ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
eşini yanlışlıkla pompalı tüfekle öldüren adam
-
- evde tufek bulundurmak
- bir kadinin o tufegi alarak esine saka yapmak istemesi
- bir kadinin bir tufegi siradan bir esya gibi koltuga koyup gitmesi
- bir adamin tufegi eline alip esine ayni mal sakayi yapma geregi duymasi
- bir adamin tufegi esine dogrultup tetige basmasi
- evde bulunan tufegin dolu olmasi, ya da saka icin doldurulmasi
bir nefeste sayilabilecek 7 salak hareket. tanim: toplumun ortalama zekasini yansitan olay.
solculara vatan haini diyen ilkokul mezunu
-
son zamanlarda özellikle facebook'ta türemiş varlıklardır.
profilini incelediğinizde bayrak, kuran, tayyip falan vardır ama arkadaş listesi slav hatunlarla doludur. bir boktan çakmaz, okumayı bile bilmez. düşmanı israil'dir.
edit: başlık ilkokul mezunu değil, solculara vatan haini diyen ilkokul mezunu. yani burada ilkokul mezunu olmasına değil yaptığı harekete benim tepkim. yoksa herkes okuyacak diye birşey yok, ama bilip bilmediği şeyler üzerine başkalarına vatan haini etiketini yapıştıramaz.
garanti bankası'nda 40 bin tl olmaması
-
40 bin lira içinde önceden haber vereceksek seveyim :) öyle bankayı
başbakan var diye ponpon kızları çıkartmamak
-
italya'da olsa normal karsilarim.
(bkz: berlusconi)
brad pitt
-
bir şey satın alırken bunun kendi kararımız olduğu ön yargısıyla alırız ama bu bilinçaltına yerleşen reklamların verdiği emirlerden başka bir şey değildir. kapitalizm budur ve ben çok severim. yani zengin olsam ben çok güzel kapitalist olurdum. tabi kapitalizme kırgın olduğum anlar da vardır. buna brad pitt - ikea ilişkisi kafadan birinci sıraya girer. "ikea hiç mi paran yok!! oynatamadın brad pitt'i reklamlarda, o kadar aşağılamıştı filmin birinde mobilyalarını. birbirlerini dövdükleri bir filmdi. bas parayı kölen olsun brad" diye teessüf ederdim.
meğer ikea'nın brad pitt'e boydan girdiği durumlar da yaşanmış. intikamını almış. alır, zengin olan unutmaz.
angelina jolie ile boşanma sürecinde bir koltuk çıkarmış. sırt sırta yerleştirilmiş iki kişilik modüler kanepenin yanında "ayrılıklar olur" başlıklı bir yazı yazarak vermiş reklamı. kanepenin "kişiselleştirilmiş bir oturma çözümü" sunduğunu, "herhangi bir ünlü ilişkisi için mükemmel" olduğunu yazarak devam etmiş.
görsel
kuzeyin soğuk esprileri bununla bitmemiş tabi o dönem. norveç havayolları da brad pitt boşanınca "brad bekar" sloganıyla los angeles'a uçuşlarınızda bizi tercih edin demişler. adamlar oslo'dan brad pitt'in bulunduğu los angeles'a indirimli uçuşlarla ilgili reklam yayınlamış.
görsel
brad kardeş işte zenginler böyle. senin en hassas durumun olan boşanma sürecinde bile ekmeğinin peşindeler. herkes kuralına göre oynamış işte oyunu. ünlü düşünür cem yılmaz ne demiş: beni övme bana para ver. (tüm sistemi tek sözle açıklamış cem yılmaz)
53 lira hesap kitlenen dh ölücüsü
-
öncelikle aramaya inandım lakin bulamadım.
arkadasımız tanıdığı iki kızı görüp masalarına oturuyor ve kızlar cüzdanımız yanımızda değil ayağına hesap ödetiyorlar.
ilgili link
--- spoiler ---
mutlu sonla bitiyor
--- spoiler ---
edit: melihten alınan 90 lirayla olay tam bir yaban tv belgeseline dönüyor. takan takana.
25t iett hattında takkeli eylem
-
eylem sayesinde öğrendiğim tek bir şey var.
olum ihl sözlük gerçekmiş lan. ben şakadan takılıyorlar falan zannediyodum, vayamino.
yerli dizilerde süreyi uzatma taktikleri
-
kardeş payı'nda yapılanın tersini yapmaktır.
adamlar o kadar fazla içerik üretiyorlar ki aradaki yürüme sahneleri bile batıyor da fıtı fıtıyla geçiştiriyorlar.
millet bu parayı nereden buluyor
-
kadıköy çarşıdan her geçtiğimde aklıma takılan soru.
yaz kış, neredeyse her akşam restoranlar ağzına kadar dolu. meze, kuru yemiş, bira ile idare etsen bile iki kişi hesap 100 tl'ye yaklaşıyor(muş). balık ve rakı dahil olduğunda ise bu rakam birkaç kez katlanıyor. yanlış anlaşılmasın, kimsenin kazancında, yediğinde, içtiğinde gözüm yok ama gördüğüm kadarıyla oturanlar ağırlıkla üniversite öğrencileri. bunların hepsi burs alsa ve yarım gün çalışsa yine de yetmez diye düşünüyorum. herkes ticaret de yapmıyor. benzin zammıydı, şuydu buydu diye yakınırken yeme içme mekanlarının ful çekmesi bana tuhaf geliyor.
shutter island
-
sinema tarihinin en hüzünlü sahnelerinden birine sahip olan harika bir film. pür dikkat tek kelime etmeden izlenip sonu yüzünden izlenilen arkadaşlarla birlikte uzun süre hararetli tartışmalara sokuyorsa o film olmuş demektir. artık scorsese leo uyumu xavi-iniesta yı aratmıyor maşallah.
--- spoiler ---
bahsettiğim sahne tabiki de eve gelen leonun çocuklarının cesedini gölde bulması ve arkadan sinsi sinsi gelen çocuklarını boğan eşinin "hadi onları kurutalım" demesi. ananın amını kurut?! allahın belası manyak ya yaşattığı travmaya bak hatunun.
--- spoiler ---