ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
tarihteki muazzam ayarlar
-
tüm samimiyetimle şahit olduğum ;
devlet bahçeli'nin recep tayyip erdoğan'a ; ben kızlarımı türban yasağı yüzünden yurt dışında okutmak zorunda kaldım demesine binaen ;
db - oğlunda mı tesettürlüydü ?
doğruya doğru abicim. yok böyle bir ayar. ben şimdilik daha iyisine şahit olmadım.
(bkz: püskevit) :)
ak parti'nin duygu sömürüsü yapan reklamı
-
tam olarak bu reklamdaki hayatı, temizliği ve saflığı özlediğim için oyum muharrem ince beyefendiye gidecektir.
badmotorfinger
-
seattle sound denilen hadisenin ve muzikal yapisinin sekillenmesinde temple of the dog,dry as a bone/rehab doll, louder than love ve facelift gibi asmis albumler kadar onemli bir yer tutan, gruba o gune kadar ulasamadigi derecede bir basari getirip daha sonralari cikan pek cok calismayi da etkileyen ve black sabbath'a en fazla benzetililen albumdur bu. collerde gecen jesus christ pose, kulubesine kamyon giren rusty cage ve chris cornell'in tozlarin arasinda kendini oradan oraya attigi outshined ile mtv'de de bir donem baya boy gosteren sarkilarin yani sira face pollution, slaves and bulldozers, searching with my good eye closed, room a thousand years wide ve holy water gibi mukemmel parcalarla birlikte bu album rock klasikleri arasindaki yerini coktan almistir.
ömer aşık
-
ömer aşık'ı ilk 2004 senesinde sahada görmüştüm. o zaman okuduğu istanbul ticaret üniversitesi takımında oynuyordu, daha doğrusu oynamaya çalışıyordu diyelim. devamlı aynı kategoride bulunduğu için bizim üniversite ile, 2004-2006 arası her sene maçımız oldu istanbul ticaret'e karşı.
burda da yazılmış, "basketbola geç başladı", "hızlı gelişti" şeklinde. ama bu "hızlı gelişim"in ne kadar hızlı olduğunu insanlar tam net bilmiyor. onu anlatmaya çalışacağım.
2004'te ilk gördüğümde, yürümekte ve koşmakta zorlanan, pozisyon alırken nerde duracağını tam bilmeyen, ama rebound sezgisinin iyi olduğu her halinden belli bir adam vardı. uzun eksikliğinden 195 boyumla ömer'i tutmak zorunda kalırdım ama aradaki 15cm farka rağmen beklediğim kadar zorlanmazdım.
2005'te gördüğümde gözle görülür bir fark vardı. adamın yürüyüşü bile değişmişti. reboundlarda artık çok daha etkili, yavaş yavaş post-up oyunlarını geliştirmiş, her fırsatta smaç kovalayan bir ömer vardı. hafiften bünyemi zorlamaya başlamıştı koskoca okulda nasıl uzun olmaz, ben niye 3 numara halimle bu adamı tutuyorum lan diye içten içe isyan etmeye başlamıştım. ama yine de 10 sayı civarında tutabiliyorduk.
hatta maçı kaybettik, bizim hoca da maç sonu "ulan bu iki garibim tuttu 210'luk adamları, siz bi guardı tutamadınız maç gitti." şeklinde azarlamıştı bizim guardları. bizi garip olarak nitelendirdiği için üzülsek mi, ömer'i tuttuk diye sevinsek mi bilememiştik.
2006'da artık üniversite ligi seviyesi için fazla olmaya başladı. zaten hem sayı hem rebound krallığında direk tepeye oynuyordu adam, bunun üstüne iyice özgüven sahibi olmuştu. o yüzden iyice domine etmeye başladı bizi. biz de hafiften ağlamaya başladık, "ya bu eleman 2 sene önce zor yürüyordu nasıl böyle oldu bir anda" diye.
daha sonra ben mezun oldum koptum basketboldan. 2008 gibi baktım ömer, türkiye'yi domine ediyor. şimdi sıra nba'de...
mip ödülüne yakın olduğu söyleniyor. bence adamın most improved player ever ödülünü alması lazım. 8 senede "yürüyemeyen, top tutamayan ömer"'den, "dünyadaki sayılı pivotlardan ömer"'e evrildi adam.
(bkz: respect)
yaşıtların patır patır evleniyor olması
-
pıtır pıtır boşanmakla son buluyor.
kıtır kıtır da olabilir, bazen de şıkır şıkır.
benimki patır kütür oldu mesela
fileleri vatandaşlara ücretsiz dağıtacağız
-
hangi yandaş file işine girdi acaba.
a) cengiz inşaat
b) cengiz inşaat
c) cengiz inşaat
d) cengiz inşaat
e) cengiz inşaat
ıslak keke sinmiş kısır kokusu
-
akşam okuldan döndüğünüzde annenizin önünüze koyduğu tabaktaki büyük aldatmacanın kanıtıdır..
sana özel ayırdım! yalanı, soğan kokusuyla kendini ele verir... resmen artıkların boca edildiği çöp tenekesi muamelesine maruz kalmışsınızdır :(
çocukluğumun travmatik anları beliriveriyor böyle arada bazı bazı..
seçimi kazanamazsam siyaseti bırakırım
17 aralık 2016 kayseri patlaması
-
ırak'a döndük lan.
al sana büyük türkiye. yazıklar olsun...
22 nisan 1995 2c 2d teneffüs maçı
-
22 nisan 1995'in cumartesi gunu olmasi sebebiyle haftaici bir gune ertelenen mac olmustur.
diego alfredo lugano moreno
-
fenerbahçe'nin son maçı* kazanamaması ilahi adalet olabilir mi? sorusuna "dünyada kötü giden bu kadar çok şey varken tanrı'nın bir maçla uğraşacağını sanmıyorum" demiş topçu.