hesabın var mı? giriş yap

  • müzik kötü, sözler kötü, klip kötü, gülşen'in estetik cerrahı kötü... ne iyi ulan?

    yahu 45 yaşında kadınsın, z kuşağına yaranacağım diye girmediğin şekil kalmadı. "aşkımla ölçülemez hiçbir money oh mommy so yummy" diyor. la mommy sensin... az daha zorlasan mummy olacaksın...

    "aşkımla ölçülemez hiçbir money" kısmına da tekrar değinmek lazım. sen henüz erik gibi kütür kütürken (sanıyorum 26 yaşında) erol köse ile birlikteydin. hem de 3 yıl... o bitti reha muhtar ile sevgili oldun. erol köse lan?! reha muhtar ulan?! sagasgsagas "no money"... hee mommy hee...

    (bkz: allah aşkına sen kendini deli gibi yaptın ya)

  • olm siz groupie diye bir kelime duymadinız mı hiç?
    70'lerden beri neredeyse kurumsal bafileme yoludur rock grupları için.son birkaç senedir dünya taciz konusunda hassas ama acdc,rolling stones,the doors,metallica defterleri açılsa demek ki.vay ki vay.

  • --- spoiler ---

    05x14 yalın ve faraday benzerliğine de açıklık getirmiştir.

    eğer faraday annesinin sözünü dinleyip müzikten vazgeçmeseydi bütün bunlar yaşanmayacak ve faraday 2000'li yılların ikinci yarısında karşımıza yalın olarak çıkacaktı ve "bi bakmışın ben yokmuşum" diye çığıran bir insan olacaktı.

    --- spoiler ---

  • gelecegin futbol tanrisi. barcelona nin 13 yasindayken hormon tedavisini ustlenip arjantinden getirdigi, futbol dengesizi bir firlama. sozu gecen hormon dengesizliginden dolayi under 21 de oynadigi son sampiyonada yedekten bes mac girip 6 gol atmisligi var. calimlar direk ilahindan arak, rakibin bastigi ayaga dogru topu vurmayla. bu teknik abidesi de saviola olmaz umarim. ekstrasi sampiyonlar liginde forma giymis en genc futbolcusu olmasi disinda futbolda kendi derdinin futbol oldugunu sahada gostermesi. (edit*: bu entry yazıldıktan sonra bissürü sakatlık geçirdi gidişat pert)

  • ulkenin birinde dunya capindan feministleri bir araya getiren bir organizasyon yapilmi$. amaclari ce$itli seminerler yapip tecrubelerini birbirlerine anlatmakmi$. birisinde soz alan ingiliz kadin anlatmi$:
    - "bir gun kocam gelince "bula$iklari artik ben yikamiycam, sen yika" dedim. 1. gun bir degi$iklik gormedim, 2. gun gormedim, 3. gun yikamaya ba$ladi" demi$.
    alman kadin:
    - "bir gun kocam gelince "cama$irlari artik ben yikamiycam, sen yika" dedim. 1. gun bir degi$iklik gormedim, 2. gun gormedim, 3. gun yikamaya ba$ladi" demi$.
    turk fadimeye sira gelince o da $unlari soylemi$:
    - "bir gun kocam gelince "yerleri artik ben temizlemiycem, sen temizle" dedim. 1. gun bir$ey gormedim, 2. gun gormedim, 3. gun yava$ yava$ gormeye ba$ladim" demi$.

  • halka hizmet etmek için o anki sorunları konuşmak için gittiğin yerde nutuk çekmeye çalışırsan ideolojin ne olursa olsun sesin kesilir böyle. görevinizi yapın tetikçilik değil.

  • kedi sahiplenmek isteyenlerden ricam ve onlara tavsiyem, önceliği engelli hayvanlara versinler.

    - öncelikle ne kadar engelli olursa olsun, kedi kedidir. kediliğini yapar. sizi kendisine aşık eder.
    - insanların aksine, kediler engellerini dert edinmezler. kendilerini eksik görmezler, kendilerini diğer kedilerle ya da sizle kıyaslamazlar. içiniz rahat olsun.
    - tek bacakları bile olsa, o bacakla hayata tutunurlar. bacakları yoksa, hayata tutunacak başka bir şey bulurlar. yeter ki yanlarında olun. bir kap mama, biraz sevgi, sıcak bir kucak onlara yeter.
    - engellerine bağlı olarak, bu kediler genelde daha ağırbaşlı ve uslu olurlar. özellikle apartmanda yaşayanlar için, geniş alan ihtiyacı görece az olan ve sokakta hayatta kalmaları çok zor, bazen imkansız olan bu kedileri sahiplenmek daha doğru bir seçim olacaktır.
    - sakat, kimsesiz, yapayalnız, korkmuş, hasta ve mutsuz bir canı evinize alıp, onun serpilip güzelleşmesini, sizinle oyunlar oynamasını, sizi gördüğünde sakat haliyle heyecanla size doğru atılmasını ve en çok da güvende ve huzurlu halini görmek gerçekten şu dünyada yaşanacak en güzel duygulardan, alınacak en büyük mükafatlardan biri olsa gerek.

  • gurur sandığı aslında ümitsizliğidir.
    uzaktan uzağa sever, iyi olup olmadığını kontrol eder sosyal ağlardan ama aramaz. kırılmaktan, üzülmekten ve yine aynı şeyleri yaşamaktan korkar içten içe.
    ne yeniden aşık olmak ister ne de yeni biriyle vakit geçirmek..
    ölene dek yalnız kalma fikrine de alıştırmıştır kendisini.
    onu sevmek, hem de çok sevmekten mutludur.
    aşkın, aşık olduğun insanı elde etme hırsından çok daha fazlası olduğunu anlayacak kadar büyümüştür.
    içten içe merak eder durur;
    ''o da beni düşünüyor mu, ara sıra da olsa özlüyor mu acaba'' diye..

    korkaklıkla suçlanan ama o korkaklığının ardında çoook uzun bir hikayesi olan insandır. muhtemelen on milyon kere korkmamış, her defasında ağır yaralar almış daha fazlasına cesareti kalmamıştır. belki de karşısındakinden bekliyordur radikal bir adım. belki mecali kalmamıştır?.. tek ihtiyacı olan ''bundan sonra elimden geleni yapacağım'' demesidir. belki o günü bekliyordur.
    özlemesini, geleceği varsa kendi isteğiyle gelmesini istiyordur.
    her şey keşke burada yazılanlar kadar ''türk filmi tadında'' olsa..

  • yanılmıyorsam bir ara sabri sarıoğlu * ile adı anılmıştır. bir maç sonrası sabri'ye mikrofonu uzatan muhabir, mikrofonu uzatmadan önce " sinem kobal ile birlikteliğiniz varmış ne diyorsunuz?" tarzında bir soru sormuş ve de karşılığında sabri'den şu cevabı almıştır;

    - ben o bacıyı tanımıyorum.

    tanıma zaten allah'ın sabri'si...