hesabın var mı? giriş yap

  • eksisozluk'te son zamanlarda gordugum en yararli filtre... bu varliktan sonunda kurtulabilmek harika olacak.. virus gibi kadindi, covid bile masum kalir insanlarda olusturdugu kin ve nefretin yaninda.

    edit: tekrar tesekkurlerimi iletiyorum, ublock'ta da ise yariyor filtre.
    edit 2: nasil ekleniyor diyen arkadaslar icin. ublock ayarlara girip my filters'a ekliyorsunuz yukarida arkadasin verdigi satiri ve bilgisayarda bu sahsin gectigi basliklar gorunmez oluyor. görsel

  • çocuk ya da ergenlerden oluşan bir sınıfta hiyerarşinin nasıl kurulduğu yere düşen paltolardan da belli olur. şimdiki durumu bilmem ama eskiden sınıfın arkasında upuzun bir kanca sırası olurdu, yaklaşık 40 kişilik filan. işte sabah giren çocuk buraya paltosunu asar. fakat bu paltolar bazen orada cereyan eden itişmeler şakalaşmalar nedeniyle asıldıkları kancadan kurtulur ve yere düşer. bu aşamadan sonrası dikkatle izlenmelidir. eğer düşen palto sınıfın popüler ve güçlü kuvvetli çocuğunun paltosu ise oradaki çocuklardan biri hemen paltoyu kaldırır ve yerine asar. ama sınıfın önemsenmeyen ya da taşak oğlanı olan veyahut silik birisine aitse bu palto? o çocuk görene kadar bir gelişme olmaz. hırgür bittikten sonra çocuk gider kendi paltosunu kendi asar. böylece sınıf içindeki pozisyonunu da bir kez daha öğrenmiş olur. insan davranışının en saf hallerini görebildiğimiz çocuk davranışlarından sıradan bir ayrıntıdır aslında bu.

  • hiç tanımadığınız birinin 3 gün evinizde kalması ve bu durumdan ev arkadaşınızla rahatsız olup başka yerde kalmanız.

    bir gün eve geldik baktık bir kadın oturuyor evde. merhaba dedi merhaba dedik. sonra aynı apartmanda oturan başka bir arkadaş geldi işte bu da bişey söylediğim gibi (söylemedi) sizde kalacak,sorun olmaz herhalde (olurdu) bende kalamaz çünkü ailem geliyor (bize ne?) dedi. biz de ayıp olmasın diye o an tamam tabi dedik. e sonra da tamam demiş bulunduk ama bildiğin salonda oturan bir kadın. koltukta yaşıyor. çay demliyor. lan kadın çamaşır yıkadı kuruttu salonda. ilk gün karşı koltuğa oturduk biz de. demlediği çaydan içtik. sonra baktık kadın rahatsız oluyor yani tip tip bakmamızdan. gittik başka arkadaşta kaldık.

    hayır kadın bize nasıl girdi? girdi neden kaldı? kaldı hiç mi tırsmadı amk biz tırstık. sonra bizim arkadaş mal mı kızı bıraktı gitti? biz mal mıyız evimizi bıraktık gittik? bir öğrenci evinde hiç mi normal olay yaşanmaz? babamın böyle yapmayı öğrendiği pastaya sokayım.

  • adı "hulusi" olduğu için normal karşılanması gereken durumdur.

    hulusi diye general mi olur yahu? ışık, çevik, doğan, aytaç gibi isimlerden geldiğimiz duruma bak. bir sonraki de kamil olur hayırlısıyla...

  • motorla aracının yanına yaklaşıp camını kırıp 36000 eur parasını gasp edenleri eşekler cennetine gönderen dimitry kardeşimin ellerine sağlık diyorum. tüm hırsızların sonunun böyle olması dileğiyle. gaspçılar ayrıca silahla ateş de ettikleri için nefsi müdafaa ile kısa süre sonra çıkacağını düşünüyorum dimitry'nin. sizi bilmem ama bence adalet budur.

    link

  • her sabah içinde bulunduğum durum.

    müthiş bir alışkanlık, öneririm.
    her sabah 5.30'da alarm kurmadan uyanabilen bir bünyeye sahibim.

    yüzümü yıkamamla beraber brezilya'dan getirilmiş, türk artisanlarca işlenmiş ristretto kokusu 5.35'e ayarlı espresso makinemden yükselip tüm evimi sarıyor. (nerede işlendiğini sormak isteyenler mesaj atabilir)

    hızlıca kahvemi içip koşu kıyafetlerimi giyip oturduğum özel güvenlikli sitenin yüksek duvarları arasında koşumu yaparken, bir yandan bloomberg'deki son haberleri dinliyorum kulaklığımda.

    35 dk civarı süren bu koşu esnasında gece piyasalarda ne olmuş bitmiş, kendimi update ediyorum.

    deneyin, siz de müptelası olacaksınız bu alışkanlığın.
    her şey kafada bitiyor, insanın biraz motivasyonunu yüksesdlsldakgkads..

    şaka şaka, gıpta ile baktığım insandır kendisi.

    bana gelecek olursak, ben sabah alarmı 18 defa snooze etmeden güne başlayamayan insanım :)

  • tek ve gerçek nedeni kediler.

    her sokakta 3-5 kap mama var. kediler de korunmadığı için kontrolsüz çoğalıyorlar. ve serçe falan bırakmıyorlar.

    doğanın dengesiyle oynadınız.
    ben küçükken hiç bir sokakta mama falan yoktu. yer kabuğu soğumamış, kedi maması keşfedilmemişti.

    ama sokaklarda kediler yaşıyordu. çöpten buluyorlardı, fare yakalıyorlardı ama karınlarını doyuruyorlardı. güçsüz olan hayatta kalamıyordu bu da dengeyi sağlayan bir unsurdu.

    edit: kedileri sebep gösterdik diye hedefe koyulduk. kediler hayvan da serçeler değil sanki. kedilerin genlerinde avlanmak var. önceden bir kedi 8 yavru yaptıysa 1 tane bilemedin 2 tanesi hayatta kalıyordu. şimdi sokakta doğan her kedi yaşıyor ve onlar da çoğalıyor.

    serengeti deki bütün aslanlar yaşasa ne olur aslandan başka canlı kalmaz. besin zinciri diye bir şey var amk. küçükken belgesel izlerdim aslan antilopu boğarken kamera ekibi niye kurtarmıyor hayvanı diye kızardım. bazılarının aklı da benim o yaştaki aklım gibi çalışıyor.

  • kütlesi 1.4 güneş kütlesinden büyük 2.5 güneş kütlesinden küçük yıldızlar çekirdeklerindeki tüm atomları demir'e dönüştürdükleri ömürlerinin sonunda bir supernova patlaması ile dış katmanlarını uzaya fırlatırlarken kendi üstüne çöken çekirdek de notron yıldızına dönüşür.

    bunlara notron yıldızı denmesinin nedeni üst üste yığılma sebebi ile atomlardaki elektronların çekirdek üzerine düşüp protonlarla birleşerek tamamı notronlardan oluşan devasal bir kütle meydana getirmeleridir. küçülerek sıkışan çekirdek açısal momentumun korunumu gereği hızlanır ve inanılmaz magnetik alanında hızlandırdığı parçacıkların periyodik olarak güçlü ışımalar yapmasına sebep olur. bu ışımaların yönü tesadüfen dünya'ya bakıyorsa deniz feneri gibi bir ışıyıp bir sönen yıldız kalıntısı görürüz. pulsar adı da burdan gelmektedir.

    küçük bir hacimde toplanmış devasal kütlelerin meydana getirdiği inanılmaz kütle çekim uzayı ve zamanı bükerek yıldızın yüzeyine yakın yerlerde zamanın %30 daha yavaş ilerlemesine neden olur. kurtdeliği yapmak için bu etkiden faydalanılabilir.

  • epa'ya göre doğada 6 farklı tipte bulunabilen silikat minerallerinin genel adıdır asbest. her ne kadar kimyasal yapıları farklı da olsa; tüm asbest tipleri benzer biçimde her biri birer iğneyi andıran uzun, ince, lifsi kristallerden meydana gelmektedir.

    asbest türlerinin tamamı kanser yapıcıdır. osha yönetmeliklerine göre havada serbest haldeki asbeste maruziyet üst limiti 8 saatlik süre boyunca 0.1 f/cc (santimetreküp başına 0.1 fiber) olarak belirlenmiş olmasına rağmen, esasında asbestin tıbben güvenli bir maruziyet üst limiti bulunmamaktadır. diğer bir deyişle asbestin hoş görülecek, makul bir değeri yoktur.

    birbirlerinden kolaylıkla ayrılarak havaya dahi karışabilmelerine rağmen tek başlarına oldukça sert yapıda olan asbest lifleri, vücut tarafından hiçbir şekilde bertaraf edilememektedir. hayatının herhangi bir döneminde kısa süreli dahi olsa asbeste maruz kalmış herhangi bir kimsenin, ömrünün geri kalan kısmında solunum problemleri ile karşılaşma riski oldukça yüksektir.

    asbest, solunum yoluyla maruz kalınması durumunda akciğer zarı kanseri*, asbestoz* ve akciğer kanseri* oluşumuna zemin hazırlar. deri ya da göz ile teması durumunda tahrişe sebep olur. cilt ile teması durumunda kana karışabilen asbest bu yolla karın zarı kanserine* de sebep olabilmektedir. asbest liflerini temas ettiği vücut dokusundan tamamıyla arındırmanın bir yolu yoktur. kısaca asbest maruziyeti geri döndürülemez, telafi ve tedavi edilemez.

    yüksek mukavemet, ısı yalıtımı, elektrik yalıtkanlığı, yanmazlık, esneklik, düşük maliyet gibi birçok mucizevi artısı olması sebebiyle geçmişte oldukça popüler bir yapı malzemesi olan, 1930 ila 1970 yılları arasında tüm dünyada yoğun miktarda kullanılmış olan, sıradışı avantajları sebebiyle inşaat sektörünün yanı sıra fren diskinden tost makinesine, buzdolabından aspiratöre kadar birçok ürünün imalatında tercih edilmiş olan asbeste günümüzde ne yazık ki hala birçok meslek grubu çalışanı maruz kalmaktadır. adao verilerine göre, amerika birleşik devletleri'nde görülen tüm meslek kaynaklı kanserlerin %54'ünün sorumlusu asbesttir.

    asbest maruziyetini minimuma indirmek amacıyla kullanılması elzem olan başlıca koruyucu ekipman respiratördür. kullan at maskelerin yanı sıra değiştirilebilir kartuş ve filtreli respiratör modelleri de bulunmaktadır. suratın tamamını ya da yarısını koruyan tekrar kullanılabilir respiratörler ile birlikte maruziyete uygun filtrenin de ayrıca seçilmesi ve satın alınması gerekmektedir. bir maskenin ya da respiratör filtresinin kişiyi asbestten koruyabilmesi için amerikan niosh standartlarına göre p100, yahut avrupa standartlarına göre p3 sınıfına ait olması gerekir. bir filtrenin bu iki sınıftan birinde olması, havada bulunan .3 mikrondan büyük herhangi bir zerrenin %99.95 ihtimalle filtre tarafından tutulacağı anlamına gelir. p2, p95 gibi daha düşük sınıflardaki maske ve filtreler asbest maruziyetine karşı koruma sağlayamaz. dolayısıyla, asbestten koruması amacıyla maske satın alırken p100, p3, fffp3 sınıflarından birine ait olup olmadıkları kontrol edilmelidir. kimi filtreler açık halde bulunup suya ve dış etkilere karşı korunmasız bırakılmış iken, kimi kartuşlu modeller filtreyi ıslanmaktan korumakta ve bu sayede daha uzun bir kullanım ömrü vadetmektedir. respiratörün, kullanım esnasında içeriye hiçbir yerden hava sızdırmaması gerekmektedir. bu sebeple doğru boyutta respiratör satın almak büyük önem arz etmektedir. respiratörün surata tam olup olmadığını anlamak için test kitleri mevcuttur. aynı kaygılardan ötürü, sakalları kesmeden respiratör kullanmak naifliktir, trajikomiktir.

    aşağıda 3m tarafından üretilen ve önerilen bazı respiratör modellerinin linkleri bulunmaktadır. moldex, honeywell north gibi diğer markalara ait modellere de bakılabilir. bunların bir kısmı türkiye'de iş güvenliği malzemesi satan firmalardan temin edilebilirken, bir kısmı yalnızca yurt dışından temin edilebilir durumdadır.

    3m 6000 serisi
    3m 7500 serisi
    3m 2091 respiratör filtresi
    3m 60921 respiratör kartuş/filtre
    3m 9332 kullan at tipi maske

    her kullanımdan sonra respiratörün durumunu kontrol etmek ve temizliğini yapmak gerekmektedir. temizlik işlemi titizlikle yürütülmelidir. öncelikle respiratör üzerindeki kartuş veya filtre çıkarılmalı, devamında respiratör 50 dereceyi geçmeyen temizlik solüsyonuna daldırılmalı, daha sonra çamaşır suyu eklenmiş suya daldırılarak dezenfekte edilmeli ve durulanarak kurumaya bırakılmalıdır. bu, 3m firmasının kendi web sitesinde önermiş olduğu temizlik prosedürüdür.

    bir filtre, artık rahat biçimde nefes almanıza engel olmaya başlamış ise o filtrenin ömrünü doldurduğundan emin olabilirsiniz. öte yandan, herhangi bir biçimde hasar görmüş bir filtreyi kullanmak asbest maruziyetine davetiye çıkarmaktır.

    asbestten tam anlamıyla sakınabilmek için yüzün tamamını kapatan bir respiratörün yanı sıra koruyucu giysi ve eldiven de kullanmak gerekir. asbest ile kontamine olan kıyafetlerden kurtulmadan evinize giremezsiniz. havada serbest halde bulunan asbest rüzgar ile olduğu kadar insanların kıyafetlerine tutunarak da taşınır. sözgelimi, asbestli ortamda çalışmak durumunda kalan bir kimse yeterli önlemi almadığı takdirde evde kendisini bekleyen ailesinin sağlığını da tehlikeye atar. hiçbir önlem almadan 6 ay boyunca asbeste maruz kalan bir işçinin ilkokula giden çocuğu, geleceğin akciğer hastalıkları adayıdır.

    eğer ölçümler gerçeği yansıtıyor ise ankara'da meydana gelen bu felaketten maske kullanarak, filtre sipariş ederek, camları kapatarak paçayı kurtaramazsınız. göz göre göre bu zehre maruz kalmak delilik, çocukları bu zehre maruz bırakmak caniliktir. ankara halkının bu akıl tutulmasınan bir an evvel sıyrılıp eyleme geçmesi gerekmektedir. ilgili kurumlar, bugünden itibaren her gün şehrin muhtelif yerlerinden numuneler almak, ölçümler yapmak ve kamuoyunu bilgilendirmek mecburiyetindedir. maltepe'deki sıfır noktasının etrafındaki dört kilometre çaplı alanda yaşayan insanlar bir an evvel tahliye edilmelidir ve bölge karantina altına alınmalıdır. ankara'da insanlık suçu işlenmiştir, sayısız insanın ciğerlerine hastalık tohumları ekilmiştir ve maruziyet hala devam etmektedir. sorumlulular yargılanmalıdır.

    kaynakça:
    https://www.cancer.gov/
    https://www.epa.gov/asbestos
    https://www.asbestos.com/
    https://mesowatch.com/
    https://www.mesothelioma.com/

  • öğrenci dediğin saygılı ve efendi olmalı. bu tür olaylar ülkemizde de olmuştur ki türkiyemiz gençliğin dejenerasyonu ve kalitesizleşmesi anlamında birçok ülkeden daha beter durumda. günümüz lise öğrencilerinin çoğu serseri. mafya özentisi. efeliğe hevesli. bir de sırtlan gibi sürüler halinde geziyorlar yani sürü halindeyken çok kahraman ve cesurlar lakin tek olunca kuzu gibiler. aile terbiyesi yok hatta bunların yaptıklarını serseriliklerini destekliyen ve arkalarında duran aferin aslanım aferin paşam diyen aileler bile var. bu paşam hitabı da son yılarda moda oldu ya her taraf paşalarla doldu nasıl paşaysa bunlar. neyse. öğretmenlerin eli kolu bağlanmış. bir disiplin bir yaptırım uygulayamıyorlar. başlarının belaya girmesinden de korkuyor öğretmenler. öğretmen biraz dizginleri eline almaya çalışırsa öğrencilerin tvlerden internetten öğrendikleri her türlü iftira çamur atma yöntemlerini uygulamaları ihtimali de var ki en tehlikelisi de bu. böyle yaşanan vakaları duyuyoruz izliyoruz medyada. ülkemizin bütçeden en yüksek payı alan kurumu milli eğitim. bütçede birinci sırada ve eğitim öğretime yüzlerce trilyon harcanıyor sağlam ve kullanılabilir haldeki okul binaları dahi yıkılıp yerlerine daha yeni ve modern binalar yapılıyor ki öğrenciler en konforlu ve sıcacık ortamlarda eğitim öğretimlerine devam etsinler diye.okullarda her türlü teknoloji ve olanak mevcut. fakat gelgelelim belki hepsi değil ama liselerin çoğu sanki bir serseri toplanma merkezi gibi. milli eğitim sisteminde öncelikle bu zorunlu eğitim öğretim saçmalığı kaldırılmalı. eskiden olduğu gibi ilkokul 5 sene olmalı onu bitiren isterse ortaya liseye devam etmek zorunda olmamalı. zorla eğitim öğretim mi olur. bana yetki verseler okulların çoğunu kapatıp okul binalarını halk için hayırlı hizmetlerde kullanırım. hastane olur misafirhane olur halk eğitim kursları olabilir. okul binalarında boşu boşuna doğalgaz kömür elektrik yanıyor. çakallar keyif yapıyor. ülkenin serveti bunlar okusun adam olsunlar diye harcanıyor lakin harcanan paralar verilen emekler boşuna. öte yandan genç kızların çoğununü durumu daha vahim ve onlar tamamen kayışı koparmışlar gibi neyse ayrıntılara girmeyelim. velhasıl bu gençlik düzelmez artık ve daha kötüye gider iyiye gitmez. günümüz gençliğine birşeyler öğretebilmek için uğraşan, onları eğitip yararlı ve iyi insanlar olmaları için emek verip mücadele eden tüm öğretmenlerin allah yardımcısı olsun, ruh sağlığı ve sabır versin.