ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kum yığını altında kalan işçinin otopsi raporu
-
(bkz: failed state)
kamu kurumlarından irin fışkırıyor. muz cumhuriyeti ülkelerinin özelliğidir bu.
kamu görevlileri resmi yalanlar söyler. hatırlı kişiler türer.
hakarl
-
bunu ilk defa öğrendiğimde ufak çaplı değil bayağı büyük bir şok yaşadım. hatta köpek balığı eti olduğuna da inanmadım. resmen balina gibi bir hayvan. kesilen parçaları su torbası gibi akışkanımsı bir halde. muhtemelen soğuk sularda yaşamasından dolayı içeriğinin çoğu yağdır o dış kısmın ama görüntüsü öyleydi.
daha önce de yazılmış ama tekrarlayalım. bu hayvanların vücutları, daha doğrusu etleri üre bulundurduğu için öyle pişirip yiyelim olayı mümkün değilmiş. peki şimdiki gibi her şeyin fabrika çıkışlı olmadığı ve avın etinin, kemiğinin, dişlerinin, derisinin, sinir liflerinin, yağının yani kısaca her yerinin değerlendirildiği bir zamanda bu koca av ziyan mı olacak? hayır. benim tahminime göre büyük bir kıtlık zamanında kıyıya vurup çürümüş bir hayvanı yiyip ölmeyince bunun yenildiğini keşfetmişler. çünkü normal zamanlarda içerdiği üreden dolayı yiyen ölüyormuş. işte izlandalı arkadaşlar da bunu böyle birkaç ay çürümeye bırakıp üzeri iğrenç ve küflü bir görüntüye kavuşunca bir içecek eşliğinde tüketiyorlarmış.
bundan önceki şokumu da avladığı geyiğin -işkembe benzeri- midesini nehirde çitiledikten sonra bir parça koparan, ağzına atıp sakız çiğner gibi şıkır şıkır ve "mmm nefis, bayılıyorum buna" diyerek yiyen adamı gördüğümde yaşamıştım. ya biz fazla kibarlaşıp doğal yaşamdan geri dönüşü olmayacak derecede kopmuşuz veya bu insanlar insanlıktan çıkmışlar.
jose mourinho
-
bvb - madrid macinda sesini mesut ozil'e duyuramayinca, marcel schmelzer'e ''mesut'a daha seri olmasini soyler misin'' demis, naif insan marcel schmelzer de bu istegi yerine getirmistir. kendi oyuncusuna, rakip takimin oyuncusu araciligi ile taktik veren ilk teknik adam olarak da tarihteki yerini almistir.
kazıklanmadan önceki son sözler
-
o fiyata varsa söyle ben alicam.
istifa etmek
-
bugün gerçekleştirdiğim eylem.
ülkemizde home office mantığı 7/24 çalışmak olarak anlaşılıyor sanırım.
3 kişinin yapması gereken işi tek kişiye yaptır,
asgari ücretin biraz üstünü üniversite mezunu bir insana öde.(50-100tl kadar) hem de 7/24 hafta içi/haftasonu çalışmasını bekle çünkü zaten evdesin. hazır yasaklarda var. ne yapıyor olabilirsin ki?
üstün sana istediği saatte yazsın, senden dosya istesin cevap vermezsen arasın. yaptığın işi küçümsesin. bu kadar manyaklıkla uğraşmanın sağlığıma vereceği zararı düşünerek, bugün istifamı vermiş bulunmaktayım. mutluyum.
14 nisan 2022 şahan gökbakar'ın mülteci yorumu
-
aşağıdaki gibidir:
"bu suriyeli,afgan ve pakistanlı mültecilerin kontrolsüzce ülkemize kabul edilmeleri ve 10-15 sene sonra toplumumuzun ve ülkemizin dönüşeceği hali düşündükçe göğsüme bir ağırlık çöküyor.neden kanımızı dökerek aldığımız bu toprakları, bu kadar rahat paylaşıma açtık? hazmedemiyorum"
https://twitter.com/…kar/status/1514643701468913670
windows 10
25 kasım 2015 rusya'nın türk tırlarını vurması
-
uluslararası hukuka uygun bombalamadır.
suriye egemen bir devlettir. bm'de kabul görmekte, diğer ülkeler tarafından muhatap kabul edilmektedir.
rusya, suriye'deki operasyonlarını suriye devletinin izniyle yapmaktadır. suriye'nin egemenliği altındaki operasyonlar uluslararası hukuka uygundur. (bizim ırak'tan izin alarak, kandil'i vurmamız gibi)
türk tırları, egemen suriye devletinden izin almadan suriye topraklarına girmiştir. kaçak giriştir, hukuk dışıdır.
uluslararası hukuka uygun biçimde suriye'de bulunan rus kuvvetleri, uluslararası hukuka aykırı biçimde suriye'den izin almadan suriye topraklarına giren tırları vurmuştur. olay bu kadar basit.
servis şoförünü döven motorcular
-
olaya bak amk. servis şoförünü motorcular ticari taksinin üstüne yatırıp dövüyor ve hemen arkasında metro turizm otobüsü var. kıyamet alameti gibi.
kerimcan durmaz
-
cem yılmaz bir zamanlar uçan sabri için şunları söylemişti: “bir adamı stüdyoya çağırıp uçmasını beklerseniz o da uçar.”
kaynak
birini edepsizlik yapsın diye markalaştırırsanız o da yapar.
bu tarz benim
-
ezgi'nin kocası olsam stüdyoyu palayla basardım aq.kadın klibin birebir aynısını yapmış,mimikleri bile uydurmuş.sezen aksu hep böyle değildi belki bir klipte olabilir falan diyorlar.ulan hande yener sanki sürekli mavi saçlı veya ayşenur'un canlandırdığı romeo şarkısındaki gibi dolaşıyor.adamı delirtmeyin allahsızlar.
hiç konuşmadan oturan çift
-
bir defasında yağmur yağıyordu. canım onu seyretmek istemişti. koltuğu ite kaka pencerenin önüne uzatıp ışıkları kapattım, perdeleri açıp oturdum seyretmeye başladım. sevgilim öbür odada bir şeyler yapıyordu, biraz sonra o da geldi. n'aptın naapıyosun falan demedi hiç. geldi yanıma oturdu. sabaha kadar, belki 4-5 saat tek kelime etmeden orada oturup yağmuru seyrettik. o ilişkiye dair en mutlu olduğum anlardan biri o.
bir başka günse yine o koltukta oturmuş dışarıyı izliyordum, o da içeride telefonla konuşuyordu. konuşması bitince geldi, o konuşmaya dair bi şeyler söyledi. oradan konu konuyu açtı, çocukluk arkadaşlarından komplo teorilerine, avrupa göçmen politikasından hooke newton kavgasına kadar non stop konuşup durduk belki 7-8 saat. izleyelim diye seçtiğimiz film ilk sahnesinde pause'da kaldı öyle. güneş doğunca kapatıp yattık.
bir başka gün bi restorandaydık. hararetli hararetli bi şeyden konuşuyorduk. bi onun bi benim telefonum çalıp duruyordu, ikimiz de reddedip reddedip duruyorduk. sonunda yeter ama diyerek telefonları sessize aldık. konuştuğumuz şey bitince de açmadık, susuşup tek kelime etmeden biralarımızı içerek uzun uzun daha oturduk öyle denizi seyrederek.
bi başka gün tek başımaydım. çok güzel göründüğü için ona göndermek üzere ayın fotoğrafını çekmeye çalışırken ondan bana ayın fotoğrafı gelmişti. beraber bile oturmuyorduk. 3200 km mesafedeydik.
bir başka gün ayrılmaktan konuşuyorduk. aslında o konuşuyordu, ben ötelere bakıp susuyordum.
başka bir gün yine ayrılmaktan konuşuyorduk. aslında ben konuşuyordum, o ötelere bakıp susuyordu.
sonra ayrıldık. artık ne konuşuyor ne susuyoruz.
acıklı gibi tınladı da, değil. doğal döngüsünü tamamlamış eski güzel bi ilişki işte…
diyeceğim, ister sus ister konuş ister halay çek.. yan yana bile olma hatta. olay ne yaptığında değil çünkü, o an birlikte aynı “an”da olup olmamakta.