ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran diyaloglar
-
100 kişilik bilgisayar mühendisliği sınıfında ana bilgisayar bozulmuştur. yine kendisi de bilgisayar mühendisi olan profesörümüz epey uğraşır, beceremez tabi ki ve bizi dumurlara sürükleten o tarihi cümleyi kurar;
-hademe hüseyini çağırsanıza ya o anlıyordu böyle işlerden.
edit: bu entry instagram hesaplarında çok paylaşıldı. küçük bir dipnot geçeyim, bu hocamız bilkent, odtü, hacettepe gibi üniversitelerde eğitim görmüş bir hocamızdı. ve kendisi son khk'lar ile birlikte artık ihraç edildi. şükür.
kek yapmaya çalışırken vakfıkebir ekmeği yapmak
-
vanilyanın fazla konulmasıyla alakalı olabilecek durumdur.
vanilya kekteki yumurta kokusunu kırmasıyla bilinir lakin keke sertlik kazandırır. trabzon vakfıkebir ekmeği yapıverebilirsiniz :'(
karma yükseltme yolları
-
en iyi yöntem adam gibi entry'ler girmektir ancak gene de başka yöntemleri merak edenler için nasıl yapılacağının örneği ilgili link'te verilmiştir:
http://sozluk.sourtimes.org/…te.asp?id=10403788&v=1
--- spoiler ---
ilgili link oy verme linkidir
--- spoiler ---
memur olup sıradan bir hayatla geberip gitmek
-
kpss'den bir türlü atanabileceği kadar yüksek puan alamamış özel sektör kölesi bir garibanın tespiti. amk sanki özel sektörde çalışınca dünyayı keşfediyorsunuz. atomu parçalıyor, meteorlara söz geçiriyorsunuz. keşke memur bari olabilseniz...
kadınları genç gösteren şeyler
-
neşe. neşeli bir kadın hep olduğundan genç görünür.
hiç evlenmeyecekmiş gibi hissetmek
-
şu zamanlardaki hislerime tercüman olan durum. arkadaşlarımın bir kısmı evlenip çocuk sahibi olurken, diğer kısmı pokemon yakalamakla meşgul.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"amca 80 yaşında rusya'ya vize kalktı diye seviniyo. sanki vize kalkınca herşey kalkıyo"
doğu demirkol'un cem yılmaz'a laf sokması
-
allah diyen aslan espirisi ne doğu'ya ne cem yılmaz'a aittir. bu espiri türk ateistlerinin 30 senelik espirisidir.
celal şengör'ün savcılığa verdiği bilimsel savunma
-
1 eylül 2022 celal şengör'ün ifadeye çağrılması'na cevaben gerçekleştirdiği savunmadır.
" bu değerlendirme bilimsel bir değerlendirme olup tarihi bir gerçeklik taşımaktadır" denilen savunmada "sayın cumhuriyet savcısı sadece wikipedia'ya bile bakmış olsalar ne demek istediğimizi anlar" ifadeleri kullanıldı. wikipedia’dan yapılan alıntılar savunmada şöyle yer aldı:
"musa'yla ilgili ilk yazılı kaynak babil sürgünü sırasında üretildiği düşünülen metinlerdir. bu metinler musa’nın yaşadığına inanılan dönemden yaklaşık olarak 1000 yıl sonrasına denk geliyor ve musa veya kutsal kitap ile ilgili bazı anlatıların babil-sümer anlatıları ile benzerliklerine de ışık tutabilir. (…) musa'nın doğumu ve büyütülmesi ile ilgili anlatılan öykülerin bir kısmı akad kralı sargon, hint en:karna ve yunan oedipus öyküleri ile örtüşür, yani belli ki masalsı bir karaktere yakıştırmadır. (…) 21. yüzyılın başlarında arkeologlar, ibrahim, ishak veya yakup'u güvenilir tarihi şahsiyetler yapacak herhangi bir bağlam kurma umudundan vazgeçtiler.
prof. celal şengör’ün savunmasında bütün bunlara ek olarak nuh tufanı’nın da masallara dayandığı anlatıldı:
şengör’ün 2003'te dünyanın en prestijlilerinden olan amerika jeoloji derneği tarafından yayımlanan bir kitabında nuh tufanı menkıbesini detaylı olarak inceleyerek onun da 1875'ten beri pek çok eski ahit uzmanı, asurolog, tarihçi ve arkeoloğun da defaatle yayımladığı gibi—tamamen sümer, asur ve babil mitolojilerine, yani masallarına dayandığını, sözde dünyayı kaplayan bir tufan için jeolojik en küçük bir iz bile bulunamadığını belgelemiştir.
şengör'ün eserinin orijinalliği ilk defa sümer, akkad, babil, yunan ve eski ahit anlatılarını sütunlar halinde dizerek bir ‘deneştirme şeması’ oluşturması olmuştur. şengör'ün şeması hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak bir şekilde nuh tufanı menkıbesinin eski mezopotamya masallarından türediğini ispat etmekte, kendinden önce pek çok bilim insanı tarafından zaten ortaya atılmış bu görüşü desteklemektedir. bu şema dilekçemiz ekinde sunulmaktadır. "
dipnot: (bkz: benim manevi mirasım ilim ve akıldır)
türkiye nükleer santral olsaydı 280 işçi ölmezdi
-
komple ulkecek geberirdik seklinde devam ettigi takdirde dogru olacak onermedir.
fatih terim
-
8 sene once yapacagını yaptı. bala gote mucizevi sekilde kupaya katılınca guzel gazlamalar ile biz bitti demeden bitmezlerle bisey mi bekleniyordu acaba.
kendisi en cok maas alan turnuvadaki 3. antrenor. lowden del bosqueden fazla kazanıyor. akıl var mantık var. bu adam ne basardı ki boyle paralar kazanabiliyor. 40 tane ulkeden 24 takımın katılabilecegi sampiyonaya katılmak mı basarıdır yani. joachim low almanyaya dunya kupası kazandırdıgı halde daha dusuk maas alırken, vicente del bosque hem dunya hem avrupa kupalarını kaldırdıgı halde daha az alırken ben terimin bu aldıgı parayı hazmedemiyorum.
her seyin otesinde vatan millet sakarya edebiyatı yaparak savasa gidermiscesine milli gururdur sereftir akan sular durur gibisinden laflarla cebe 3,5 milyon euro indirmek guzel olmalı. turkiyenin ekonomisi belli, ortalama maaslar gelir belli. senin kalibren arnavutluk kadar, romanyanın yarısı polonyanın ucte biri seviyesinde. onların hocası 100bin 200bin 300bin euro alırken sen nasıl oluyorda 3,5 milyon euro alabiliyorsun. isvecin hocası bile 200bin alıyor lan. zaten 60 kusur yasına gelmissin paranın dibine vurdun vuracagın kadar, bu yastan sonra milli gorev icin bunu nasıl utanmadan alabiliyorsun gercekten merak ediyorum. helal olsun.
http://www.kicktv.com/euro-2016-coach-salaries/
gotik
-
gothic deyince akla bir değil birden fazla kavram geliyor, şimdi gothic iskandinavdır, hayır hayır amerikandır, siyah saçla gothic olunur, gothic olmak için şatoda oturmak lazım falan gibi çıkarımlar biraz havada kalıyor.
gothic sanatsal-kültürel açıdan bakacak olursak ortaçağda romanesk dönemi takiben ortaya çıkmış bir akımdır, alası da fransa'dadır, iskandinavya'da değil, kaldı ki goth denen kelime iskandinavyada yaşamakta olan o zamanlar ağırlıklı olarak danimarka kökenli nüfusu kapsamaz, tarihten vizigotları ve ostrogotları hatırlayalım. (roma imparatorluğunun yıkılmasına sebep oldular hani kavimler göçü falan..) gothic kelimesi barbar sanatı tanımlaması yapmak için kullanılmıştır. en büyük özelliği de kendini mimaride göstermesi ve sürekli katedral yapılmış olmasıdır. notre dame, chartres st denis arles ve diğerleri hem hepsi fransa'dadır hem de hepsi meryem'e adanmıştır, pagan döneme, mistisizme göndermeleri olan, bir yandan ortaçağ baskısı yaşanırken bir yandan okültizmin alıp başını yürüdüğü dönemler bunlar.
gothic mimari deyince aklımıza insanın aklını alacak derecede yüksek tavanlı, sipsivri kuleli katedraller, baktığında "kesin bir tanrı var şu ihtişama bak, sanki tanrının yeryüzündeki temsili şu kilise de canım" dedirten yapılar gelsin. (zaten o amaçla yapılmışlardı)
gothic resim deyince de bol bol yaldız kullanımı, ciddi suratlı meryem ve isa figürleri, dini hikayeleri bakanın gözüne soka soka anlatma anlayışı.
gothic heykel dersek o henüz mimarinin içinde yer alan binadan bağımsız olmayan kabartmadan hallice haldeydi.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"annem protein tozumu kakao sanıp keke atmış eve bi geldim babaannem bench press yapıyor aq."
esnaf lokantasının olmazsa olmazları
-
masa örtüsünü sabitlemek icin kullanilan ucuz plastik mandallar.