hesabın var mı? giriş yap

  • perşembe günümüzü mutlu geçiriyoruz.

    bu film -çok net şekilde- büyük bir olaydır. fragmanı izlerken bildiğin ağır duygulandım. çok uzun yıllar öncesine dönüyoruz ya çok sevdiğimiz yıllara dönüyoruz. ağır klas bir film olacağına eminim.

  • zaman oyle bir zaman ki yolda birisi sana sovse durduk yere duymayip yola devam etmek gerekiyor.

    hic ugruna yasamini yitirmis.

  • kum barajları.

    avrupa ve amerika'dan bazı sivil toplum kuruluşlarının afrika'da geliştirdiği büyük yararları olan bir projeye konu olmuş küçük barajlar.

    hep duyarız haberlerde; afrika'da insanlar temiz suya ulaşamıyor, yiyecek bulamadığından açlıktan ölüyorlar, temizlik imkanları da çok çok kısıtlı olduğundan salgın hastalıklar kol geziyor, çocuk ölümleri korkunç boyutlarda vs.
    işte tüm bu sorunların temelinde temiz su yoksunluğunun yattığını fark eden bilim insanları ve gönüllüler, afrika ülkelerinde değişik çalışmalar yapmışlar ve çok çok yararlı da olmuş.

    afrika ülkelerinin çoğunda kış yaşanmıyor, yağmurlu sezon ve kurak sezon olarak iki mevsim var. yağmurlu sezonda her taraftan akan sular ağaç yoksunluğundan sele dönüşüp arazileri mahvediyor. kurak sezonda da susuzluktan ölüyor insanlar. yani iki sezon da ölüm getiriyor, yokluk getiriyor, kıtlık getiriyor.
    bunu önlemek için yapılabilecek en güzel şey de elbette baraj.

    bu vakıflar, yerel yönetimlerin de desteğiyle kurak sezonda halkı örgütlüyor ve kurumuş dere yataklarında uygun yerlere taş ve harç karışımıyla 2-3 metre yüksekliğinde barajlar kuruyor. barajın yakınına da bahçeler. yağmurlu sezon geldiğinde bu barajlar doluyor ve bir iki ay boyunca su sağlıyor. baraj kuruduğunda da asıl işlevi ortaya çıkıyor. yüzeyi kurumuş görünen barajın üstündeki kum katmanının altında, buharlaşma etkisinden korunmuş büyük bir su rezervi kalıyor. kurak sezonun kalan kısmında da bu su tulumbalar yoluyla çıkartılıyor. insanlar eskisine oranla çok daha iyi koşullara sahipler çünkü içmek ve temizlenmek için yeterince suları var. ayrıca bu suyla baraj yanındaki bahçelerinde de şimdiye kadar hiç tatmadıkları sebzeler yetiştirip fazlasını satıyorlar.

    buna benzer çok basit ama işlevsel pek çok yöntem geliştirilmiş. biri de çöl benzeri arazilerde taş setler oluşturmak. şöyle ki, normalde yağışlı sezonda oluşan sel toprağın en üstündeki çok ince ekilebilir tabakayı okyanusa sürüklüyor ve kurak sezonda da toza bulanıyor ortalık. bunu önlemek için halkı örgütleyip çöldeki taşları yan yana dizerek şeritler oluşturmuşlar. düz zemindeki taraçalar gibi. yağmur suları önce bu taşların oluşturduğu ilk sete geliyor, onun üstünden taşıp ikinciye, sonra üçüncüye... böylece akış hızı kırılmış olduğundan her setin içinde değerli alüvyon toprağı birikiyor. yağmurlar dindikten sonra da bu taşların arasında gür otlardan oluşan bir çayır oluşuyor. sanırım zamanla da tarım yapmaya başlıyorlar buralarda.

    bir de ekilemeyecek dağ yamaçlarını taraçalandırmak var. sanırım çinlilerden öğrenilmiş bir metot. normalde hiçbir işe yaramayan, erozyonla tüm verimini kaybetmiş kuru tepeleri taraçalandırıp bu taraça kenarlarına meyve ağaçları dikiyorlar; mango, avokado, muz vs bölgeye uygun şeyler. ardından taraçanın iç kısmına da sebze bahçeleri. eskiden ot bitmeyen tepeler meyve ormanı haline geliyor. şöyle bi' gezeyim desen fruktoz krizine sokacak kadar bereketli meyve ormanları oluşmuş.

    dünyayı bu tip işlere kafa yoran güzel insanlar kurtaracak.

    sand dams,

    kum barajları ve bahçeler,

    taş şeritler,

    taraçalar ve daha fazlası.

  • eldivenle cm oynatmıştır adama.

    maçı takip ederken karlı bir kış günü elazığ deplasmanından 3 puan çıkartan mancini gibi sevinirsin. ambiyans yaratır mis gibi.

  • bir araç sürücüsü sağ şeritte iken sağını kontrol etmek zorunda değildir. bu nedenle nere boşsa oradan gitmeye çalışan motorcu bariz suçludur. taksici müşterisini sol şeritte mi indirsin kask kafalı?

  • yorumların çoğunu okudum,azeriler türk değildir “tezini” savunanların profillerine baktım, hepsinin kürtçü olması enteresan mı, değil mi?