hesabın var mı? giriş yap

  • 1. aşık olunan kızın hırkasının üstüne hırka asılır.
    2. kızın kokusu, kızın hırkasına siner.
    3. erkeğin kokusu, erkeğin hırkasına siner.
    4. kızın hırkasının kokusu, üzerinde uzun süre asılı duran erkeğin hırkasına siner.
    5. erkeğin hırkasının kokusu, uzun süre altında asılı duran kızın hırkasına siner.
    6. erkek hırkasını giyince kızın kokusunu alır, başı döner.
    7. kız hırkasını giyince koku falan almaz, yoluna devam eder.

  • sonunda hakiki atalarımıza ait bir şeyler buluyoruz. sikmişim neo-ottomanları benim atalarım aha bunlar.

    ek. sakın bana o tarihlerde anadolu'ya daha gelmemiştik bıdı bıdısıyla gelmeyin.

  • harika fikir. böylelikle çok estetik ve klas goller izleyebiliriz. kendi yarı sahandan atılan gol de 3'lük sayılsın misal. kalecinin beşliğinden atılırsa beşlik olsun. sokak style. önce ligimizde denemeliyiz. zaten boktan bir lig, kaybedecek bir şeyimiz olmaz.

    edit: 2014 yılında bunları yazdığımızda alttaki dalga geçen entryleri görüyorsunuz. al bak koskoca kulübün başkanı da aynı şeyi söylemiş.

    önümüzdeki elli yıl içinde gerçekleşecek öneridir.

  • *(bkz: aa bu benim lan)

    hatta bu durumu biraz abartmış da olabilirim. keza en geç 1 yıla üniversite bitiyor ve bahsi geçen konuda hala bir ilerleme yok*

    edit: ve üniversite de bitti. hala bir ilerleme yok*

    gelen mesajlar üzerine güncelleme editi: 2 yıldır çalışıyorum (hatta şu anda ilk yıllık iznimdeyim) ve hala bir ilerleme yok*

    çok beklenen final editi: https://www.youtube.com/watch?v=p4egdn90wye (edit: ölü link düzeltildi)

    beklenmedik after credits editi: bitti ya la*

    çok beklenen devam filminin kısa özeti edit: ilk filmin finalinden* 1 yıl bile geçmeden başka bir güzel hanımla bir birlikteliğe başladık. arasını çok anlatmayacağım burada ama şu anda 8 aylık evliliğimizde ikimiz de işimize gücümüze bakarken artık birbirimize yoldaşlık da yapıyoruz bu hayatta **

  • 14-15 sene önceki mevzu. içinde ölüm var ama trajikomik artık bu saatten sonra.

    anadolu'da belediyede çalışan yaşını başını almış iki arkadaş, bir daha mı geleceğiz dünyaya diyerek yıllardır umreye gidiyoruz diye atlarlar uçağa tayland'a giderler. aileler her seferinde bunları umrede sanarlar. şimdiki gibi görüntülü konuşma yok ya, eskilerden kalan müthiş bir taktik.

    bunlar bulundukları toprakların vazifelerini yerine getirecekler tabi, ilaç da almışlar, alkol de var, ateşle barut yan yana durmaz, final kaçınılmaz olur o turda, ikiliden biri kalp krizi geçirip ölür. şimdi kendinizi diğerinin yerine koyun. muhtemelen keşke ben ölseydim diyeceksiniz. adam ne yapacağını bilmez gavur ellerinde, yanında arkadaşının cenazesi var, herkes bunları dualarla kutsal topraklara gönderdiklerini sanıyor ama tayland'da ölüyorsun. adam rahmetlinin ailesine durumu nasıl anlatacağını bilmez, hangi derdine yansın.

    rahmetlinin oğlunu arar, baba öldü biz tayland'dayız der. şimdi burada da empati yapılması zor. baba kutsal topraklara diye gitmiş ama ölüsü nerde çıkıyor. oğlana "atla gel çabuk, cenazeyi bana vermiyorlar" der. adamın cenazesini almaya gidecek oğlan ama pasaport -vize derken tayland'a gitmesi öyle hemen kolay olmaz. 10 gün süre verirler cenazeyi almaları için oğlan geç kalır, cenazeyi alacağım derken rahmetlini küllerini verirler. oğul şoklar içinde, harbiden yakmışlardır adamı. külleri kavanoza koyup verirler oğluna.

    uluslararası krizin bir de türkiye ayağı vardır. rahmetlinin şehit olduğunu sanan aileye gerçek söylenmez, ne diyeceksiniz. imama para verirler biraz, çaktırma cenaze bu der oğul ve diğer yol arkadaşı. adamın kavanozu acele gömerler, cenaze törenini kimse görmez bunlardan başka.

    hadi çapkınlık yaparsın da uluslararası düzeyde yapmak sıkıntı olur. ölürsün ölünü vermezler, arabistan illerindeyim dersin tai kızlarının koynunda çıkarsın.

    ailesi hâlâ kutsal topraklarda öldü diye aşırı saygı gösterir adama. siz de okudunuz buraya kadar, bir fatiha gönderin rahmetliye. kimsenin ihtiyacı yoksa bu abimizin var. rip.

  • bugün konya sosyal bilimler lisesi'nin giriş kapısında gördüğüm "tarihin yitik nesli devler" ismiyle açılmış seminere ait aşırı bilimsel bir sergi.

    izninizle sergiye ait görselleri paylaşayım:

    resim1
    resim2
    resim3
    resim4

    öğretmenin açıklaması

    evren dediğimiz yer o kadar büyük ki yaklaşık 9.460.800.000.000 çarpı 93.000.000.000 kilometrelik evrende (hala büyüyor durduramıyoruz.) en fazla iki metrelik boyumuz var ve bilmediğimiz şeylerin yanında bildiklerimiz hiçbir şey. devler yoktur diye kesin bir yargıda bulunmak bağnazlık olacaktır.

    ama, şöyle bir durum var. sergide kullanılan resimlerin gerçekdışı olduğu bariz. belki bir öğretmen öğrencisinin ufkunu açmak için "dünya'da devler de var olmuş olabilir mi?" diye bir seminer yapabilir ve ben desteklerim bu semineri. ama 2010 senesi facebook paylaşımlarına ait resimleri kullanarak bu resimlerin doğruluğunu bile araştırmadan (ki resimlerin oynanmış olduğu, kaç defa yazıldı söylendi.) okulun girişinde böyle bir sergi açarsan, işte o zaman olmaz o iş.

    gelen hakaret dolu mesajlar üzerine edit: bu sorunu bir yerlerde dile getirmem ve o serginin oradan kaldırılması gerekiyordu. ve bununla birlikte, liseme yazılan yorumları kabul etmiyorum, ortada bir sorun varsa bu daha merkezidir, konya sosyal bilimler lisesi ile ilgili değil.

    saygılarımla.