hesabın var mı? giriş yap

  • alemin çocukları zehir gibi!

    orda çalışsam, düşünebileceğim tek dalavere; her gün 1 porsiyon iskenderi, bedavadan yemek olurdu!

    edit: bir yazarımız sağolsun, hesaplamış. enselenmeden 7 yıl çalışsam, tatiller hariç her gün yiyebilsem, yaklaşık vurgunum: 124.488lira oluyormuş... başka bir yazarımız, kayıtdışısın sonuçta, deyip vergilerden arındırmış, netimi: 83.440lira bulmuş...

    ağlama çilekeş anam! neresinden bakarsan bak, senin de oğlun; az anasının gözü değilmiş!

  • az önce bitirdim ve hayatımda oynadığım en güzel oyunlardan bir tanesi diyebilirim. oyunda hiçbir şey seçmiyorsunuz, öldürmüyorsunuz, değiştiremiyorsunuz ve hiçbir şeyin kontrolü sizin elinizde değil. yalnızca harika bir hikaye dinliyorsunuz.

    daha önce de bahsedilmiş ama o nasıl hayal gücü ya öyle. oyunu yapanlar bir ailedeki insanların ölüm hikayelerini sıradan olmayan bir şekilde anlatmış. en trajik ölümleri bile
    anlatmak için güzel ve özgün yollar bulunmuş. evin her yeri, oyunun her yeri müthiş detaylarla süslenmiş. karakterler hakkında öyle detaylar verilmiş ki gerçeklermiş gibi hissediyorsunuz. oynadığı oyunlarda aksiyon olsun isteyenlerin hiç yaklaşmaması gereken değişik bir tecrübeydi. bir de masalsı tarafı birçok yerinde bana big fish filmini hatırlattı.

  • kırmızı kart gösterirken bir yandan da sol eliyle dışarıyı işaret etmesiyle "benim taşaklar dökme demir" demiştir.

  • günü komedisi: e-devlet üzerinden araç sorgulama kısıtlanmış, sadece kendi araçlarımızı sorgulatabiliyormuşuz. gerekçe de kişisel verilerin korunmasıymış.

    bre salak, ben kendi aracımı neden sorgulatayım? kendi aracımla ilgili herşeyi biliyorum, ruhsat elimde, tescil trafik elimde, poliçeler elimde...

    ikinci el bakarken araç tipi ile bilgileri uyuyor mu, araç çalıntı mı, üzerinde haciz var mı diye baktığımız ekranı ne bok yemeye kapatıyorsun? bunları araçları aldıktan sonra mı öğrenelim?

    hem neden kapatıyorsun? bu ülkede 50 milyon kişi tc kimlik numarasına varıncaya kadar fallafoş oldu sizin beceriksizliğiniz yüzünden. acaba hangi suçu / krediyi / borcu / faturayı üstümüze kim ne zaman yıkacak diye bekliyoruz.

    bu saatten sonra sizin alacağınız tedbirin içine edeyim. bakan yaptığınız yaratıklar psikolog lazım değil bize din adamı gönderin derken, aynı zamanda bu çağda digital bilgi almak sizin ne haddinize, gidin müneccim bulun demek istemiş.

    edit: bir arkadaş noter ekranında çıkıyor demiş. yani beğendiğin her aracın durumunu öğrenebilmek için sahibi ile beraber notere gitmek mantıklı geliyor kimisine. herkes ilk baktığı aracı alıyor sanıyor. çevre illerden bakıp beğenmek konusuna hiç girmeyeceğim. araç üzerinde rehin varsa bazen kafadan eliyorsun arabayı. telefon bile açmıyorsun sahibine.

    büdüt: gazetelerin yeni haberi oluyor...

  • hakedene daha çok maaş verilip bu tür saçmalıkların düşünülmediği bir düzenle kolaylıkla çözülebilecek ikilem. böyle saçma sapan konuşup sonra da liyakatsizlikten bahsediyorsunuz.

  • şeker şeker yazma aparatı. pek bi sevdik kendisini. blogger da iyi hoş güzel ama, burası daha böyle saklanmak, gizli kalmak, iç dökmek için. neticede blogger'da keşfedilmemek mümkün değil ama tumblr'da kendi kendinizle başbaşa kalabilir, kendi halinizde yazabilirsiniz. ne güzel.

  • halbuki erkeklerin karaktere ne kadar değer verdiğini bilince gerçekten iç burkuyor.