ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türk televizyonlarındaki unutulamayan anlar
-
yıllar önce... ateş hattı'ndaydı sanırsam. konu neydi tam hatırlayamıyorum ama tartışma feci kızışmıştı onu biliyorum. ortamın en hararetli anında melih gökçek ile emin çölaşan birbirlerine laf sokma, akabinde de inceden tehdit etme yarışına girmişlerdir:
m.g. : belediyede sana bir kameraman ekibi tahsis ettik, takacağım onları peşine, tüm gün seni takip edecekler, açığını yakalayacağız, o zaman gör...
e.ç. : asıl ben senin arkana takacağım koca bir kameraman ordusu, rezil rüsva olacaksın, asıl sen kendine dikkat et!
tam bu sırada reha muhtar programın akışını kurtarmak için araya girer:
"lütfen sakinleşelim efendim, daha fazla tartışmanın anlamı yok, zaman gösterecek artık kim kime takacak... ee... kameraları yani..."
araba kullanmayı bilmeyen 30 yaşındaki erkek
-
1997'deki ben. 2007'de de bunun 40'lık modeliydim. isteyip de imkân ve fırsat bulamamaktan değil. baba tarafımın neredeyse tüm erkekleri ya -babam gibi- şoför, ya tamirci, olmadı oto yedek parçacısı. rahmetli kardeşim 15 yaşında kamyon kullanıyordu. bense kamyonumuzun plakasını bile hafızama nakşedemedim.
ilgi diyorum, olmayınca olmuyor. piyangodan sıfır araba çıksa satar daha lüzumlu bir şey alırım.
2002 dünya kupası'ndan akılda kalanlar
-
85-91 arası neslin okullarının son günlerinde okuldan kaçması, ya da okullara kurulan televizyonlarla maçları izlemeleri.
özellikle ilk brezilya maçı açısından konuşuyorum.
benim açımdan fransa-senegal maçını adana'da tabi ki klima son raddede pepsi çekirdek vesilesiyle izlemem. iki derse girip geri dönmüştüm izleyebilmek için.
neredesin be papa bouba diop reyis ?
19 mart 2016 taksim patlaması
-
20 metre önümde patladı. sigara içiyodum. 3 metre uçtum yere. ablamın aldığı saatte gitmiş. beynim sarsıntılı sadece kıl payı hayattayım.
edit: biraz kendime geldim. evime geçtim şuan.
işyerinin aşağısında sigara molasına çıktık bi abiyle. aklımın ucundan bile geçmezken hemen az ötemde büyük bir alev topu gördüm. bambanın basıncıyla yere düştüm hemen. gözlerim karardı. kulaklarım duymuyordu. beraber sigara içtiğimiz abi yerde şoktaydı. onu görünce kendime geldim. hadi kalk kaçalım burdan diyerek hemen ara sokağa daldık. kısa bi süre sonra geri geldim. etrafta parçalanmış etler duryordu. polislere içeri girmem lazım telefonum herşeyim orda, ailemi aramam lazım dedim. ama sokmadılar tabi. her yer tahliye olmaya başlayınca geldi eşyalarım.
nedense çok etkilenmedim. alıştırıldık çünkü buna. ölmediğim için seviniyorum sadece. sanki ölen insanlar normalmiş gibi. az önce bana yol soran adam öldü belki de. ne garip demi. bombacının canı 10 adım daha atmak istemediği için hayattayım. işte bu kadar garip.
vega
-
yeni albümleri çıkmıştır.
(bkz: delinin yıldızı)
youtube:
https://goo.gl/kdicgj
itunes & apple music:
https://goo.gl/cv9xdr
spotify
https://goo.gl/fg3kw3
deezer:
https://goo.gl/yjykab
fizy:
https://fizy.in/be0a7
muud:
https://goo.gl/vgzd1c
uçağın kanadına tutunup yere çakılan afgan
-
çaresizlik nedir bilmeyenler bu video üzerinden goygoy yapmasınlar. çaresizlik tam olarak budur!
ne zaman bu sözü de söyleyince aklıma rahmetli dilek özçelik'in "görüyorum ki çaresizliği hiç tatmamışsınız hayatınızda" lafı aklıma gelir. bir kez daha mekanın cennet olsun dilek!
rte'nin şehit cenazesi namazını yanlış kılması
-
kılıçdaroğlu yapsaydı ne dinsizliği ne imansızlığı ne de kitapsızlığı kalırdı.
bu tür şeyleri hiç sevmem. insan unutabilir, hata yapabilir. bayram namazında bile hata yapabilen ve bazen yandakine bakan bir insanımdır. ben normal karşılarım bunu ama bu insanlar montaj video üzerinden kılıçdaroğlu ezandan önce orucunu açtı diye salyalar akıttı. yürüyen merdivene ters bindi diye denmedik laf bırakmadılar.
tanım: insanlık halidir. "insan" hata yapabilir.
recep tayyip erdoğan'ın aksaray'da imamlık yapması
-
cumhurbaşkanlığı bitsin çok güzel yorumlarım var. şimdi hapise atıyolar. seviyoruz seni. mucks.
burs veren sözlük yazarları
-
çevremde bir çok üniversite öğrencisinin burs aradığını gördükten sonra yazma gereği duydum. bir çoğumuz universiteyi zorluklarla okuduk. ben hem çalıştım hem okudum. zorlandim elbette. besinci sene zar zor bitirdim okulu.
kyk alanlar geri ödemesinin ne kadar zor olduğunu bilir. binbir güçlükle ödedim.
çalışılan pozisyon ve maaşları başlığına bakınca sözlük yazarlarının ister bireysel ister bir iki yazar ortak bunu yapabileceklerini düşündüm.
eğer içinizde bunu yapmayı isteyen yazarlar varsa burdan iletişim kurarak bir öğrencinin günlerini rahat geçirmesini sağlayabilir.
hadi sözlük.
edit :part time iş bulma ve para dışında ihtiyaçlarını karşılama teklifleri geldi. elbette her türlü teklifi öğrencilerle değerlendirmek gerek. bu şekilde yardım edecek yazarları da başlığa bekliyoruz.
edit editi: part time iş ve işçi arayan arkadaşlar bunu başlığa yazarsaniz daha çok işe yarar teklifiyle geldiler. iş vermek isteyenler varsa başlığa bekliyoruz.
yeni edit : entryi debe olsun diyenler var. arkadaşlar kendi kendime yapamıyorum hak verirsiniz.
filmlerde geçen hayali şirket isimleri
-
(bkz: acme)
evren genişliyorsa nasıl sonsuz oluyor
-
bir kağıt, kalem ve demir para alın. para yardımıyla kağıdın üzerinde saat yönünde çember çizmeye başlayın. aynı çember üzerinde aynı hızda defalarca dönün. yaptığınız hareket harmonik salınıma örnektir ve ideal şartlarda sonsuza kadar devam edebilir.
bu sefer daha büyük bir demir para alıp etrafında daha büyük çemberler çizmeye başladığınızda yaptığınız hareket de yine harmonik bir salınımdır ve yine ideal şartlarda sonsuza kadar devam edebilir. sadece frekansı değişmiştir.
burada sonsuz olan bir hareketi iki boyutlu bir kağıtta genişletmiş oldunuz. şimdi bu genişlemenin kağıt üzerinde değil de, zaman ekseninde ya da başka bir boyutta olduğunu düşünün. genişleme her zaman sizin algılayabileceğiniz/kavrayabileceğiniz bir boyutta olmak zorunda değil. o yüzden indirgeme ve modellemeler konunun daha rahat anlaşılmasında size yardımcı olabilir.