hesabın var mı? giriş yap

  • ohoo bu paylaşım az bile.

    size şimdi gün içinde paylaşılan 2 adet kareyi anlatmak istiyorum. lan aslında şeytan diyor direkt koy resmi buraya da hadi neyse. bu kız mafya bozuntusu süper zengin biriyle evli onu da not olarak vereyim.

    paylaşım 1: kızımızın son model bmw'sinin içini kırmızı gül yapraklarına boğmuş beyimiz, 4-5 farklı poz çekilmiş ve ortaya karışık bi kolaj yapılmış. bu paylaşım öğle saatlerinde.

    paylaşım 2: akşam saatlerinde de asıl görüntü geliyor. küvet doldurulmuş, etrafında mumlar loş bir ortam. suyun üstü gül yapraklarıyla dolu. bu paylaşımın en deli noktası da fotoğrafa yapılan yorum "arabayı anladık da banyoda ne işiniz var". lan ne işi olacak, kıza kese atacak hali yok ya.

  • benim kardeşim(12) de yatağında osura osura minecraft oynuyor, videoyu gösterdim, tenezzül edip 10 saniye izledikten sonra durdu ve şu çıkarımı yaptı: bu çocuğun dersleri kesin 100dür

    felsefe piri asıl burada eyy çocuk

  • hep dikkatimi çekmiştir, bu aktrollerde 2 iq üstü insan görmedim hiç.

    mesela başlığı açan şahısta "ben neden 20 tlye benzin alıyorum?" diye soramıyor çünkü düşük iq'su buna müsaade etmiyor.

    ya da bazı gerçekleştirdiği olaylar yüzünden dili yıpranmış olacak ki, bunu telaffuz etmekte zorlanıyor.

    tanım: olması gerekendir.

    edit: imla

    edit2: başlık başa kalmış, başlığı açan şahıs 30'dan 20'ye düştü hükümet ahepeye teşekkürler diyordu.

  • kitaplarında sadece nikotin ve kafein ile beslenen başkahramanlara yerveren yazardır. başına zilyon tane dert açan, sürekli kaçan, kovalanan, şehirden şehire, ülkeden ülkeye seyyah misali gezen bu başkahramanlar kitap boyunca neredeyse hiç yemek yemez, yiyemez; mütamediyen kahve içer ya da sigaraları peşisıra söndürürler. olduki başkahraman yemek bulunan bir ortama mı denk geldi, grange hemen önlemini alır ve olayı "falanca yemek yiyordu bana da bişeyler yemem için ısrar etti, reddettim ve bir kahve söyledim" ya da "falanca kahvaltı ediyordu bana da teklif etti, ben bir sigara yakmayı tercih ettim" gibi cümlelerle örtbas eder. hiçbir koşul altında kırıp dizini hatta onu da geçtim ayaküstü iki lokma atıştıramayan talihsiz başkahraman, kitap boyunca dimdik ayaktadır ve şüphesizki her duelloda üstün taraftır.

  • --- spoiler ---

    eşlerinden biri ise ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çektiklerini ve yardım beklediklerini söyledi.

    --- spoiler ---

    yanlış anlaşılmış olabilir. kadın doğurmaktan bıktı kaymakamlıktan ek kadın kontenjanı istiyor.

  • bir çok amatörün başta kolay gördüğü iştir. karar verilir ve hep kazanacağım düşüncesiyle girilir. uzun seneler ilgilenen biri olarak kendi yaşadığım süreci şöyle özetleyebilirim.

    1) bu iş genelde banka üstünden döviz alım-satımı veya altın ile başlar. haftalık 100-200 tl kar elde edilir ama yetmez. sonuçta borsaya göz dikilir. araştırdıkça bu işin ne kadar karlı olduğu düşüncesine kapılnır. kazananlar incelenir. "ne olacak ki aynı döviz alım satımı ama her hisse kendi başına bir para birimi" gibi düşünülür.

    2) önce en düşük komisyonla işlem yapacağınız firmalar araştırılır. sanki onbinde 1 ila 2 arasındaki fark sizi kurtacakmış edasıyla ince ince hepsi incelenir. en düşük komisyon veren bulunur ve kayıt olunur. oysa ki bilinmez ki bazen 6 ay 10k içeride kalınacaktır.

    3) ardından işlemlere başlanır. büyük firmalara bakılır. tabii ki hiçbir indikatör bilinmediği için birkaç alım tesadüfi olur. klasik tuprs, kocts, asels gibi hisseler alınır. her şey şansa kalmıştır. örneğin düşüş döneminde aldıysanız moraller bozulur fakat sabırlı olanlara 3-4 ay sonra yüksek kar getirecektir. (şu anki pandemi dönemi gibi) veya yükseliş döneminde alanlar kısa sürede kar eder, çok iyi yatırımcıyım diye düşünürler fakat satmazlarsa ani düşüler yüzünden para kaybedeler. siz de muhtemelen bu dönemlerden birinde gireceksiniz ve öğreneceğiniz ilk şey: "kısa vadede alım-satımın riskli olduğudur." döviz gibi değildir.

    4) alım-satımlar bir süre iyi gider (maksimum 3 ay). sonradan hedefler yükselir. yahu ben 300-500 tl için mi girdim olunur, oysa ki kaybetmeyen biri için bu müthiş miktarlardır ama işte sütten ağzınız yanmazsa ayranı üfleyerek içmezsiniz (ne dedim ben?)

    5-a) insanoğlu bu asla tatmin olmaz. riskli yatırımlar yapmaya başlanır veya indeks farklı bir yöne sapar ve orada işler değişir. mesela doların eğimi hep pozitifitr, ne olursa olsun artar. düştüğü görülmez. borsaya giren de böyle düşünür ama bu bir yanılgıdır. aldığınız yüklü bir hisse büyük bir firma da olsa aniden düşebilir, hatta yarı fiyatına inebilir. tebrikler ilk kazığınızı yediniz ve bu daha başlangıçtır. buna örnek olarak hala kendini toplayalamayan büyük 2017 asels düşüşü verilebilir. bakınız: asels

    bu aşamada yatırımcılar 2'e ayrılır a)riskli borsacılar b)foreks ve bitcoinciler.

    5-b) bir kısımda böyle olmaz diyerek forekse geçer. foreks resmen kumardır. az riskli olan döviz üstünden kaldıraçlı işlem yaparsanız ama bence yapmayınız.

    --- spoiler ---
    özet (isteyen geçebilir)
    şöyle düşünün: dolar 6,1 iken 6,2'e çıksa normalde 0,1 tl kazanırsınız, foreks size der ki ben bunun 50 katını yani artışta 5 tl kazandırıyorum ama yatırdığın paranı hacizlerim ve dolar düşerse hepsini kaybedersin. yani normalde ana paranızı aradaki kar marjına yatırmış olursunuz. örnek: 5 tllik işlem yaptınız diyelim, dolar 6.1'den 6'a düşerse 0,1x50=5 tl eder ve bu miktar kadar yatırdığınız parayı da kaybetmiş olursunuz.
    (bkz: kaldıraçlı işlem)
    --- spoiler ---

    işte buna bulaştınız mı geçmiş olsun, az bilgiyle ciddi paralar kaybedersiniz. önerim gerçekten anlamıyorsanız forex'e girmemenizdir.

    bir kısımda sanal paralara yönelir. çünkü heyecan miktarı yetmez, haftasonları dahil 24 saat al-sat yapmak ister. yine yükseliş döneminde 3-5 kazanılsa da yanlış kararlarla bu kazancın hepsi erir. yine örnek 2017 bitcoin'in 20bin dolardan 3bin dolara düşüşü verilebilir.

    sonuçta;
    bir süre sonunda 2 şey başınıza gelir: ya zamanında satmazsınız ya da zararına satarsınız. burada murphy kuralları işler. örneğin 2'e aldığınız şey 2,5 çıkar, satıp kar elde edersiniz, mutlu olursunuz, ertesi gün 4'e çıkar, bu sefer kafanızı taşlara vurursunuz, "diğer hissede bu sefer bekelyeceğim ülen" dersiniz, bu sefer hisse 1,5'a düşer. yine taşlara vurursunuz. yani doğru zamanı asla kestiremezsiniz, kendinizi boşuna yıpratmayın.

    unutmayın: "artıştaki para sahte bir yanılsamadır, o para cenizde değildir ve aç gözlü olup satmadığınız sürece kaybedersiniz" az karla da olsa parayı cepte tutmak her zaman doğru olandır.
    (bkz: stop loss)

    özetle borsa hayat gibidir. sinirleriniz güçlüyse bu işe girin ve sabırlı olmayı öğrenin. bir hisseyi ne zaman satacağınız o an değil, öncesinde karar verin ve bunu her zaman uygulayın.

  • klâsik troll dezenformasyonlarından biridir.

    normalde troll başlığına yazmayı sevmem, ama yazalım.

    kendi verdikleri linkte görülüyor ki; şu anda 719 milyar dolar olduğu söylenen gsyih, 2014'te 940 milyar dolarmış.

    yani gsyih son 6 senede %25 düşmüş.

    2014'te 76 milyonken, şu anda 84 milyonuz. (o da kayıt dışı göçmenler hariç)

    yani düşüş kişi başına %30'un da üstünde. (12.368 dolardan 8.550 dolara düşmüş)

    adamlar son 6 senede bizi %30 fakirleştirmiş. adamların trolleri bile o kadar kalitesiz ki, ekonominin iyi gittiğini göstermek için bu veriyi paylaşıyorlar.

  • ilaçlı böbrek filmi çekilmeden önce ilaç alerjisine karşı asistan, hastaya soruyor:
    - daha önce bu film çekildi mi amca?
    * hee çekildi...
    - böyle ilaç verildi kolundan değil mi?
    * verildi...
    asistan daha ilacı kolundan verir vermez amca şoka girip mosmor kesilmiş.
    koşuşturma, müdahale, boğazına hortum sokmanın ardından hasta yoğun bakıma alınmış.
    asistan tonla fırça yemiş. hastaya sordum dese de kimseyi inandıramamış.
    amca yoğun bakımda kendine gelir gelmez asistan damlamış yanına...
    - hani bu ilaç daha önce sana verilmişti?
    * hee verildi. gene böyle olmuştum...

    edit: debe için teşekkürler...

  • oha hem bisiklet yolundan gidiyor, hem köpek aniden çıkmıyor insan gibi karşıya geçiyor. çocuk olsa yerinde ona da çarpacak. yapması gereken tek şey önüne bakmak olan adamın bunu yapmaması ve suçu köpekte bulanların varlığını görmek komik.
    köpeğe çarpamasaydı az ilerde başka şeye çarpardı şüphem yok.

    köpeklere bok atmak için bok yiyecek hale gelmişsiniz.