ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
oku çalış evlen çocuk yetiştir emekli ol öl
-
arzu ettiğini oku. sevdiğin bir işte çalış. aşık olduğun kişi ile evlen. iyi ve mutlu bir çocuk yetiştir. emeğinin karşılığınca emekli ol. arkada gözün kalmadan öl.
bu duraklar arasında iyi şeyler serpmeyi becerebilmek mesele. ha bu yaşam biçimi zaruri değil tabii. başka durakları da benimseyebilir insan. o şekilde mutlu olabilir. fakat sadece durak adları sayılarak her yaşam şeklinden bu kadar soğuk bahsedilebilir.
fazla kısa bir özetsel çıkarım.
türkiye'de çamaşır kurutma makinesinin tutmaması
-
elektrik ucuz bir şey mi?
ebru gündeş
-
savunduğu kişi: tarihin en büyük yolsuzluğunu yapmış olan adam.
savunma yapılan program: o ses
bu programın sahibi: acun
savunma şekli: ajitasyon
ajitasyonda kullanılan: çocuk
başka eyyorlamam yok hakim bey.
büyük buhran
-
büyük buhran sırasında birçok insanın, söz konusu kıyafetler olduğunda ne giyeceklerini seçebilecek şansı bulunmuyordu. bu nedenle de pamuk un çuvallarından yapılan elbiseler dikmeye başladılar. görsel
un çuvalı üreticileri bu durumun farkına vardıklarında üzerlerinde farklı desenler bulunan çuvallar üretmeye başladılar. bu çuvallar, nasıl yıkanacaklarına dair talimatlar da içeriyordu. görsel
zamanla un çuvalından üretilmiş kıyafetler gitmek moda haline geldi. kadınların dikiş becerilerini sergilemesi için un çuvalından kıyafet dikme yarışmaları düzenlendi. un çuvalından üretilmiş olan kıyafetler 1960'lı yıllara kadar yoğun şekilde kullanıldılar.
fikir akıllıca, çuval üreticilerin jesti ise harikulade gerçekten.
kaynak: historyofyesterday
ilk kez otomatik vites araç süreceklere tavsiyeler
-
sol ayak yok, sol ayak yok, sol ayak yok..
sözlükçülerin en tuhaf korkuları
-
sokakta cop kutusuna bir sey atacakken icinden kedi firlayacak korkusu.
13 mayıs 2015 fenerbahçe kayseri erciyesspor maçı
-
en çok bütün sezon boyunca saat 00:00'ı bekleyip fener dördüncü yıldız için sahada entryisi giren elemana üzüldüm. suanda napiyo acaba?
ahahahahahahahah.
rosebud
-
yurttaş kane'de, kane'nin ölmeden önce aklına gelen ve mırıldandığı kelime.
ingilizce gül goncası demektir.
hayata dair gülümseten detaylar
-
siz, sendrom diye diye pazartesiyi nam nam nam yiyip bitirmeden (tamam illa yiyecekseniz, bana da bir lokma ayırın) önce, bir şey anlatayım.
bu sabah, mal varlığımın en kıymetli parçalarından biri olan "ac/dc" tshirtümü giydim. tamam, biraz eskimiş olabilir ama hâlâ çok güzel. ben gözlerim yerde, kulağımda müzik, metroya yürüyordum. kafamı bir ara kaldırdım, karşımdan 45- 50 yaşlarında bir kadın geliyordu. üzerinde de "ac/dc" yazılı bir tshirt. tshirtler farklı, ama ac/dc aynı ac/dc. birbirimize iyice yaklaşana kadar, ayırmadık bakışlarımızı. ben ne yapsam diye düşünürken, kadın benden önce davrandı ve yan yana geldiğimizde şu hareketi yaptı; devil horns
ben de karşılık verdim, ac/dc kardeşliğimizi kutsadık ve yollarımıza devam ettik. saatler geçti; rüya mıydı, değil miydi... emin olamıyorum.
en dumur laf atmalar
-
- ne kadar güzel bir çocuk bu hanımefendi. sizin mi acaba?
- evet. saolun...
- malzemesini versem bana da yapar mısınız?
- ?????...