hesabın var mı? giriş yap

  • bir ay içinde izlediğim ikinci harika izlanda filmi. (ilki fusi )

    --- spoiler ---

    o kadar filmin içine girdim ki son sahnede birisinin gelip beni kurtarmasını bekledim ama sadece credite bakakaldım. kımıldayamadım.
    --- spoiler ---

    hani film biter ve o müzikle boş boş ekrana bakıp hiçbir şey düşünemezsin ya dakikalar boyunca. işte bu da onlardan birisi. işte bu filmler sayesinde hayata tutunuyoruz azizim. yaşasın sinema ulan. (hep bağırarak söylemek isterim bunu sinemada falan da)

  • kız evi arar. telefonu babası açar.
    + baba ben bu gece cenklerde kalabilir miyim?
    - kal kızım kal
    + sağol baba muckss
    - hanım sen de tüpçüye git. beni de muslukçu ziksin.

  • dağlarda bu kadar insanın su savaşı yaptığını, yakalamaç falan oynadığını zannedenlerin feryadı. be adam, o 2 pkk'lının kafası neden yok biliyor musun? çünkü tepelerinden uçan uçaklar bomba yağdırıyor, havanla vuruluyor, top ateşiyle dövülüyor.

    sağlam kafa mı kalır, hasarsız vücut mu kalır?
    pkk mayını döşediğinde adam iç kanamadan mı ölüyor sanıyorsunuz?
    parçası bulunmayan şehitlerin boş tabutları evlerine gönderilirken hiç vahşet, hiç insanlık suçu ve uluslararası hukuk sikinizde değil?

    ağzının orta yerine sıçtıklarım.

  • bos vaktinde megafon u yaparak patates sogan terorune imkan tanimasiyla da eksi hanede puan toplamistir.

  • pesin edit: justhink'e uyarisindan oturu tesekkurler. bu entry girildiginde 1 euro'nun da 2.95 tl olduğunu belirtmek isterim.

    bilgisizce yapılan bir kıyaslamadır. 1200 euro maaş asgari ücrettir. stajyerler 400-600 euro arasında kazanırlar. ortalama maaş olarak da 2500-3500 arasındadır. çocuğunuz varsa 180 euro'dan, evliyseniz ve eşiniz çalışmıyorsa 300 euro'dan, evcil hayvanınız varsa da 100 euro'dan başlayan ek gelirleriniz olur. böylece maaşınız 4000'i görebilir. şimdi karşılaştırma yapmaya kalkarsak, zaman zaman berlin'de zaman zaman da istanbul'da yaşan birisi olarak şunları söylemeliyim:

    - türkiye'de dışarıda her türlü karnınızı doyurursunuz. lakin almanya'da döner dışında çok ucuz alternatifleriniz yoktur. ortalama öğlen yemeğiniz 12 euro'dur.

    - dışarıda yemek yemenin aksine, alım gücünüz türkiye'ye göre daha yüksektir. 100 euro'ya bir haftalık et, süt, her çeşit peynirinizi, balığınızı alır buzdolabınızı doldurursunuz. türkiye'de 100 euro'ya o dolabı ancak bim'den doldurursunuz. yediğinizin çoğunda da bok gibi katkı maddesi vardır. yani dışarıda bir bonfile yeseniz buna 18 euro civarında para verirsiniz, marketten alırsanız 4-5 parçayı 6 euro civarında alırsınız. 6 euroya türkiyede sadece 1-2 dilimini alırsınız. kangal sucukları 5 euroya 10'ar 10'ar alırsınız. türkiye'de 5 euroya bim'den tavuk sucuk alırsınız.

    - araba almaya kalksanız bmw 2004 bmw 116i'yi 7000 euro civarında alabilirsiniz. türkiye'de ise 40 bin civarına alabilirsiniz. aynı arabayı almanyada 7 ay boyunca kenara 1000 euro koyarak alabilirsiniz, türkiye'de ise 40 ay boyunca kenara 3 bin koyarak 13 ayda alırsınız. ben 4500 euroya 2006 model de bulmuştum bir ara.

    - 600-1000 liraya ev kiralayan arkadaşın nerede ev kiraladığını merak ediyorum. varsa öyle bir muhit söylesin de verelim. velev ki tuttun, türkiye'de emlakçının komisyonunu cebinden ödersin, almanya'da emlakçının komisyonunu ev sahipleri ödemek zorundadır.

    - içki konusuna gelirsek, karaköy'de 7500 tl alıyorum diye düşünerek gidip, bir kız ile tanışıp kendisine bir adet martini ısmarlamayı deneseniz cebinizden 30 tl'yi çıkarmanız gerekir. şisesini 40 liradan alırsınız migrostan. berlin'in en pahalı market zincirinden biri olan galeria'dan 6.99 euroa alabilirsiniz. (https://www.galeria-kaufhof.de/…720387?v=1001731610)

    daha fazla onlarca karşılaştırma yapabilirim size. karşılaştırma yapacaksanız türkiyede 7500tl vs berlinde 3000 euro şeklinde deneyin. o zaman bu kadar eğlenceli olmayacaktır.

  • "peki hocam bizim hiç mi nükleer silahımız yok? bonba gibi bişi falan?" sorusunun ısrarla sorulduğu derslerdi. bol bol komplo teorileri sorulurdu bizim albaya. adam da ısrarla "türkiye cumhuriyeti'nin kendini savunacak gücü vardır." diye cevap verirdi. işte böyle ısrarlı sorulara bile sabırla cevap veren bir adamdı. iyi bir adam, iyi bir öğretmendi. müfredat neyse onu anlatır, geri kalan zamanda da soruları cevaplar, bizimle sohbet ederdi. öyle tekmil falan da istemedi hiç. hatta ilk ders kendini tanıttı, bizi tanıdı. "sorusu olan var mı?" diye sordu. arkadaşın biri "tekmil vercek miyiz komtanm?" diye sordu. o da "gençler burası kışla değil. siz de asker değilsiniz. siz öğrencisiniz burası da okul. ben de burada öğretmenim. bana öğretmenim ya da hocam diyebilirsiniz ama bana burada komutanım demeyin." demişti. işinden dolayı gelemediği bir hafta olduğunda, ertesi hafta derse girince gelemediği gün için özür dilerdi.
    öyle bir albaydı kendisi.

  • dengesiz davranın. bi "eşşek kadarsın bunu akıl edemiyo musun" diyin bi "el kadar sıpa bana laf öğretiyo".
    kardeşler arasında ayrım yapın. köfteyi diğerine ayırın misal. ve kız olanı erkeğin ayak işçisi yapın. erkek hep çocuk, beceremez olsun. kız da "koskoca kızsın öyle oturma!".
    gereksiz panikleriniz olsun. okuldan yarım saat geç gelirse karakola başvurun.
    onun önceliklerini önemsemeyin. evde koltuk yokken/ fabrikada makina yokken 23 nisan kostümü de ne allaşkına?
    babasını/ annesini ona kötüleyin. e insan çocuğuyla da dertleşemeyecekse artık...
    eşinizi karşınıza alıp onun yanında kana kana kavga edin. hayatla yüzleşsin.
    yaptığı yaratıcı çalışmaları, ödevleri ucuzlaştırın. onu bıraksın da matematik çalışsın sıpa!
    en önemli madde; sizin önceliklerinizi yaşamasında diretin. siz oku! dediğinizde okusun. çalış! dediğinizde çalışsın. evlen diyin evlensin. evlenmesi gerekirken hala okuması şüphesiz ki bize aykırıdır.

  • birçok nedene bağlıdır bu durum öncelikle ;

    1- erkeğin hiç ilişkisi olmamıştır, yol yordam bilmez ve korkar
    2- reddedilme korkusu
    3- ortak çevre yetersizliğine bağlı sorunlar
    4- dini ve sosyokültürel nedenler*
    5- kişilik ( ilk olsun tek olsun düşüncesi )