hesabın var mı? giriş yap

  • ah ahhh, kafa basmıyor işte. basmıyor, hakaret için söylemiyorum vallahi basmıyor.

    bak şimdi güzel kardeşim, sen kalktın 3 kıtanın arasına böyle bir merkez inşaa ettin ve cazibe merkezi haline getirdin. çin'de üretilen mal buraya geldi ve dağıtılmaya başladı. çin'deki üretici buranın faydasını ve karına olumlu etkisini gördü. sence bir sonraki hamlesi ne olur? karını arttırabilmek için montaj ya da üretimini de buraya yakın bir coğrafyaya kaydırmak. peki sonraki ne olur dersin? yine karını arttırmak için bu tesislerdeki üretimi arttırmak için arge çalışmaları yapmak ve hatta arge tesisleri kurmak yine bu coğrafya ya da yakınlarında.

    bu böyle gider, eğitim ve öğretim tesisleri kurarak kalifiye işgücü elde etme vs. şeklinde.

    vizyon diyoruz ya, işte vizyon böyle bir şey. sen mevcut coğrafyanı cazibe merkezi haline getir, gerisi gelir zaten. bak hong kong'a, bak dubai'ye, gelişimleri hep benzer şekildedir...

    ekleme: başka bir arkadaş singapur örneğini vermiş, o da çok doğru bir örnektir, buraya da eklemeden geçmeyeyim dedim.

    debedit:

    (bkz: oy ve ötesi)

    çok uzun zaman sonra gelen edit: başlık başa kalmış...

  • adının meryem azra, hayrünisa ece ya da ümmügülsüm su olmasının hiç bir şey ifade etmez. anneciğinin halinden de anlaşılacağı üzere bir birey olamayacaktır. 2023'te türbana, 2030'da çarşafa girecek, doğru düzgün okutulmayacak, bakan amcasının da istediği gibi annelik kariyerinin önüne başka kariyer almayacaktır. annelik mesleğinin zirvesindeyken, lohusayken bile annesi gibi fotoğraflarda bir karartı olarak yer alacak, suçluymuş gibi başını öne eğip bekleyecektir.

    önce babasının, sonra kocasının, ardından da çocuklarının kölesi olup bu dünyadan göçüp gidecektir. zaten devlet de, babası da, görüp yaşayabildiği hayat bundan ibaret olan anası da ondan bunu isteyecektir.

    yine de dilediği gibi bir hayat yaşamasını, en önemlisi mutlu olmasını temenni ederim.

  • arkadaslar avrupa ulkelerini bilmiyorum ama 2 yildir kanada - toronto da yasiyorum, kisaca buradaki durumlari aktarabilirim. turkiye'de 5 yildizli bir otel zincirinde finans muduru olarak calisiyordum 8 - 9 yil arasinda bir tecrubeye sahiptim. esim kabin memuru olarak 8 - 9 yildir calisiyordu. buraya 2 yil once yuksek lisans egitimi ile geldim, okulum esnasinda ilk etapta sabahlari okula oglen 1 den aksam 6 ya kadar uber yapiyordum ve aksam 6 dan gece 12 ye kadar da bir restoran - bar da garsonluk yapiyordum. esim de garsonluk yaptigim yerde tam zamanli olarak garsonluk yapiyordu. bu donemde uberden haftalik 500 ila 700 kanada dolari arasi net gelirim vardi ( gunde 5 saat haftada 4 gun toplamda 20 saat haftalik). esimle beraber kazandigimiz bahsis gelirlerini havuzda topladigimiz icin kisi basi kac para bahsis gelirimiz oluyordu soyleyemesem de ayda 5000 ile 6000 dolar arasi ikimizin toplam bahsis geliri oluyordu. ıkimiz de restoranda saatlik ucret aliyorduk, esimin net saatlik geliri ayda 2500 - 2700 dolar arasinda, benimse 1000 ile 1200 dolar arasinda degisiyordu. yani bu donemde ayda ortalama net gelirimiz 10500 ile 12000 kanada dolari arasinda degisiyordu.calisma saati konusunda sorunumuz yoktu , ogrenci olarak geldigimde benim haftalik 20 saat esimin de full time yani 40 saat calisma izni vardi fakat devlet 2023 sonuna kadar ogrencilere tam zamanli calisma izni imkani tanimisti. kisacasi ben sabahlari gunde 4 saat okul + 5 saat uber + 6 saat garsonluk(uberi 4 gun yapiyordum 1 gun dinleniyordum ya da odev yapiyordum hafta ici, haftasonlarim tatil) , esim de haftalik 40 saat garsonluk yapiyordu (haftasonlari tatil). geldikten yaklasik 4 ay sonra buyuk bir bankada part time kisisel bankacilik danismanligi isi buldum (sube calisani), haftada 20 saat calisiyordum, uberi biraktim boylece ama restorana devam ettim, uber ile ayni parayi kazaniyordum uc asagi bes yukari.

    bu calisma temposu ile olan aylik gider kalemlerimiz
    toronto downtown da 1+1 condo kirasi ( elektrik ve internet haric faturalar dahil) : 2350 cad
    otopark ucreti: 250 cad
    araba kredisi : 700 cad (2020 rav4)
    arac sigortasi: 250 cad
    elektrik faturasi : 60 cad
    telefon, hat, ınternet, ev interneti : 400 cad (2 tane 13 promax almistik onlar da icinde)
    ev mutfak masrafi : 500 - 600 cad (aylik costco dan alisverislerimizi yapiyorduk)
    benzin masrafini dustum o uberdeki net gelirimin icersinde masrafini dusmustum.
    yol masrafimiz yok ikimizin de isi evimize yurume mesafesiydi.
    toplam: 4600 - 4700
    buna ilave sosyal yasam ve kisisel alisverisler icin de ayda ekstradan 1500 cad ekleyebiliriz ( hava soguk oldugu icin kislik kiyafetler ayakkabilar, teknolojik esyalar ( bazen 1500 tutmasa bile okul icin bilgisayarimi yenilemem gerekiyordu, o 2500 civari tek basina tutmustu) toplaminda ortalama olarak soyluyorum)

    toplam : 6200 cad giderimiz
    11000 cad gelirimiz vardi.

    ancak burada, egitim ile geldigim icin ilk somestr ucretini gelmeden once vermistim. 3 somestr daha odemem vardi her 6 ayda bir odeme yapiyordum, somestr basi yaklasik 9000 cad. turkiye'den tasinirken de: 9000 cad (okul) + 14100 cad (6 ay kira pesin) + 5000 cad ( ev giderleri yerlesmesi) ( yol masrafimiz cok azdi esimin isinden dolayi), ortalama 2000 cad ( vize islemleri) masraflarini yapmistik.

    yani, ilk donemde cok calisarak, fiziksel olarak yorularak duzen kurana kadar okul masraflarimizi ve turkiye'den buraya gelene kadar yapmis oldugumuz masraflari karsiladik.

    simdiki guncel durumsa:
    okuldan mezun oldum, calisma iznimi aldim.
    turkiye'de calismis oldugum ayni otel zincirinde yine toronto downtown da finans direktoru pozisyonunda calisiyorum. 140.000 cad yillik brut gelirim var, fakat vergiler burada cok yuksek oldugu icin aylik ortalama 7500 cad net civari bir gelirim var.
    esim garsonluk yaparak basladigi restoranin isletmeciligini yapiyor. aylik ortalama 7000 cad net ( bahsisler dahil) civari bir geliri var. ıkimiz de haftada 40 saat calisiyoruz hafta sonlarimiz tatil. ( esim bazen hafta sonlari gidiyor, ona gore hafta icinde tatil yapiyor)

    yani toronto da egitim yolu ile gelerek 2. yilimizda geldigimiz durum :

    hane geliri :14500 cad

    giderler: kira : 2450 (ayni ev, kira artisi normalde yuzde 1.5 tu fakat evden ve ev sahibinden memnun oldugumuz icin anlastik.)
    otopark : 275 cad
    araba kredisi: 1000 cad ( 2024 jeep wrangler)
    arac sigortasi: 270 cad
    elektrik: 60 cad
    telefon, hat, ınternet, ev interneti : 400 cad ( nisana kadar ayni, hala taksit devam)
    ev mutfak masrafi : 500 - 600 cad
    benzin masrafi: 300 cad :(
    toplam : 5400 cad

    14500 - 5400 : 9100 cad

    buranin icinden sosyal aktivite, tatil masraflari, hobi, kisel masraflar, giyecek masraflari, ekstra masraflari dusebilirsiniz.

    kanada da sifirdan baslayarak 2 yil icerisinde elimizden geldigince gelebildigimiz nokta bu. turkiye' de ayni mesleklere sahip olsak, ayni tempoda calissak neresi daha karli cikar bilmiyorum, sadece yurt disini dusunen arkadaslar icin ilk baslarin biraz daha tempolu ama sonrasinda biraz da sansiniz yaver giderse tutunulabilecegini dusunuyorum. yazim biraz uzun kusura bakmayin, sadece elimden geldigince buradaki guncel ve dogru durumu aktarmak istedim.

  • arkadaslar cozum surecine zarar vermeyelim. ilk olarak bu bariscil bir eylemdir, demokratik bir haktir. bunu bilelim. ikinci olarak da polis mermiye kafa atmistir, burada acik bir sekilde mermiye saldiri vardir. fasist polis. fasist tc. biji biji.

    0.

  • bu takıntının asıl sebebi yıllarca bekarken eve tıkılmak zorunda bırakılmalarıdır. kadınlar evlenince özgürleşir, erkekler evlenince özgürlüğünü yitirir. maalesef orta doğu toplumlarının kronik sorunu budur. bekarken yıllarca babasından izin almadan adım atamayan, arkadaşlarıyla içtiği çay burnundan getirilen, kırk yılın başı eğlenceli bir ortama girip biraz alkol alması imkansızlaşan kadın evlendiği ilk anda kocasının arkasında durma güvencesiyle kendini deli gibi dışarıya atmak isteyecektir. bekarken gününü gün eden erkek kişisi ulan zaten evlendik ne gerek var evden çıkmaya artık modunda takılırken bir diğer tarafta kadın kişisi, erkek kişisinin saçlarını dökmeye devam edecektir.

  • türkiye'deki tüm starbucks'lar shaya'ya aittir ancak havalimanlarında bulunan starbucks'lar franchise olarak verilmiştir. yüksek kira giderleri ve diğer giderlerin fazlalığı nedeniyle fiyatlar diğer mağazalardan yüksektir. yine aynı şekilde bu mağazalar starbucks card/starbucks uygulaması ile ödeme kabul etmemektedir. kasalar farklıdır.

    diğer giderler içerisinde shaya'ya ödemek zorunda oldukları franchase bedeli ve komisyonunu da es geçmemek gerekir

    shaya bir mağazanın kâr etmemesini umursamayabilecek bir firmadır. rakiplerinin bulunduğu bir lokasyonda sırf bölgeyi rakiplere kaptırmamak ya da sadece reklam amaçlı mağazayı açık tutar ve yıl sonunda bu mağaza zarar etmiş olsa bile tüm şubelerin genelinin kârlılığı ile mutlu mesut geçinirler.

    havalimanı mağazalarının böyle bir lüksü yoktur. tek şubedir ve kâr etmediği sürece açık kalamaz. bu nedenle de fiyatlandırma oldukça normaldir. özetle havalimanı starbucks'da başınıza gelen kazıklanmak değildir.

    starbucks'ın olayı faaliyette bulunduğu 80 ülke ve 32.000'den fazla mağazada birebir aynı ürünleri, birebir aynı dekor ve hizmet anlayışı ile vermesidir. eğer böyle bir talebiniz, güvenlik hissi ihtiyacınız ya da marka bağlılığınız varsa starbucks'a gideceksiniz. fiyat size fazla da gelse bu talebi karşılamak için gidecek kişi eksik olmayacaktır.

    bölgesel olarak ufak tat farklılıkları olabilir. örneğin türkiye'de içtiğim white chocolate mocha ile cancun, beirut, ve londra'da içtiklerimin tatları birbirinden farklıydı. bunun sebebi kullanılan süt ve kremanın farklı özelliklerde olabilmesidir. ancak bu ülkelerin tamamında içeceğiniz americano, filtre kahve ve süt ürünü içermeyen tüm içecekler aynı tatta olur.

    not: havalimanı starbucks işletmeleri "hmshost yiyecek ve içecek hizmetleri anonim şirketi"ndedir.

  • "umarim hic mutlu olmazsin, tekrar aski hic bulamazsin, cocuklarin falan da olmaz" (ıstanbul, 2010)

    ne zaman yine biriyle mutlu olur gibi olsam bu sozu hatirliyorum. sonra isler boka sarinca yine bu sozu hatirliyorum. sen ne pis bir ahmissin