ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
az bilinen görgü kuralları
-
şahsen en sinir olduğum görgüsüzlükleri yazacağım, bunu uygulayan insanlara istisnasız sert çıkar ve keyfini kaçırırım.
-telefonla bir şey gösteren birinin elinden telefon alınmaz. onun elinden bakılır.
-şahıslardan "bu" diye bahsedilmez.
-detay vermenin istenmediği belli olan bir konuda ısrarla soru sorulup kişi darlanmaz. hatta çok yakın arkadaşınız değilse hayatıyla ilgili hiçbir konuda soru sorulmaz, o isterse anlatır zaten.
-mesaja saatlerce ya da 1 gün sonra gibi geç cevap verildiğinde hiçbir şey olmamış gibi konudan bahsedilmez, önce geç yazılma sebebine dair kısa bir açıklama yapılır.
-bir kişiye ne kadar samimi olursanız olun ortamda en az 1 kişi daha varsa "şurana şöyle olmuş" vs. denmez.
-sizden özellikle tavsiye istenmediyse giyim tarzı konusunda tavsiye verilmez. "öyle giyinme, böyle giyin." denmez. bunun alt anlamı "bu halin iyi değil."dir. size ne başkasının giyim tarzından yapraklarım. ben kimsenin tarzı hakkında yarım saniye düşünmemişimdir, nasıl bu kadar hayatsız olabiliyorsunuz?
-göz göze gelince öküz öküz dümdüz bakılmaz, hafif gülümsenir. normal hali asık suratlı biri olarak söylüyorum.
ailem mi çocukken beni çok kastı bilmiyorum ama bazı insanlara cidden görgü hiç yüklenmemiş. 83 milyonu bir araya toplayıp hızlandırılmış adab-ı muaşeret kursu veresim var.
her sabah evden çıkarken alınması gerekenler
en enteresan uyku sayıklamaları
-
- a-si-ye söy-le-ba-ba-na-be-nim-a-dım-am-di-değ-il-ham-di...
enişte sayıklamış, halam anlatmıştı. dedem "h" özürlüdür. adamın nasıl uyuzuna gidiyormuş meğerse.
harvard kantininde profesörle kavga etmek
-
harvard değil odtü.
nasa değil tübitak.
amerikalı değil türk.
afro değil barzo.
profesör değil burhan kuzu.
öğrenciye 12 yılda ingilizce öğretemeyen sistem
-
sınav kağıdı okuyorum. çocuklar 6.sinifta. elimden geldiğince kolay sordum. bir yerlerden puan verebilmek için. bir soruda çocukların türkçe kelimelerin karşılıklarını yazması gerekiyor. her sınıfta en az 10-15 kâğıt şu şekilde;
anne: çocuklar annesinin adını yazmış (ayşe, fatma gibi)
baba: aynı şekilde
nerelisin: çankırı, niğde
sayıları sordum. ilgilerini çeksin diye resimler var. bi ağaçta 5 elma mesela veya kardan adam elinde 8 rakamını tutuyor. yine çocukların yarıya yakını boşluklara kardan adam, elmalar yazmış. fakat koptugum cevap şu;
öykü: ayaz
tabi ben önce bağlantıyı kuramadim ama mesele şuymus.
kiraz mevsimi diye bir dizi varmış, o dizide öykü adlı kızın sevgilisinin ismi ayaz imiş.
bilemedim şimdi, öğretmeye nereden başlasam? önce okuduklarıni anlamayı öğretmek daha iyi sanki...
edit: imla
aciklama editi: bu okula bir kaç hafta önce geldim. siz mi öğretemediniz diye aklınıza gelebilir.
debe edit'i: 4 yıldır bu öğrencilerle ugrasan, tek dileği onların hayatlarına dokunup, bir ümit ışığı yakmak, bir pencere açmak olan bir öğretmenin, yaşadıklarını dile getirdiği kitaba, lütfen bir göz atar mısınız?
(bkz: ekmek arası ümitler)
sokak müzisyenlerine kahve ikram etmek
-
kış aylarında sokakta müzik yapan insanların hem ellerini hem de içini ısıtabilecek, onları motive edip işlerini keyifle yapmalarına katkı sağlayacak, bahşiş bırakmaktan daha anlamlı, güzel bir davranış.
kalabalık bir caddenin kaldırımlarında müzik yapıyorum. güneş yolu ısıtsa da kaldırımlar hep gölgede kalıyor. ben de soğuğa çözüm olarak parmak uçları kesik eldivenlerimi giyerek yapıyorum müziğimi. tabi bu önlemim kısa bir süreliğine soğuğu engelliyor.
bir dükkanın önünde yine bir gün müziğimi yaparken, dükkan sahibi yanıma gelip ''kolay gelsin'' dedi. teşekkür etme anlamında gülümseyip başımı salladım. adam geri içeri girip, yaklaşık 2 dakika sonra geri yanıma geldi. elindeki kupayı yanıma bırakıp ''için ısınsın, hava çok soğuk'' dedi ve geri dükkanına girdi.
hala güzel insanların olduğuna inandım.
strudel
-
soysuzlar çetesinde christoph waltz'ın efsane yeme sahnesiyle tanıştığım üşengeçliğimden bu zamana kadar yapamayip dün gece desperate hobbit in verdiği tarife göre yaptığım enfes tatlı. çok heves ettiğimden midir nedir harika bişey hele yerken christoph'un çıkardığı ses ile aynı sesi çıkardığımda gaza gelip 3 tane birden yedim :d ahanda yaptığım strudel http://i.hizliresim.com/oax2dq.jpg
star wars
evden 2 tane tasoyla çıkıp bir cep tasoyla dönmek
-
tam tersini yaşamış biri olarak imrendiğim şeydir. bir gün taso oynuyoruz neyse bi arkadaş geldi "ben de oynicam ama tasom yok bana satar mısın?" dedi. benim cepler de dolu. tasodan para kazanacam falan. sonra çocuk: "ama yanımda para yok annemden alınca veririm" dedi. kabul edip 4 tanesi 250 bin liraya anlaştık. neyse oynuyoruz bu çocuk 4 tane tasoyla benim elimdekilerin hepsini tabiri caizse üttü. anasının dini demeyin gerçekten öyle oldu. sonra "hani ben senden 4 tane borç almıştım al onları veriyorum" dedi. bir daha oynadık o 4 taneyi de üttü. kaldık öyle s.k gibi ortalıkta. böyle bir talihsizlik yaşamışımdır hiç unutmam.
pegasus'un trabzon yolcularına 2 bin tl ödemesi
-
donanım haber ölücülerinin riskli uçuşlara bilet almasıyla sonuçlanacak ödeme.
240 saat uykusuz kalmak
-
uykusuz kalma dunya rekorunu az farkla kacirdiniz demektir..
http://en.wikipedia.org/…dy_gardner_(record_holder)
uzulmeyin, gotunden sallama rekoru hala sizin..
her filmi güzel olan oyuncu
-
(bkz: leonardo dicaprio)
alex ferguson'un türk muhabire verdiği tarihi ayar
-
20 kasım 2012 galatasaray'ın manchester united galibiyetinden sonra yapılan röportajda muhabirlerimizden birisi hem galatasaray'ı hem de kendisini aciz duruma düşürmüş.
gazeteci: 1993'te de istanbul'da hayal kırıklığı yaşadınız, şimdi de aynısı oldu. 19 yılda bir şey değişti mi?
alex ferguson: evet, iki kere kupayı kazandık.
adamlar zaten liderliği garantilemiş yedek takımla gelmiş galatasaray da güzel bir galibiyet almış niye bunu sündürüp duruyorsun la. sir alex'e olan hayranlığım bir kat daha artmış durumda.
kaynak: http://skorer.milliyet.com.tr/…/1630459/default.htm
dolmuşta ineceğim deme şekilleri
-
bazı durumlarda riskli olabilecek seslenme şekilleridir.
- köprüyü geçince inebilir miyiz dayı.
(evet günün birinde dayak yiyeceğimi biliyorum)