ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
25 mayıs 2021 ticaret bakanı peynir açıklaması
-
peynir gelmediğinden hepimiz hemfikir olduk en azından.
en karizmatik ad soyad kombinasyonları
-
(bkz: klaas-jan huntelaar)
şeyma subaşı
-
tamam onu eleştiren herkes kıskançlıktan ölüyor anladık da, utanmadan plaza köpeği yazacak kadar seytanın avukatlığını yapanlara ne demeli.
uğur ışılak'ın neşet ertaş halk ozanı değil demesi
-
sanat güneşimiz uğur ışılak'ın kalitesini ve müzikle olan alakasını anlamak için yeterli saçmalık. 2-3 ay kadar önce rastlamıştım bu talihsiz beyana ama her seçim zamanı hortlayan uğur ışılak yine gündem olunca aklıma geldi.
http://www.youtube.com/watch?v=uitumxxbmpg
uğur efendi, burayı okuyorsan sana tek bir şey söyleyeceğim; sen kimsin ya? sen bilir kişi misin, sen eksper misin, sen kimsin arkadaş? kim ünlü yaptı seni?
bir yol sonra gelen edit: (bkz: #49488994)
1-29 ağustos 1970 citroen paris kabil paris yarışı
-
494 ekibin; citroen dyane, mehari ve 2cv ler (döşova) araçlar ile katıldığı, ülkemizden edirne-istanbul-izmit-ankara-kayseri-sivas-erzurum-ağrı rotası ile geçtikleri ve ekiplerin iran, afganistan ve türkiye sınırları içerisinde yerel kültürel hayatı belgelendirecek fotoğraf veya kısa film çekme zorunluluklarının olduğu 16.500 km'lik, rotası şu şekilde olan yarış.
ne hoş ki 70'lerde insanlar rahat rahat araçları ile bu rotayı kullanabiliyorlarmış.
benzer bir organizasyon ise 1971 yılında tekrarlanmış ve 13.500 km'lik paris-persepolis-paris yarışı yapılmıştır.
youtube'dan bulabildiğim, içerisinde 1970 yılına dair bolca istanbul, türkiye görüntülerinin olduğu ve sonradan temizlendiği anlaşılan video.
aynı görüntülerin filtresiz ve daha uzun versiyonu.
hırvatistan citroen kulübünün yayınladığı ve videolardan alınmış ve filtrelenmiş fotoğraflardan oluşan bir nevi slayt seçkisi.
dünya'nın yaşı 4.5 milyarsa biz neden 2015'teyiz
-
osmanlica bilseydik, cevabini verebilirdik bu sorunun.
ileri düzey kopya çekme yöntemleri
-
silgi yöntemi
türü: bireysel ama paylaşıma açık
zorluk derecesi: orta
risk faktörü: düşük
kullanım alanı: tüm dersler
silginizi çevresindeki kartonla beraber yanlamasına kesip ikiye ayırın (kartonun bir yanını kesmeyin ki iki parçayı sabitlesin) daha sonra bu iki parça silgiyi içine koyacağınız kağıdın kalınlığı kadar inceltin. parçaları bir yanını kestiğiniz kartonun içine yapıştırın. içine koyacağınız kağıdı yelpaze şeklinde katlayın ve uç parçalarını silginin içine yapıştırın. elinizde arasında kopya olan ama dışarıdan bakıldığında sadece silgi olan bir araç var artık. bunun faydası size sıranın içinden değil üstünden çalışma fırsatı vermesidir. ayrıca basit bir silgi alışverişi şeklinde bu kopyayı başkalarıyla da paylaşabilirsiniz.
bekar olsaydım seni kaçırmazdım'ın ingilizcesi
-
ı didn't know she is your wife, shoot me!
istanbul'da ders çalışılabilecek kafeler
-
"starfucks cafe" tabi ironi olarak yazıyorum. mac alan buralara koşuyor.
kadıköy polka kafe olabilir. sessiz, sakin..
öğrencisi ile yumruk yumruğa kavga eden öğretmen
-
öğrenci dediğin saygılı ve efendi olmalı. bu tür olaylar ülkemizde de olmuştur ki türkiyemiz gençliğin dejenerasyonu ve kalitesizleşmesi anlamında birçok ülkeden daha beter durumda. günümüz lise öğrencilerinin çoğu serseri. mafya özentisi. efeliğe hevesli. bir de sırtlan gibi sürüler halinde geziyorlar yani sürü halindeyken çok kahraman ve cesurlar lakin tek olunca kuzu gibiler. aile terbiyesi yok hatta bunların yaptıklarını serseriliklerini destekliyen ve arkalarında duran aferin aslanım aferin paşam diyen aileler bile var. bu paşam hitabı da son yılarda moda oldu ya her taraf paşalarla doldu nasıl paşaysa bunlar. neyse. öğretmenlerin eli kolu bağlanmış. bir disiplin bir yaptırım uygulayamıyorlar. başlarının belaya girmesinden de korkuyor öğretmenler. öğretmen biraz dizginleri eline almaya çalışırsa öğrencilerin tvlerden internetten öğrendikleri her türlü iftira çamur atma yöntemlerini uygulamaları ihtimali de var ki en tehlikelisi de bu. böyle yaşanan vakaları duyuyoruz izliyoruz medyada. ülkemizin bütçeden en yüksek payı alan kurumu milli eğitim. bütçede birinci sırada ve eğitim öğretime yüzlerce trilyon harcanıyor sağlam ve kullanılabilir haldeki okul binaları dahi yıkılıp yerlerine daha yeni ve modern binalar yapılıyor ki öğrenciler en konforlu ve sıcacık ortamlarda eğitim öğretimlerine devam etsinler diye.okullarda her türlü teknoloji ve olanak mevcut. fakat gelgelelim belki hepsi değil ama liselerin çoğu sanki bir serseri toplanma merkezi gibi. milli eğitim sisteminde öncelikle bu zorunlu eğitim öğretim saçmalığı kaldırılmalı. eskiden olduğu gibi ilkokul 5 sene olmalı onu bitiren isterse ortaya liseye devam etmek zorunda olmamalı. zorla eğitim öğretim mi olur. bana yetki verseler okulların çoğunu kapatıp okul binalarını halk için hayırlı hizmetlerde kullanırım. hastane olur misafirhane olur halk eğitim kursları olabilir. okul binalarında boşu boşuna doğalgaz kömür elektrik yanıyor. çakallar keyif yapıyor. ülkenin serveti bunlar okusun adam olsunlar diye harcanıyor lakin harcanan paralar verilen emekler boşuna. öte yandan genç kızların çoğununü durumu daha vahim ve onlar tamamen kayışı koparmışlar gibi neyse ayrıntılara girmeyelim. velhasıl bu gençlik düzelmez artık ve daha kötüye gider iyiye gitmez. günümüz gençliğine birşeyler öğretebilmek için uğraşan, onları eğitip yararlı ve iyi insanlar olmaları için emek verip mücadele eden tüm öğretmenlerin allah yardımcısı olsun, ruh sağlığı ve sabır versin.
1 şubat 2017 son dakika haberlerinin yasaklanması
-
resmen olmuştur. rtük'ün kararıdır!
artık, tv'lerde son dakika verilemeyecek!
örneğin istanbul'da izmir'de, ankara'da bir terör saldırısı oldu, bunun haberi verilemeyecek. çünkü bunlar marka şehirler. yurdun diğer kesimlerini hiç saymıyorum da verilemeyecek!
https://tr.sputniknews.com/…v-son-dakika-tebligati/
alın, yeni türkiye'niz bu! sevin, sarın koklayın!