hesabın var mı? giriş yap

  • "columbia" sevdiğimiz ve kullandığımız markalardan biri fakat yurtdışında 1 birime satılan ürün, türkiye'de 2-3 birime satılıyor. bu durum sadece vergilerle açıklanamaz. konu, x'te de tartışılıyor bkz.link.
    columbia merkez ofisi, türkiye distribütörünün belirlediği fiyatlara karışamayacağını belirttiği bir mail attı. kısaca ya boykot edeceğiz ya da 3.000 tl'lik mala 10.000 tl ödemeye devam edeceğiz. umarım columbia türkiye bu uyarıyı dikkate alır.

    edit: amazon'dan daha ucuza alabileceğimi ben de biliyorum. columbia dünya çapında pahalı bir ürün değil. tüm dünyada insanlar makul fiyatlarla ulaşabiliyorlar. bu duruma tepki göstermek en doğal hakkımız.

  • henüz 15 yaşındaki çağla tuğaltay, 5 haziran 2000 tarihinde fulya’daki evlerinde boğazı kesilerek öldürüldü. cesedi bulunduğunda iç çamaşırları çıkartılmıştı. adli tıp kurumu raporu sonuçlarına göre katili, çağla’ya tecavüz etmemişti ya da edememişti. evden çalınmış tek eşya yoktu. kapı girişi zorlanmamıştı. apartmana giren yabancı birini gören yok.. cinayet aleti bıçak evin mutfağından alınmış, parmak izi yok.. dosya kapatıldı. 2009 yılında ise istanbul emniyet müdürü hüseyin çapkın’ın talimatıyla özel bir ekip kuruldu. ancak görevlendirilen ekip de cinayeti aydınlatamadı.

    (bkz: hande çinkitaş)

    bu çocuklar evlerinde, en guvende olduklarını düşündükleri yerde öldürülüyor. hem de iğrenç bir şekilde. ceylin adında on yaşında bir kızın da katili komşusu çıkmış. dilerim bu iki kızın da katili yakalanır.

    edit: olay yeri uzmanı bir polis çağlanın ayakkabısının mutfakta bulundugunu ama parmak ızı alınmadıgını belirtmiş, olay yeri inceleme ekibinin de ihmali olduğunu eklemiş. bilgi için @merhabahocam’a teşekkürler

  • insan hayatının sarsıcı donum noktalarından birisidir.
    uzun zamandır pesinden kostugunuz,icli dıslı olup bir türlü sevgili klasmanına sokamadiginiz kiz yavas yavas bıkkınlık vermeye baslamistir.
    daha az aramaya,daha az dusunmeye baslarsiniz.
    iste tam bu sirada evrenin gotos yasaları devreye girer ve kız sizin aramalarinizin yoklugunu hissetmeye baslar.icin icin sizi dusunmekte ve hatasını anlamaktadır.
    yorgun argın gecen bi is gunu sonrasi eve gelirsiniz.karnınız acikir.hersey olabilir yemek icin.yuzlerce cesit vardir elinizde.ama siz kuzu kelle yemeyi tercih ederseniz bilinmeyen bir icguduyle (evrenin gotos yasalari strikes back)
    siparis verilir kelle eve gelir.dil ayri damak ayri beyin ayri yenir.goz emilir.
    o sırada kapı calar.ah iste sigaranız da gelmistir.gider kapıyı acarsiniz.
    diliniz tutulur.elinizde tuttugunuz kuzu gozu yuzlerce ton cekmektedir sanki.agzınızın etrafindaki yaglari yalamaya calirsiniz ama nafile.
    hayran oldugunuz kiz kapinizdadir.mahcup bir sekilde gozlerini yere dikmistir.
    cok dusundum diye baslar soze
    cok dusundum ve sana haksizlik ettigimi anladim.gorundugunden cok farkli ve zarif biris... aa aa o ne elindeki goz mu o elindeki .ay goz yiosun sen yaaa

    kaltak ya.susi de yiyoruz.o zaman gelsene.

  • "fiş alabilr miyim?" dediğinizde
    " al amk al memleketi sen kurtaracan al" bakışı atan esnaftır.

  • bunun tadını bilen çocuklar, gençlik zamanlarında dersaneye giderken otobüslerin tutunma borularındaki boyası aşınmış yerlerin tadını ellerine bıraktığı kokudan tanırlar.

  • bu karikatür daha önce burada vardı ancak yazarı uçmuş sanırım.. bize kısmetmiş..
    penguen no :151

    genç : bütün sülale akraba evliliği yapmış bana niye izin vermiyosunuz?!!!
    anne : çünkü dersimizi aldık!!! yıllarca sakat ya da hastalıklı çocuklarımız oldu!!... sen şanslıydın!!!... ay samet sen de bişeyler söylesene!!!
    baba : oğlum manyak mısın dayınla evlenip napıcan...

    o babanın sakin ve umursamaz tavrı yok mu..

  • iyi kahve içmek isteyenlerin önemsediği bir ilişkidir. su nitelikli kahvenizi vezir de eder rezil de. çünkü, içtiğimiz kahvenin %98’i sudan oluşuyor. yani kahvede kötü su kullanımı; düz, acı veya sirkemsi bir son fincana neden olabilir.

    öncelikle; kahve demlemek tamamen çözünmeyle (extraction) alakalı: yani öğütülmüş kahve içindeki tat ve aroma bileşenlerinin fincana aktarılması. suyun içerisindeki magnezyum ve kalsiyum gibi mineraller daha iyi bir çözünmeye yardımcı olabilir. mesela magnezyum; meyvemsi ve keskin tatların, kalsiyum ise kremamsı notaların çözünmesine destek olur. bu aslında çözücü iyonların pozitif yüklü olmasıyla alakalıdır. genel olarak kahve içerisindeki tat bileşenleri negatif yüklüdür. dolayısıyla bu bileşenler minerallerin pozitif yüküne doğal olarak bağlanırlar. fakat suda gereğinden fazla mineral olması da çözünme için istenen bir durum değildir. bu minerallerin suda kalabalık olması tat bileşenleri için daha az yer anlamına gelir. dolayısıyla ihtiyacımız olan dengedir: ne çok sert su ne de çok yumuşak.

    peki bunu nasıl ölçeceğiz? burada imdada tds (total dissolved solids) yetişiyor. tds suda çözünmüş mineral, tuz, metal ve diğer katıların ölçümüdür. sca (nitelikli kahve kuruluşu) 75-250 mg/l tds aralığını tavsiye ediyor. hedef olarak ise 150 belirtilmiş.

    su sertliği ise kalsiyum, magnezyum, demir gibi bazı spesifik minerallerin yoğunluyla alakalıdır. bu mineraller ne kadar çoksa su da o kadar serttir. sca’nın sertlik önerisi ise 17-85 mg/l. hedef ise 51-68 mg/l arası.

    suyun ph değeri de önemli bir rol oynar. su eğer nötr ise ph 7.0’dır. su alkaliyse bu değer artar, asidikse düşer. su ne kadar nötrse o kadar iyidir. sca 6.5 – 7.5 arası bir su kullanımını tavsiye eder. yüksek alkali yavan bir fincana sebep olur.

    özetle; kötü suyun iyi kahvenize engel olmasına izin vermeyin. konu nitelikli kahve olunca her detay çok önemli. iyi kaliteye sahip su hem kahve kalitenizi hem de ekipmanlarınızı korur.

    not: perfect daily grind isimli sitede yayımlanmış bir makaleden faydalanılmıştır.