hesabın var mı? giriş yap

  • koşarak otobüse yetişmeye çalışan bir amcanın, ayağına takılan taşı* alıp kenara koyması ve bunu fark eden otobüsten başka bir amcanın, aracı onun için bekletmesi.
    türkiye'de yaşamayı böyle insanlar çekilir kılıyor.

  • toplumda zeytinyağının diğer yağlardan daha sağlıklı ve doğal olduğu hakkında bir inanış vardır ki bu inanış sonuna kadar doğrudur ama zeytinyağı da kendi içinde sınıflandırılır.

    sızma zeytinyağı, fiziksel kuvvetle (ezme, parçalama vs) zeytinden yağı çıkarılır ve tüketiciye sunulur. yağı çıkarmak için çok yeni farklı teknolojiler de mevcuttur ama bu da başka entry konusu olsun. sızma zeytinyağı sıcak ve soğuk baskı olmak üzere kabaca ikiye ayrılır. soğuk taş baskı zeytinyağı, zeytinlerin ezilerek, yağlarının çıkarılması işlemidir ki en sağlıklısı en doğalı budur ancak pahalıdır, verimi düşüktür. sıcak baskı denen zeytiinyağında sıcak su kullanılır. bu da gene doğal bir yöntemdir ancak zeytinyağında bulunan ve insan sağlığı için çok faydalı olan bazı antioksidanlar, tokoferoller 37 derece gibi bir sıcaklıkta zarar görür.

    riviera zeytinyağını anlatabilmem için önce birazcık rafinasyon konusundan bahsetmem gerek. mısırözü, ayçiçek yağı gibi yağlar rafinasyon denen, işlemlere tabi tutulurlar ki bu ayrı bir entry konusu olacak ilerde. özetle rafinasyon da yağ gerçekten yağ olmaktan çıkar. zeytin hariç mısır ayçiçeği gibi gıdalardan yağ hegzan adı verilen yağ çözücü özelliği olan bir kimyasal eklenerek çıkarılır. (bkz: hekzan) daha sonra bu karışımlar çok yüksek sıcaklıklara tabi tutulur ( 200 derecenin üzeri), ağartma toprakları eklenir, koku alıcılar eklenir. rafinasyon sonucunda bir yağın ne yağı olduğunu tadarak anlamak imkansızdır. tatsız, kokusuz, açık renkli bir şeydir o. bazı zeytinyağları çiğ tüketime uygun değildir, asitliği çok yüksek olduğu için, inanılmaz derecede acı olabilir. bu nedenle bu yağlara da tıplı mısır, ayçiçek yağları gibi rafinasyon yapılır. riviera denen zeytinyağı şekli %70-80 rafine zeytinyağı ve aroma versin diye katılan %30-20 sızma zeytinyağı karışımına verilen addır.

    edit: mr scary uyardı, hegzan değil hekzan.

    ben gıda mühendisi olarak şahsen, işlenmiş gıdalara karşı değilim ki olmam da abes olur açıkçası ama bu yağ konusuda gerçekten karşıyım çevremdeki herkese de sızma zeytinyağı kullanmasını tavsiye ediyorum. margarine de karşıyım ama tereyağına karşı değilim.

    debe sonrası gelen edit: gelen mesajlarda hangi marka kullanalım vs gibi sorular geldi. bu soruya cevap verebilmem için türkiye'deki tüm zeytinyağı işletmelerini gezip, zeytinlerini hangi bölgeden topladığını bilmek gerek. o yüzden kulaktan dolma duyduklarımla marka adı verip reklam yapmak istemedim. şu kadarını söyleyeyim, diğer gıdalar için bunu söylemiyorum ama zeytinyağı için en sağlıklı yöntem en ilkel yolla yapılanıdır diye düşünüyorum. yoksa da piyasadakilerden damak tadınıza en uygun soğuk taş baskı yağını alabilirsiniz. bence sadece rafine yağ ya da margarin tüketmeme kararı bile, sağlık için alınan olduça önemli bir karar.

  • sabah ise gitmek uzere cantami hazirlarken telefon diye uzaktan kumandayi cantama koymusum. minibuste siddetle anemi aramam gerekti. cantadan kumandayi cikarmam ve cantaya sokmam arasindaki zaman suresi an dan bile kisaydi..

  • hitchcock ile fotoğraf çekimi okunası bir anıdır kendisinin:

    "alfred hitchcock ile yaptığımız çalışmayı unutamam. onun çekimi biraz sıkıntılı olmuştu. ayaklarını ön plana alarak bir fotoğraf çekmek istedim. hitchcock da rejisör falan olduğu için, fotoğraf işlerini de iyi biliyor. karşımda kurnazca hareketler yapıyor. sabah 11.00’de başladığımız çalışma hiç unutmuyorum akşam 5’te bitti. bana kızdı başlarda, sevmedi ama sonra alıştık birbirimize. şakalaşmaya başladık. baktı ki, ben ondan daha matrak biriyim, rahat rahat çalıştık sonra. ben de içimden: 'yahu ben, picasso’larla falan çalışıyorum. sen de kim oluyorsun? sen hitchcock isen ben de ara güler’im diyorum."

  • bir kadini da ani hareketleriyle korkutuyorlar.

    halka bu rahatsizligi vermeye haklari yok. toplumun huzurunu kaciriyorlar, rahatsizlik veriyorlar, degerlerimizle dalga geciyoar.

    buna musade eden hukumetin vatanseverligini sorgularim.

  • ünlü olmamasına imkan olmayan, bir süre boyunca gündemi meşgul etmesine ragmen şu an nerede ne yaptıgı bilinmeyen bir insandır.

    kendisi ayrıca koyu bir galatasaray taraftarıdır. televizyonlara cıkmadan ve ünlü olmadan önce doksanlı senelerin başı, ve ortalarında galatasaray kapalı tribününde cok ünlü bir isimdi..

    florya, ali sami yen stadı arasında gidip gelen, arif erdem, norman mapeza ve hakan şükür'ün elini öpüp ara sıra da orhan gencebay şarkıları söyleyen, elinde tokmak davula vururken uzaklara dalan unutulmaz birisiydi galatasaray kapalı tribünü icin. 94 senesinde bursaspor ile oynanan şampiyonluk maçından sonra kupa ile tur atıp kulüp tarihine de geçti.

    daha sonra yabancı filmlerin türk versiyonlarının sıklıkla yapıldıgı bir dönemde terbiyesiz cafer rolü ile problem cocuk filminin türkce versiyonu olan zıpcıktı filminde başrol oynadı ve tanındı.
    ün, şan ve şöhret onu degiştirmedi. galatasaray tribününden kopamadı ve her zaman burnunu cekerek hakan şükür'ü yumruk şova cagırdı.