ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
28 şubat 2014 ebru gündeş'in evine hırsız girmesi
-
reza zarrab'ın tahliye olduğu gün olması manidardır. hırsızın yatak odasına kadar girdiği söylentiler dahilinde.
ayrıca ev demişim ama bildiğin yalı.
çirkin olmak
-
annenizin bile size mühim olan ruh güzelliği dediğinde kendi kendinizi kandırmayı bırakmanız gereken durumdur...
psikolog kadının ayrılığını ifşa etmesi
-
2 günlük flört ettiğin çocuğa bunları diyecek kadar ne yaşamış olabilirsin ki? adamın travmalarını tetiklemiş ve kendi egosunu kasmış. dümdüz insan gibi ben ilişkiye hazır değilim de adamı neden küçük görüyorsun şırfıntı?
tanım: 2 sene sonra bir baltaya sap olamamış bir serseri ile evlenecek düşük ıqlu psikolog.
boğaz köprülerinin çift taraflı ücretlendirilmesi
-
bunun bir sonraki adımı köprünün ortasına adam konmasıdır.
sinovac aşısı olan annemin pozitif çıkması
-
bir yerlerde aşı olan pozitif çıkmaz diye bir şey yazıyordu da ben mi kaçırdım lan? bir aşı bu kadar yanlış anlanır mı?
ecevit'in dik duruşunun yıllarca yok sayılması
-
siyasal islamcıların ikiyüzlülüğüne başka bir örnektir. kıbrıs barış harekatı'nda ecevit'in abd'ye koyduğu tavır neticesinde ülkemize uygulanan ambargoları, yıllarca "ecevit döneminde yağ kuyruğu, tüp kuyruğu vardı" diye iç siyasete malzeme yapıp, hafızalara yerleştirmeye çalıştılar ve büyük oranda başardılar ama bugün görüyoruz ki ecevit o dönem diplomasi nedir, türkiye cumhuriyeti gerektiğinde nasıl bir duruş sergiler tüm dünyaya göstermiştir. bugün akdeniz'de söz sahibiysek bunu da kendisine borçlu olduğumuzu unutmamalı ve ülke menfaatlerini kimsenin kendi egoları uğruna kullanmaması gerektiğini bir kez daha hatırlamalıyız.
gok yeleli bozkurt
-
çoğalarak bitti.*
ispanyolca
-
öncelikle (#66216124) ve (#68057455)
bu entryleri yazdığımdan beri birçok mesaj aldım ve kitap tavsiyesi için bir entry daha yazmaya karar verdim.
şunu da açın arka planda çalsın
öncelikle öğrenirken nasıl bir yol tavsiye ettiğimi yukarıda referans verdiğim ilk entryde açıklamıştım. bu konuda fazla yazmaya gerek yok.
arada bir not da geçeyim; ne kadar kitap okursanız okuyun, ne kadar kelime ezberlerseniz ezberleyin eğer konuşma pratiği yapmazsanız ispanyolca öğrenemezsiniz. istanbul'da yaşayanlar çok şanslı, git sultanahmet'e, ispanyolca bilen birisi illa ki çıkıyor. diğer arkadaşlar için de arkadaşlık sitesi tavsiye etmiştim zaten.
neyse, kaynak olarak tavsiye edebileceklerim;
- colloquial spanish of latin america
favori kaynağım. bu kitap ile ispanyolcanın neredeyse tüm gramerini hızlı ve eğlenceli bir şekilde öğrenebilirsiniz. tabi bu gramer bilgisini öğrenmek yetmez, akılda oturtmak, sindirmek, konuşurken karıştırmamayı öğrenmek epey zaman alır. neyse, basitçe, gramerin çok büyük bir kısmını bu kitaptan öğrenebilirsiniz.
- fono kendi kendine hızlı ispanyolca
bunu yıllar önce bir kez kullanmıştım, sonra bir daha yüzüne bakmadım. şimdi bunun olumlu olumsuz yanları nelerdir onları yazalım.
olumlu yanı, türkçe olması. hani daha ingilizceyi doğru düzgün konuşamayıp ispanyolcaya saranlarınız var ya, onların epey işine yarar.
olumsuz yanı, içerisinde bazı hatalar olması ve çok yavaş bir hızla ilerlemesi. öyle ki, ilk seti bitirdiğinizde kat ettiğiniz mesafe çok çok az.
- inci kut'un ispanyol dili ve grameri kitabı
adından nasıl bir kitap olduğu anlaşılmakta. tavsiyem bunu kullanacaksanız öncesinde en az bir set fono'nun yukarıda tavsiye ettiğim serisinden çalışmanız.
- fono'nun ispanyolca grameri kitabı
bu kitaptan alın, elinizin altında mutlaka bulunsun bir tane. gramer hakkında hemen hemen her şeyi barındırıyor. aklınıza takılan hemen hemen her şeyin cevabını bulabilirsiniz kolayca. fakat elbette ki bazı hatalar barındırıyor içinde.
gerçi ben bunları eski basımları için söylüyorum, belki yeni basımlar çıktıkça bu hatalar gideriliyordur, bilemiyorum.
- pimsleur spanish seti
bu kitap değil, dinleme seti. eğer ingilizceniz çok iyiyse bundan edinebilirsiniz. fakat size ancak turist ispanyolcası öğretir, fazlasını beklemeyin.
- rosetta stone ispanyolca seti
bu da kitap değil, bilgisayar programı. bundan epey ilerletebilirsiniz, fakat çok vakit alıyor haberiniz olsun. dolayısıyla ilerleme yavaş.
şimdilik kaynaklardan aklıma tek seferde gelenler bunlar, daha da gelirse ekleyeceğim.
romanlara geçelim;
ispanyolcada belli bir düzeye geldik, okuduklarımızın yarısına yakınını anlıyoruz diyelim. kelime hazinemizi geliştirmek için roman okumaya karar verdik.
öncelikle bir tavsiyem; kesinlikle ince kitaplar seçin. kalınları muhtemelen yarısına gelmeden bırakacaksınız. ince kitapları sonuna kadar okuduğunuzu gördükçe hedefi yükseltip kalınlara geçebilirsiniz.
dili öğrenme aşamasında basit kelimeleri öğrenmek için fono'nun hikaye kitaplarını kullanabilirsiniz, kullanılan dil de basittir genelde (dereceleri var gerçi).
ithal kitapları bulmak için ben arkadaş kitabevini kullanıyorum, orada ithal kitaplar bolca var, tavsiye ederim.
- el principito (küçük prens)
bu kitabı isterseniz yüz kez okumuş olun, yine de ilk alacağınız kitap bu olsun. kısa olması şevkinizi kırmaz, kısa zamanda bitirirsiniz.
bir not; bunun arkadaş kitabevinde satılan versiyonu arjantin/uruguay ispanyolcasıyla çevrilmiş. haberiniz ola.
- el alquimista (simyacı)
çok kalın bir kitap olmamakla birlikte, kullanılan dil çok basittir. anlaması çok kolaydır. arkadaş'ta satılan versiyonu ispanya ispanyolcasıyla yazılmış.
- crónica de una muerte anunciada (kırmızı pazartesi)
kitap inanılmaz sıkıcı, fakat okumak isteyenlere dili temiz bir latin ispanyolcası. zaten yazarı kolombiyalı gabriel garcía marquez
ayrıca buraya tek tek yazmayayım daha ama, g.g. marquez'in kitaplarını tavsiye ederim. anlaşılması biraz zor, hatta bazı kitapları çok zor. bilinmedik çok kelime çıkabiliyor. fakat geneli ince, kolay bitirirsiniz o yüzden. ayrıca ana dili ispanyolca bir yazar, yani çeviri değil, dolayısıyla dili çevirilere oranla bir tık daha doğal haliyle.
elbette nobel ödüllü kitabı cien años de soledad (yüzyıllık yalnızlık) okumanızı da tavsiye edeceğim, eğer uzun kitap sizi sıkmayacaksa. malum, türkçe değil sonuçta, habire sözlüğe bakarak kitap okumak bir yerden sonra sıkabiliyor ama sabredince ve kelime hazineniz gelişince bir süre sonra sözlüğe hiç bakmadan okuyorsunuz.
daha da kitap gelirse aklıma ekleyeceğim.
michael phelps
-
bilindiği üzere türkiye'de altın madalya alana 2.000 cumhuriyet altını veriliyor. phelps türk olsa,
tanesi 2.000 altından 17 altın madalya olmak üzere,
17 x 2.000 = 34.000 cumhuriyet altınına sahip olacak. buna ek olarak 9 dünya rekoru kırdığı için,
9 x 1.000 = 9.000 ekstra cumhuriyet altını. 34.000 + 9.0000 = 43.000 cumhuriyet altını. bu da,
43.000 x 600 tl = 25,800,000.00 türk lirası. o da,
usd/try = 0.56182 den,
25.800.000 x 0.56182 = 14,494,956.00 usd para demek.
fakat phelps napıyor, madalyanın tanesi 25.000 dolardan karın tokluğuna kulacını sallıyor. ağlamamak elde değil.
(bkz: hesaplayan adamlar)
atatürk'ün ilk tweet'i
-
"ismet bari burda takip etme"
bir kangala en çok yakışacak isim
-
(bkz: sucuk)