hesabın var mı? giriş yap

  • nesi haber bunun ben onu anlamadım.

    bir saygısızlık yok, görevi ihmal yok, umursamazlık yok.
    adam kendi inancına göre ölen birini görünce dua etmiş, hrıstiyan olsaydı ve istavroz çıkarsaydı o da normal olurdu.

    hayır ben de ateistim, bence bir anlamı yok yaptığının da ortada bir hata yok. bokunu çıkarmayın.

  • herkesin babasının kendi inancına, anlayışına göre değişen sözler.

    benim için yıllar yıllar önce, denizden bulup çıkardığım 250,000 lira ( biz küçükken 250,000 lira vardı mavi, o zaman en az 3 gofret 1 big babool alınabilecek bir paraydı, arkadaşlar bilir) sonrasında babamın söylediği sözlerdir.

    elimde heyecanla koşturarak yanına gitmiştim, 'bak denizde para buldum, gidip bakkaldan neler alıcam şimdi' diyerek. babam elimden o parayı alıp bana cebinden çıkardığı başka bir 250,000 lira verip, ' bir daha sakın kendine ait olmayan, başkasının kazandığı parayı alma, senin kazanmadığını harcamak haramdır, paraya ihtiyacın olduğunda bana söyle ben sana vereyim' demişti.

    üstünden belki 15 yıl geçti, ben hala unutmadım. büyüdüm, adam oldum, çalışmaya başladım, para içinde olduğum bir işim var, fırsatım olsa milyonları/trilyonları hortumlarım ama gel gör ki yerde gördüğüm 1 lirayı bile alıp harcayamıyorum.

    aynısını çocuğuma tembihleyecek miyim? ilk öğrettiklerimden biri olacak.

  • kıtlık etkisi (scarcity effect), insanların az bulunan bir nesneye fazla değer yüklemesi durumudur. buna bilişsel önyargı demek de mümkündür.
    akılcı karar verme süreçlerimizden çok sezgisel ve duygusal karar verme mekanizmalarımızın baskın çıkmasıyla ilgili bir olgudur.

    kıtlık etkisinin altında yatan başlıca nedenler:
    - bir nesneye faydasına, fiyatına, ihtiyaca göre değil bulunma sıklığına göre değer biçmek
    - çok satan malın iyi olduğuna dair inanç
    - elde etme fırsatını kaçırma korkusu (bkz: fomo)

    pazarlamacıların bu etkiyi elde etmek için aşağıdaki kalıpları kullanır:
    - fırsat kaçıyor (stoklarda az kalmış şekilde gösterme)
    - sınırlı sayıda üretim (starbucks yılbaşına özel toffee nut latte ve gingerbread latte)
    - kısa süreliğine geçerli teklif (online alışveriş sitelerindeki süre geri sayımları)
    - indirim günleri (satıcının yarın bu fiyat geçerli olmaz ifadesi)
    aynı zamanda pazarlamacılar kısa sürede etraflıca düşünmeden hızlı karar almanızı sağlayarak kıtlık etkisini arttırır. bu etkiyi arttıran bir başka neden de başka kişilerle bu kısıtlı kaynaklar için yarışma ve mücadele içinde olduğumuz algısıdır.

    kıtlık etkisinin bir başka yan etkileri de yalnızca çok istediğiniz o nesneye arzu duymanız nedeniyle fazla odaklanmanız sonucunda zihinsel baskı hissetmeniz ve başka fırsatları kaçırmanız olabilir.

    olağan dışı zamanlarda bu etki daha da şiddetli olur ve karaborsa oluşur. insanlar az bulunan bir mala daha fazla para ödemeyi de göze alırlar. örneğin savaş zamanları ya da üretimin az olduğu dönemler (çip krizi nedeniyle araba fiyatlarının artması) bir malın mali değeri kıtlık etkisi nedeniyle artar.

    yasaklanan nesnelerin daha değerli görünmesinin bir nedeni de zor erişilebilir yani az bulunur olmalarıdır.

    ekonomi ile ilgili bir olgu gibi görünse de sosyal psikoloji için de önemli bir araştırma alanıdır. yalnızca nesnelerle ilgili bir durum değildir. az bulunan fiziksel ya da mesleki özelliklere sahip kişiler de kıtlık etkisi nedeniyle olduğundan daha değerli görülebilir. karşı cinsten uygun partner bulamayan kişiler bu nedenle kariyerlerinde ilerlemeyi seçerek aile kurmayı erteleme kararı alabilirler. daha az iş ilanı olan firmanın daha fazla iş ilanı olan firmaya göre daha değerli ve daha fazla maaş verebilecek potansiyelde görüldüğü de gözlemlenmiştir.

    kaynaklar:
    https://en.m.wikipedia.org/…ity_(social_psychology)
    https://www.psychologytoday.com/…e-effects-scarcity

  • “bu ülkede gemiler seferlerini durdurdu. herkes ekmek kuyruğuna girdi. doktorlar iş bıraktı, doktor bulamadık.” diyen dayılar ne zaman gelir? o dayılar biz mi olacağız?

  • her sene aynı hikaye amk.

    tüm doğu illerinin geçmiş sınavları incelenmeli ama elbette öyle bir şey yapılmayacak. yine çoban ahmetler, köylü ayşeler romantik birer başarı hikayesi olarak gazetelerde manşet olacaklar. okuyanlar da "bak görüyo musun onca imkansızlıklara rağmen..." geyiği çevirecek.

    sıkıldım valla ülkeden.