hesabın var mı? giriş yap

  • pek ilginç şeyler çıkabilir aralarından. benim babam mesela okul yıllarında saçı bi tuhaf uzatmış böyle ense ağırlıklı ;tam ankaragücü kalecisi modeli gibi değil ama, yani kaleci-beatles arası tuhaf bi tarz, neyse hadi bunu anlarım. ispanyol paça pantolonlar giymiş,bunu da anlarım. o dönem öyleymiş derim geçerim.

    ama be adam sen o "daldığı denizden aniden çıkan adam" pozunu nasıl verdin? neye güvendin anlamadım ki?? belli ki bi arkadaşına çektirdin bunu, allahını seversen ne dedin ya "kardeş bak şimdi ben dalıyorum,böyle birden ayaklarımla kuma vurup fırlatacam kendimi, kafayı geriye atıcam saçlar savrulsun diye,tam yarı belime kadar sudan çıkınca çekicen beni" mi dedin,nasıl ikna ettin bilmiyorum.

    ayrıca daldığın yerin boyu geçmediği belli oluyo, arkada çocuk var ahahahah.

  • yukarida o kadar cok yanlis bilgi girilmis ki hangi birini duzeltecegim bilemiyorum. uzulerek okudum. elimden geldigince duzeltecegim.

    cildimiz sanildiginin aksine stoklarla sinirli hucre yenilenmesine degil, surekli yenilenebilen bir yapiya sahiptir. cildimizin yapisi stem cell icerdiginden yenilenmesi hic durmayacak nadir organlarimizdan biridir. 15-25 yas arasi 20 gunde bir yenilenirken yaslandikca bu yenilenme 28 gune kadar geriler ama durmaz. yaslanmak da zaten yenilenme hizinin yikilma hizindan dusuk hale gelmesidir. yani bir kez daha tekrar ediyorum: cilt yenilenmesi durmaz! sonsuza kadar yenilenir cilt. peeling yapsak da yapmasak da. cildiniz bakkaldan aldiginiz ekmek degildir. bitmez! referans olarak new york city-manhattan'in en taninmis ve saygin cilt profesorunun su videosu izlenebilir.

    cilt, yenilenirken olu deriyi disari iterek yeni deriyi gun isigina cikarmaya calisir. bu yenilenmeye yardimci olan isleme de peeling denir. olu deri hucreleri uhulanmis gibi birbirlerine ve cilde yapismaya meyillidir. peeling islemi bu uhulanmis olu tabakayi suda cozer gibi cozer ve siz sabah yuzunuzu yikadiginizda bu olu tabakadan kurtulmus olursunuz. bu olu hucreler atilmazsa, ciltte birikme yaparak sivilce, siyah nokta, kirisikliklar gibi istenmeyen cilt problemlerine neden olabilirler. peeling dedigimiz olay da bu olu derileri atmada yardimci olan cok faydali ve hatta gerekli bir uygulamadir. ayrica cilt 28 gunde bir yenilenir derken, cilt 28 gun durur sonra 29. gun tum hucreler olur diye birsey yok her gun farkli bir hucre olebilir ve farkli farkli hucreler dogabilir. bu nedenle 28 gune bir degil her gece peeling yapilmalidir. peeling olmemis hucrelere dokunmaz!

    dunyanin en iyi dermatologlari ve hatta estetik cerrahlari ozellikle peeling onermekte ve her gece 8% glikolik asit ile kimyasal peeling yapmamiz gerektigini soylemektedirler. gunes koruyucu kullanmak kadar, bazi durumlarda daha da onemli, bir uygulama oldugunu her dakika belirtmekteler. ben de sahsen son 2-3 yildir her gece, gecelik kullanim icin tasarlanmis peeling kullaniyorum ve yillarca basima bela olan sivilce, siyah nokta gibi dertlerim kalmadi. yasim ilerlemesine ragmen (31) kirisiklik diye birsey de yok, yasitlarim kirismaya basladilar coktan, bana halen kimlik soruluyor. referanslarimiz surda!

    kimyasal peeling laktik, glikolik, mandelik veya salisilik asit iceren, hizli calisan, sadece olu deriye etki eden olu deriden arindirma uygulamalaridir. uygulamalar yuzdesine gore degisir. ornegin 60% glikolik asit peelingi yapacaksaniz bunu sadece 3 dakika bekletirsiniz ve notrlersiniz. eger 15% tca peelingi yapacaksaniz bunu sadece 30 saniye yuzunuzde birakir sonra notrlersiniz. kisa sure bekletmeniz gereken kimyasali 20 dakika bekletirseniz canli olan tabakaya inerek ciltte asit yanmasina neden olurlar. bu gerceklik nedeniyle evde kafaniza gore peeling yapmamalisiniz. bu nedenle ozel olarak tasarlanmis her gece kullanilacak naziklikte peelingler kullanilmalidir.

    fiziksel peeling de 'scrubbing/exfoliation' diye bilinen kucuk parcacikli taneler iceren jeller ya da bildigimiz havlu gibi materyallerden yapilmis kumaslarla yapilabilir. bu yontem kesinlikle doktorlarca ve estetik cerrahlarca onerilmez cunku insanoglu nerede ne zaman duracagini bilemez ve canli katmana ulasana kadar cildini kaziyabilir. bu nedenle gidip turk kahvesiyle ugrasma hanim kiz, git kahveni ic. o telveden ne sana fal olur ne genc bir yuz. her seyin bir adabi usulu var. o telveyi yesen daha faydali.

    yani kulaktan dolma seylere inanmamakta fayda var. kirisiklik ve leke probleminiz varsa 8% aha peeling, sivilce ve siyah nokta problemleriniz varsa gozeneklerin icine girerek temizlik yapan 2% bha peeling alinir ve her gece uygulanir. guvenilir bir markadan alinmali, kendi mutfaginizda kimyacilik oynanmamalidir. her sey senin mutfakta yapilsaydi trilyon dolarlik is olmazdi bunlar. icinde stabil edici maddeler olmasi gerekiyor. cilt ph'inin altinda olmasi gerekiyor urunun calismasi icin filan falan. turk kahvesi yapmaya benzemiyor.

    kiris kiris olmak istemiyorsak, cilt lekeleri ve akne gibi sorunlarla ugrasmak istemiyorsak mutlaka kimyasal peeling yapmaliyiz/yaptirmaliyiz. mutlaka dedim bak. ben yillardir paula's choice kullaniyorum. cildimi ve hayatimi degistirdi diyerek de drama yaratirim.

  • özellikle kılıçdaroğlu'nun görüntüsünü izleyince tatmin oldum ben. özür dilerim sayın başbakanım. yarın hemen türgev'e 50 lira yatırıyorum.

    edit: soru gelmiş zekat mı, öbür türlü mü diye elbette diğer türlü :)

  • sorun doktorun uygulamasında değil sağlık sistemindedir. mesai süresince 8:20'den 16:30'a kadar her 10 dakikada bir hasta veriliyor. tahlil istenen, film istenen, önceki gün veya günlerden sonuç getiren hastalar için herhangi bir süre ayrılmıyor. zaten 10 dakika bir hastanın hakkıyla değerlendirilmesi için yeterli değilken üstüne sonuç ve kontrol hastalarına da bu randevulu hastaların süresi içinde bakılmaya çalışılıyor. ek olarak her gün hastane çalışanlarından randevu alamayanlar ricacı oluyor. randevu almayı başaramamış engelli ya da çok yaşlı hastalar geliyor.
    bazen bir hasta dışarı çıktığında muayene bulguları, tetkiklerinin sisteme işlenmesi henüz bitmemiş oluyor dolayısıyla hasta çıkınca hemen bir sonraki hastayı çağrı butonuna basamıyorsun. sen çıkan hastanın işini bitirmeye çalışırken ya da başka poliklinikte muayene olmuş bir hastanın raporunu e-imza ile imzalamaya çalışırken birileri kapıyı açıp randevusuz bakılmak için ricada bulunuyor. her hastaya yukarda bahsettiğim şeyleri anlatmak da neredeyse muayene kadar sürdüğü için bir yerden sonra kısaca randevusuz bakamayacağınızı randevu alıp gelmelerini öneriyorsunuz.
    tabi hasta da kendi penceresinden bakınca “içerde kimse yok, boş boş oturuyor bize bakmıyor” diyor. hatta bazen “iki dakka baksanız ne olur “ diyorlar. iki dakikada ayak üstü bakılınca aslında çok şey oluyor. mesela basit bir bel ağrısı diye düşünüp yeterince zaman ayırıp muayene edemediğiniz hasta verdiğiniz ağrı kesici ile biraz rahatlayıp, bittikçe eczaneden tekrar tekrar alıp. sonrasında artık o ilaçlar etki etmediğinde geldiğinde yayılmış bir rahim kanseri olarak çıkabiliyor karşımıza. sonrasında “2 dakika baksanız ne olur” diyen hasta yakınları “anneme geç tanı koydukları için kanseri ilerledi , tedavi şansını yitirdi “ diye size dava açıyorlar, hasta da yeterli muayene edilmediği için tedavi şansını yitirmiş oluyor.