurdum adam hastanelik oldu yoğun bakımda ölümle cebelleşiyor ama devletimiz beni saldı demek ki haklıyım öyle abartıldığı gibi de bişi olmuyormuş karakola gittim geldim bu kadar, namımda yayıldı artık kimse bana yan bakamaz bakarsa hastanelik ederim problem yok bi karakola uğrar çay içer çıkarım.