ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
benzin fiyatlarının 20 tl'ye düşmesi
-
hep dikkatimi çekmiştir, bu aktrollerde 2 iq üstü insan görmedim hiç.
mesela başlığı açan şahısta "ben neden 20 tlye benzin alıyorum?" diye soramıyor çünkü düşük iq'su buna müsaade etmiyor.
ya da bazı gerçekleştirdiği olaylar yüzünden dili yıpranmış olacak ki, bunu telaffuz etmekte zorlanıyor.
tanım: olması gerekendir.
edit: imla
edit2: başlık başa kalmış, başlığı açan şahıs 30'dan 20'ye düştü hükümet ahepeye teşekkürler diyordu.
1 milyon lira verseler türkiye'den gider misin
-
ülkenin yarısı üzerine para verip kaçmaya razı adamın sorduğu soruya bak aq
survivor all-star
-
serenay: şoktayım ama allahım bana yardım edecek. çok zor bir durum ama allahtan sabır diliyorum. ne olur bilmiyorum ama allaha sığınıyorum. allah allah demek istiyorum.
allah demiş miydim?
3 şubat 2016 demet akalın'ın attığı tweet
-
çocuğumu türbana sokarım,
umrede üç beş tavaf yaparım,
olmadı bi' de tweeti atarım
gördüğün gibi çok yalakayım.
16 nisan 2012 emre'nin basın toplantısı
-
yanına yobo'yu da aldığına göre "benim zenci arkadaşlarım da var" temalı olacaktır.
getir ofisinde çalışan beyaz yakalı kızın videosu
-
nitelikli hiçbir bilgi içermeyen, bomboş bir video.
3-4-5 üçgeni görünce gelen rahatlama hissi
-
sıçarmışcasına yaşanan bir rahatlama hissidir.
rum eğitim bakanlığından atatürk genelgesi
-
atamın sadece içimizdeki yobazlarla bölücüleri değil yunan faşistleri de hala inim inim inlettiğini gösteren haber
bu yobazların “keşke yunan kazansaydı” cümlesinin neden söylediği şimdi daha iyi anlaşılıyor.
tavukgöğsünde tavuk olduğunun öğrenildiği ilk an
-
hamsiden tatlı olabileceğine inanmadığım gibi senelerce tavuk etiyle yapılabileceğine inanmadığım gerçek.
hamsi tatlısı
eminim; tavuklar da, hamsiler gibi şekersiz hallerinden daha memnun.
hazırlanan sofraya kimsenin oturmaması
-
mutsuzluk sebebidir.
şimdi ben yaşını almış gencecik bir insanım. sofra hazırladığım insan sayısı üç, bilemedin beştir. onlar da arkadaş, eş dosttur. ama az çok tahmin edebiliyorum bu durumun yarattığı mutsuzluğu.
bir anne var mesela. her gün akşam sofrası hazırlamakla mükellef. zaten sabahtan akşama kadar yalnızlığından çok sıkılıyor. kadının tek mutluluğu akşam yemeğinde ailece sofraya oturup iki çift laf etmek. oğul/kız geliyor, aç değilim diyerek odasına çekiliyor, eş desen bazen geliyor, bazen gelmiyor. gelmeyince de o üç beş tabak, çatal, bardak sofrada piç gibi kalıyor.
annenin o sofrayı geri toplarkenki yüz ifadesi gözünüzün önüne geldi mi? hah. o işte mutsuzluk. kanımca anne ne kadar aç olursa olsun toplarken bıçak gibi kesiliyor iştahı. ama anne ya işte, ses etmiyor. bir sonraki akşam yemeğini bekliyor.
ergenken hepimiz yapmışızdır. "yemiycem!!!" diyerek annelerimizi cezalandırmışızdır. bilin ki o cezaların en büyüğüdür.
sahanda yumurta bile olsa, sofra sofradır sevgili arkadaşlar. siz siz olun, sizin için hazırlanan sofraya herhangi bir zıkkım yemeseniz de oturun. annenin sofrası olur, babanın olur, eşinin olur, arkadaşının olur. ama oturun.
sofraya hazırlanan emeğin boşa gitmesi şu dünyada beni en çok üzen şeylerden biridir. o sofrayı hazırlayan aç değilseniz size çay da demler üşenmeden. yeter ki oturun.
sofra evin direğidir.