hesabın var mı? giriş yap

  • bakın açık söylüyorum.
    doktoram bitti.
    ikinci master bitmek üzere.
    işime de tapıyorum.
    ama hiçbiri beni "kod yazan kadın" olmak kadar havalı yapmıyor.
    yeni başladım, keyifle devam ediyorum.
    resmen "girl talk"tan sıyrılıp "man talk" olayına giriyorsunuz.
    masaya onlarla birlikte oturuyorsunuz.
    "man the maker"a kafa tutuyorsunuz.
    "solu birleştirecek kodu buldum:
    <div style="text-align:left;">"
    gibi salak geyikler bile yapabiliyorsunuz.
    buradan tüm hemcinslerime sesleniyorum:
    yo kızlar bunu hak etmiyoruz!
    yo kızlar bunu kabul etmeyelim.
    yıllarca "teknolojiyi getiren erkek" miti ile uyutulduk. persil yeşil adam ve mr. muscle bile bu fikri ekti beyinlerimize.
    inanın kolay!
    inanın salak diziler izlemek, popüler edebiyat okumak yerine buna zaman ayırsanız dünyayı değiştiririz.
    avm tipi aile kadını olmayın nolur!
    tüketen değil, üreten biz olmalıyız.
    hepimize güveniyorum.

    edit: hepiniz çok tatlısınız! ayrı ayrı mesaj atacağım akşama.
    (bkz: minik ilayda'ya yardım kampanyası)

  • ulan o halde bile hala kuyruk sallıyor. utanmaz arlanmaz ya. komple danaya dönüşse yine akıllanmaz bu kadın.

    neyse biz kuranı yırtan kızdan devam.

  • bir kere boynuz tenine çok yakışıyor mu öncelikle kontrol edin. elin kızı/herifi gidiyor almanya fransa vs ülkelere ilk hafta her zaman seni çok özledim demelerle geçiyor. ardından oraya alıştıkça ya biliyor musun burada çok güzel yerler varmışlar başlıyor.

    maksimum 1 ay. 1 aydan sonra o mesajlaşmalar haftada bir güne düşüyor. burada bana insan gibi davranıyorlar dediği zaman hemen uzaklaşın çünkü seni birisiyle boynuzlamak istiyordur. valla ben boynuzlarımı alman bir çocuk ile sahip oldum ve şu an boynuzlarımı clear men ile yıkıyorum. boynuzlarım adeta ahenkle dans ediyor.

  • bu amcaların çoğu öyle mülayim, suskun vs. kişiler değildir, daha çok gün görmüş, kulağı kesik tiplerdir ve yaşlılıktan dolayı biraz yalnızlaşmışlardır..sahilde mutlaka birilerine selam verirler; genelde göbekli ve kıllıdırlar ve kıyafetleri hafiften eskidir (altlarında sadece şort bulunur)..bazen elinde bir ağaç dalından asa taşıyanlarına da rastlanır..yanlarında havlu-meyve filan taşıdıkları eski püskü bir çanta mutlaka vardır ama kimi zaman bunun yerine migros poşeti kullandıkları da olur..genelde tatlı sohbeti olan ve araya hayali olaylar karıştıranlarına rastlanır..ve fakat tuhaf şekilde özenli ve şairane bir yalnızlık içinde olan, zamanında nitelikli hayatlar sürdüğü anlaşılan tipler de mevcuttur..tüm bu adamların en büyük özelliği sistemli bir şekilde hep aynı yerde ve aynı saatte bulunmaları ve körük gibi ciğere sahip olmalarıdır..sigara içenleri çok azdır ama zamanında çok içmişlerdir..ben bu insanların anılarını tazelemek ve hayal kurmak için yüzdüklerini düşünürüm zira uzun soluklu yüzmek kişinin kalabileceği en sakin ve tatlı atmosferi yaratmak için bire birdir..seslerin kaybolduğu ve fonun yavaş yavaş değiştiği bir deniz..kişi yüzerken geçmişe ve hayal dünyasına kolayca dalabilir..yaşları da göz önüne alındığında bu amcaların geçmişe seyahat için denizde uzun soluklu yüzmeleri anlaşılır bir durumdur..kıyıdan uzaklaşmaya başlayan bir amcanın düşünce akışı:

    ' büyük kızın oğlu kocaman oldu hafize, yerinde duramıyor kerata..görsen nasıl severdin sen..onu gördüğüm zaman mutlaka bir hediye vereceğimi bilir, gözleri parlar..bazen biraz şekerleme, misket, hoşuna gidecek bir şort, oyuncak tabanca..eskaza boş gitsem yüzü asılır..küçük kızın iki çocuğu da çok güzel anlaşıyorlar..ikisi de kız ve büyük olanı hık demiş senin burnundan düşmüş..ismini hafize koyalım bir tanesinin demiştim de : aman babaa bu isimler artık kullanılmıyor biz nehir ismini koymayı düşünüyoruz dediler ve koydular da..nehir ve esin..oysa hafize koysalardı, ben her seslendiğimde seni ansaydım olmaz mıydı? gerçi ben içimden hafize diyorum hep, çaktırma..

    ben seni zamanında çok üzdüm hafize, denizin tuzu gözlerimi yakınca senin ağladığın zaman kızaran gözlerin gibi oluyor..tıpışladığın göbeğim kocaman oldu zaman içinde, kollarım rotatif gibi maşallah yorulmadan suyu yarıyorum, çelik gibi zindeyim bu soğuklarda yüzerken ama işte sakince ağlamayı da seviyorum kulaç atarken..senin deyiminle zıtlık seremonisi..dayın, yengen, benim kuzenim coşkun, almanya dan alt komşumuz gökhan bey, senin pek sevdiğin bahçıvan selim filan hepsi rahmetli oldular..yani bilirsin, öte dünya inancım pek olmadığından onları da görüyorsundur diyemiyorum ama haberin olsun işte..öte dünya inancı olmayınca beni nasıl duyacaksın dersen, biliyorum duyarsın sen hafize...öyle olmayacağına inansam ileri değil dibe doğru yüzerim, yaparım bilirsin..

    apartman aidatları arttı, büyük kız sağolsun arada yemek yapmaya, çamaşır-bulaşığı halletmeye geliyor, damat efendi biri, evcimen..galatasaray geçen sene şampiyon oldu, ama yine fenerbahçe yi yenemedik..ama bak n'oldu, onların sahasında yenilmedik de şampiyon olduk..haha, tahmin edeceğin gibi çok sevindim..kupayı bize saatler sonra verdiler hafize, bunu bile medenice organize edemedik anlayacağın..gençliğimizde gurbet ellerdeki en büyük eğlencemiz olan st.pauli maçlarına giderdik ya beraber, o zamanlar ne pür neşeydik be! ..türkiye ye belki de dönmemeliydik, sana bakamadılar burada..memleket hasreti diye tutturduk da n'oldu? hiç..gerçi çocuklar mutlu, ben de iyiyim aslında..yüzüyorum, balık tutuyorum, ev temiz, bahçeyle uğraşıyorum, 10 numara hayat..geçen gün yöneticiyi dövecektim de zor tuttum kendimi..yok efendim şu sınır çalılarını keselim de duvar çekelim..lan godoş, ben onları büyütmek için..neyse, şimdilik kestirmedim işte..haftaya torun torba geleceğiz ziyaretine, yeni çiçekler ekeceğiz..eskiden bu sahiller ne kadar boştu, şimdiyse seninle sohbet etmek için açıldıkça açılıyorum hafize, ancak yalnız kalabiliyorum..dünyadaki tek sessiz yer meğer denizmiş, şu fransız boşuna dememiş deniz için sessiz dünya diye..sen üzülme, sigara içmiyor ve öğünleri atlamıyorum..kıyıya da yaklaştık, görüşürüz yine karıcığım..'