ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sözlük yazarlarının süper güçleri
-
şemsiyeyi evde bırakarak yağmur yağdırabildiğim gibi şemsiyeyi yanıma alarak yağan yağmuru da durdurabiliyorum..
spotify
-
player'indaki shuffle algoritmasini yazan adamin eline vereyim. koskoca albumde bi sarkidan sonra ayni sarkiyi calmayi basarabiliyor. if koy lan if.
kolpaçino 4 filmi çekilsin kampanyası
-
çekilirse erkan petekkaya oynamasın lütfen.
yatağın üstündeki kıyafetleri sandalyeye yığmak
-
"fakir misin nesin?" demesinler diye ayni kiyafeti ust uste 2-3 gun giymek yerine her gun yeni bir kiyafet giyip bir kere giydigin eski kiyafeti de dolaptaki tertemiz kiyafetlerin arasina geri sokamamaktan kaynaklanan durum. simdi saydim, sandalyenin uzerinde 4 farkli kiyafet var. sandalyede biriken kiyafetler sayesinde yataginda kitap okuyup, ders calisan ve laptop kullanan bir nesil yetisti.
29 mayıs 2018 peugeot rezaleti
-
rezalet gibi rezalettir. arac almayi dusunuyordum peugeot'yu elemis oldum. tesekkurler.
edit: basligin altinda cikan peugeot reklami da trajikomik olmus.
edit2: @montianacoain bana özel mesajla ulaştı ve bahri kayaoğlu isimli gazetecinin bu konuya zamanında değindiğini belirtti. o dönem üretilen peugeot'larda üretim hatasından dolayı bu yanmalar gerçekleşiyormuş. kazanılan hukuki süreç sonunda peugeot aracı hasar gören vatandaşların araçlarını değiştirip sıfır araç vermiş:
konuyla ilgili makaleler:
http://www.internethaber.com/…uretildi-1212723y.htm
http://www.internethaber.com/…na-devam-1212726y.htm
http://www.internethaber.com/…-cekiyor-1212762y.htm
http://www.internethaber.com/…tu-haber-1212840y.htm
yaran diyaloglar
-
ehliyet kursuna gidiyorum. olabileceğin en kötüsüyüm. debriyaj olayını anlayamadım, arabayı bağırtarak kaldırıyor, park edemiyor, türlü hatalar yapıyorum. işin kötüsü yakın arkadaşımla gidiyoruz o benden de fena. biz kursa gidince direksiyon hocalarımızın suratı asılıyor, çaktırmamaya çalışıyorlar. yine böyle bir ders günü bir köprünün üzerindeyiz ve geri döneceğiz.
hoca: şimdi napacağız?
ben: geri döneceğiz.
hoca: geri döneceğimizi kim biliyor?
ben: (noluyo lan, ne demek istiyor acaba? öldürüp beni köprüden atmasın bu!!!) ben biliyorum hocam.
hoca (yükselmiş ses tonu ve sinirli bir ifadeyle): başka kim biliyor?
ben (demek benim sonum da böyleymiş): siz biliyorsunuz.
hoca: başka kim biliyor?
ben (eşhedü enlaa…): başka kimse bilmiyor hocam.
hoca artık sabrı tükenmiş ve sinir katsayısı tavan yapmış bir şekilde : sinyal veer herkes bilsin, sinyal ver herkes bilsin!!!
o gün bu gündür ıssız dağ başında şerit değiştirsem sinyal veririm.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
ben allah'ın 'a' sını küçük
yazmaktan korkuyorum, adam kalkmış allah yok diyor. lükse bak amk