hesabın var mı? giriş yap

  • diyarbakır'daki bir newrozda izleyenlere "denizin çocuklarından dağların çocuklarına selam getirdim" diyen unutulmayacak laz müzisyen. vefatından bir gün sonra harbiye açıkhava tiyatrosu'ndaki 5000 kişilik cenaze töreninde sahneye çıkan mkm*'li bir kürt sanatçı da dağların çocuklarından denizin çocuğuna selam getirmiştir ve böylece en kutsal emanetlerden birisi olan selam, dostlarının huzurunda sahibine ulaşmıştır.

    edit: bu entry'nin yazılma sebebi kazım'ın dağlar diyarına kadar ulaşan ve oradakilerin gönüllerinde taht kurabilen ilk karadenizli müzisyen olmasıdır. ama hikmetinden sual olunmayan okur-yazar kitle tarafından kötülenmeye layık görülmüştür. zaten alkış bekleyen bir anekdot değildir de, kötülemek neden anlamak zor...

  • antin kuntin meraklarıma bir yenisi olarak eklendikten sonra ölçmeye karar verdiğim mesafedir. bu nedenle küçük bir uygulama aracılığı ile 4 günde, toplam 12 saat kullandığım bilgisayarımda mouse imleci ile katettiğim mesafeyi ölçmeye ve bazı hesaplar yapmaya karar verdim.

    uygulama otomatik olarak ekran ölçünüzü tespit ediyor, kontrol edip onayladıktan sonra pc her açıldığında otomatik olarak başlayacak şekilde ayarlıyorsunuz ve kayda başlıyor.

    uygulamaya göre 4 günde, toplam 12 saatlik kullanım sonucunda mouse imlecinin katettiği mesafe 1.098,77 metre. buna göre saatte kat edilen mesafe ise 91,56 metre.
    görsel

    sol tuşa tıklama: 4.917 (1.229,25/gün)
    sağ tuşa tıklama: 307 (76,75/gün)
    orta tuşa tıklama: 996 (249/gün)
    tekerlek tıklaması: 10.391 (2.597,75/gün)

    mouse'un tekerleğine kalemle bir işaret koyup kaç tıklama ile tam tur attığını da kontrol ettim ve 25 tıklama sesi ile 1 tam tur döndüğünü gördüm. buna göre günde tekerleği 103,91 kere tam tur döndürdüğüm ortaya çıkıyor.

    ölçümü yaptığım bilgisayarımı hep aynı işlemler için kullanılıyor; ekşi sözlük'te gezinmek, okuma yapmak, ekşi şeyler için bir şeyler yazmak ve film izlemek. bu yüzden bu dört gündeki kullanım ortalaması olan 3 saat'i, hesaplama yaparken ortalama günlük kullanımım olarak kullanacağım. pc'nin, günde 3 saatten daha uzun süre kullanıldığı günler olduğu gibi hiç açılmadığı günler de mevcut bu nedenle tutarlı olacağını düşünüyorum.

    verileri toparlayalım:
    bilgisayarı kullanmaya başladığım tarih: 1 ocak 2014
    bugüne kadar kullanılan toplam gün: 3.142 gün
    toplam kullanılan saat (3saat/gün): 9.426 saat
    ortalama saatlik mesafe: 91,56 metre

    bilgisayarı aldığım günden bu yana;

    mouse imlecinin katettiği toplam mesafe: 863.045 metre
    mouse tekerleğininin toplam dönme sayısı: 326.485 tur
    sol tuşun toplam tıklanma sayısı: 3.862.304
    sağ tuşun toplam tıklanma sayısı: 964.594

    ezcümle; pc'yi aldığım günden bu yana mouse imlecim, istanbul'dan sivas'a gidilebilecek kadar yol katetmiş. bu bilgi ne işimize yarayacak bilmiyorum ama ben merak ettim ve hesaplarım.

    hesaplayan adamlar gururla sundu...

    notlar:
    *ölçüme devam edeceğim ve ortalama mesafeyi doğrulamak üzere bir süre sonra hesabı kontrol edeceğim.
    *ölçümü odoplus adlı uygulama ile yaptım. denemek isteyen şuradan indirebilir. (malwarebytes ile taradım ve virüs içermiyor ancak sizler kendiniz de kontrol edin, sorumluluk almam.)

  • dershaneye yeni başladığım dönem, her gün aynı saatte 8:10 geçe otobüse biniyorum. bir gün sabah otobüs duraktan hareket etmiş gidiyor, ıslıkla durdurabildim, sonra da bindim.

    ertesi gün 2. kez gene bizim sokağın başında ıslıkla durdurdum. 3, 4, 5, derken, şoför alıştı. artık otobüse binmek için, durağa kadar yürümüyorum, otobüs geliyor, sokağın başından alıyor.

    bir gün gene sokağın başındayım ve artık otobüse yalnız da binmiyorum, yanımda aynı otobüsü bekleyen insanlar var. tam otobüs karşıdan geliyorken, bir kitabımı evde unuttuğumu fark ettim ve eve döndüm. evden döndüğümde otobüsün hala beni beklediğini gördüm. şaşkınlıkla otobüse bindim.

    şoför : bak, burada bu kadar insan sen okula geç kalma diye bekliyor. bir özür dile herkesten.
    ben : özür dilerim, kitabımı almayı unutmuşum. otobüsün bekleyeceğini sanmıyordum.
    teyze : olsun evladım, sen ders çalışmana bak!
    şoför : ama bak bir daha olmasın, tamam mı?
    ben : tamam, abi.

    sonrasında geçen zamanda şoförle sohbeti koyulaştırdık. karışık kaset hazırladım ona, bir sene boyunca otobüste dinledik. en dumur edici olan da, benim dershane bittikten sonra, benim otobüse bindiğim yer otobüs durağı oldu.

    şoför de benim dershane bittikten sonra, efsanevi bir şekilde kayboldu. şimdi kimbilir nerede, ne yapıyordur?

  • laik bir ülkede devletin bir kurumunun böyle bir üslupla konuşması ancak ve ancak alay konusu olur. bu ülkede farklı dini inanca sahip veya inançsız insanlar bunu hakaret olarak algılayamaz mı kim çoğunluktaysa onun dinini geçerli sayan bir devlet olmaz olursa yarın ateistler çoğaldığında camileri kapatmayı kendisine hak görür o zaman bana saygı duyun diye ağlayamazsın. devletin dini olmaz, devletin hastanesi dini bir üslupla konuşamaz bu müslümanların kendi haklarına vurduğu bir darbe olur. laiklik inanançsızlardan çok inananların sigortasıdır.

  • sözlükte sistematik şekilde celal karalamaya başlamışlar..

    babamın oğlu değil ama yurtdışındayken bir dersime girmiş biri olarak şöyle bir yorum yapayım. bu adam dededen zengin. yani yanlış yeri kazıyorsununuz. gidin sizden çalınan paralar için başlık açın.

  • mekan: sakarya üniversitesi eğitim fakültesi b blok 3102 nolu salon
    ders: eğitim tasarımı

    öğretmen: soru 4 yazın öğretim tasarımına koyulan...
    öğrenci: öğretim tasarı...?
    öğretmen: ...mına koyulan

    2. quiz ve 70 kişilik sınıf iptal oldu.

  • abd'deki orta-yuksek gelirli kesimin buyuk cogunlugu sunnetlidir, hijyen amacli.

    kaynak: abd'deki orta-yuksek gelirli kesimin buyuk cogunluguna vurdurttum.

  • ''halkın devlete yük olmaması gerekiyor.'' demiş.
    devlet bize neden yük oluyor peki? vergiler altında eziliyoruz. araba alırken 2 tane de devlete alıyoruz. nefes almak için para veriyoruz. işimiz ve gelirimiz yok diye zorunlu sağlık sigortasına para veriyoruz. devlet halkına gereken hizmeti sunmakla yükümlü.

    devlet bize yük olmaktan çıksa zaten kimse kendi ağırlığı altında ezilmez.