hesabın var mı? giriş yap

  • dün neredeyse tüm günü annemle beraber hastanede geçirdik. artık eve dönüş zamanı geldiğinde annemi hastanenin açık otoparkına çıkardım ve birlikte ağabeyimin arabayı getirmesi için beklemeye başladık. ikimiz de çok yorgunduk. tüm enerjimizin tükendiğini düşündüğümüz sırada, kar beyaz tüylü, bal rengi gözlü güzeller güzeli dişi bir sokak köpeği belirdi on metre kadar önümüzde. tam da o sırada hastaneden çıkan, kendine insan diyen bir çift, onlara hiç sokulmadığı halde, bu güzeller güzeline tekme attılar. gördüğüme inanamadım. tam ikinci tekmeyi atmaya yeltenirlerken, tüm enerjisinin bittiğini düşünen ben kendimi bunu yapan insan müsveddesine bir güzel haddini bildirirken buldum.

    hayvanların, özellikle de sokak hayvanlarının ne kadar akıllı varlıklar olduklarını gözlemleyenler iyi bilir. bu gördüğümüz güzel varlık da elbette öyleydi. hiçbir zarar vermediği halde, ona tekme atılmıştı ama o şiddet gördükten sonra dahi saldırmayı ya da havlamayı seçmeyerek bir asalet sergiliyordu adeta. üstelik benim onu savunduğumun da farkındaydı. bahsini ettiğim yaratık çift oradan uzaklaştıktan sonra hafif öne doğru eğilip, sağ elimle, sağ dizime vurarak yanıma çağırdım. koşarak yanıma geldi. usulca başını uzattı. araba gelene dek elimi üzerinden hiç çekmedim. o esnada tesadüfen kuzenim yanımıza geldi. o da hiç iğrenmeden, elini uzatıp bu tatlı kızı sevdi. gün boyu kaybettiğim tüm enerjim yerine gelmişti. onu severken, ona kötü davranan herkes adına, ondan özür diledim. tabii bana kendimi iyi hissettirdiği, annemi gülümsetebildiği için de bolca teşekkür ettim.

    sokak hayvanlarının tümünü ayırt etmeksizin çok seviyorum ve asla onlardan iğrenmiyorum. iğrendiklerime gelince, onlar yukarıda satır aralarında açıkça yazıyor zaten.

    edit: imla takıntısı

  • bunun jeneriğini izlerken "hadi oğlum, önce banyoya, sonra doğru yatağa, kapat artık televizyonu, yarın okulun var" çığrışlarını duyar gibi oldum. hey gidi günler, pazartesi sendromunun verdiği ardinalle daha da artardı bu kulübün yayınladığı filmleri izlemenin zevki.

    şimdi star sinema kulübü, batman'i yayınlarsa, alacam anne ve babamı karşıma, gidin banyonuzu yapın yatın, ben sabaha kadar batman'i izleyecem diyeceğim.

  • “içinde bulunduğum durumdan bir nebze kurtulmak için doğa yürüyüşleri yapıyorum ama nafile”

    bu cümleden hareketle batmamışsın. çünkü fakir doğa yürüyüşü yapmaz, dolanır gelir

  • altındaki yorumun yardığı ve videodan bi zik anlamadığım kayıt.

    "hello my arab friends, as a turkish guy i am experinced at this tapes and i want to give you some information tips. first think you should know is most probably (like %90) parallel state recorded this tapes.of course with help of lobby of interests (faiz lobisi) and chp (cehape). but i know that your people dont be fooled by this kind of shits.(halkınız bunları yemiyor).sisi did 1400 km divided road (bölünmüş yol). jesus christ (allah aşkına) can you imagine that a government who did this roads can make corruption? (bu kadar yol yapmış bi iktidar yolsuzluk yapabilir mi?).dont give up to continue to follow your long man (uzun adam).eeeey pennsylvania. stay straight dont bend (dik dur eğilme) this nation is with you (bu millet seninle) hulooggggggg"

  • sözlükte çok popüler, entryleri sevilen bir üçüncü nesilim ama gene de diğer sözlük hesabımdan entrylerime şukela verme alışkanlığından bir türlü kurtulamadım. hatta üç kez de yaran entrylere fake nikimle girip kendi entrylerimi yazdım. bu da kleptomaninin bir türü sanırım.

    içinizden biri / içerenköy / 22

  • burada da dile getirilen rahatsızlıklar üzerine şu metni paylaşmamızı rica etmiştir ki bu her şeye açıklık getirecektir;

    "sevgili sanal ortam dostlarım,
    uzun zamandır küçük iskender'in takipçilerinin dile getirdiği bir sıkıntıya değinmek istiyorum: internette dolaşan, çoğunuzun kopyala-yapıştır yöntemiyle çoğaltıp yaydığı kimi şiirler, mısralar, sözler kesinlikle bana ait değildir. bu kirliliğe ne yazık ki sağlam bir okur olmama yol açmakta. yoksa ürünler hakkında bilgisi olanlar bu tür yanlışlara düşmez. beni rahatsız eden bu alıntıların çoğunun düzeysiz, sanatdışı, hatta ilkelerime ters olması. yayılan bu alıntılarla karşılaşan yeni okurlar böylelikle beni de farklı tanımaktalar. tabii, kimi kaliteli ürünlerin gerçek sahipleri de bu durumdan rahatsızlar. kendi ürünlerinin altında benim imzamı görüyorlar.
    bu paylaşımların hepsini denetlemem mümkün değil; üstelik müdahale etmeye kalkışmak bile bizi bambaşka alemlere, fikirlere taşır.
    gruplardaki moderatörlerin, site-sözlük yöneticilerinin bu hassas konuda daha duyarli ve donanimli olması kim bilir başlangıç için bir çözüm olabilir.
    şairlere yönelik bu tür oluşumlarda yetkili arkadaşların denetimlerini arttırmaları, sağlıklı paylaşımı, tartışmaları sağlayacaktır. şaire ait olmayan paylaşimlar hemen silinmelidir. bu sadece benim için değil, sanırım diğer şairler için de şart.
    üzülerek söylemek zorundayım ki, benzer hataların sürdürülmesi durumunda ister istemez kendimi korumak için önlemler almak kaçınılmaz olacak.
    bu grup, site-sözlük yetkililerinin takipçilerce paylaşılanları kontrolü esnasında bana değil, kitaplara başvurmasını da özellikle rica ediyorum. tek tek hepsine zaman ayırmam olanaksız çünkü.
    bu notumu benzer gruplarda, sitelerde-sözlüklerde ekleyebilenler hepimize iyilik yapmış olur.
    son olarak, bunca şiirimi, yazımı dolaşıma sokanlara da teşekkürler. büyük dolaşım bitti. şimdi küçük dolaşım zamanı."

  • arkadaşıma, hostes karısının abd’den iphone 7 alması için para verip beklemeye başladım. aradan geçti bir kaç hafta, beklenen haber geldi, karısı gitmiş gelmiş dolayısıyla benim telefon da gelmiş. arkadaşla buluştuk. karısı inisiyatif kullanarak 6s almış, 7 nin fiyatı değmezmiş, para üstümü de getirmiş. işte böyle saçma bi hikayeyle 6s sahibi olmuştum. bayağı içime oturmuştu. sanane kardeşim kaç paraysa kaç para ya, bak yine sinirlendim. her şeyde bir hayır vardır neyse. aradan yıllar geçti hala kullanmaktayım. ( arkadaş da ilerleyen zamanda karısından boşandı.)

  • barınamıyoruz hareketi‘nden gençler yüksek yurt, kira ve apart ücretlerine karşı bugün 22.00 itibariyle kadıköy bedia muvahhit sokak’ta toplanarak orada yatacaklarını duyurdular. hemen akabinde polisler tarafından uzunca süre tehdit ve taciz edilen gençler yılmadılar, polisi yıldırdılar.

    dayanışmaya da birçok kimsenin gelmesi sonrası gençler polislerin baskılarını kırıp yoğurtçu parkı’na geçtiler. #barınamıyoruz hashtagi ise kısa sürede twitter gündeminde 1. sıraya oturdu.

    süreç barınamıyoruz hareketi twitter adresinden takip edilebilir.

    tanım: birçok şehirden gencin katılması beklenen mücadele pratiği.

    20 eylül edit: bu gece itibariyle kocaeli izmit ve izmir’in de eklenmesiyle 3 ilde gençler sokakta yatıyor.