ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
alex de souza
-
bu adamın gönderilmesinde (gitmesinde) payı olan herkese bir sözüm var. sizin ben amınıza koyim.
arda turan ve burak yılmaz'ın puro keyfi
muhabbet kuşlarının ölüm sebepleri
-
bizimki; 14 yıllık hayatı boyunca defalarca ishal oldu, coşkun arkadaşları tarafından kovalandı, eve kaçak giren kedilerle savaştı, bunun kanatları çok uzamış diyen psikopat dayı tarafından kanatları kesildi, yemi dışında fantazi olsun diye tadına bakmadığı yiyecek içecek bırakılmadı, kafesinden firar etti, evin içinde köşe bucak arandı yorganın altından çıktı, su sevdası yüzünden akan muslukların altına girdi, geniş ağızlı bardakların içinde boğulma tehlikesi atlattı, manevra kabiliyetini ölçmek için bir odadan diğerine uçarken üzerine kapı kapatıldı, kaleye geçirilip pinpon topuyla ters köşeye yatırıldı... ve daha birçok şey.
ama eceliyle gitti, yakışmadı.
90'lı yıllara özgü problemler
-
okulların açıldığı hafta defter ve kitapları kaplamak. böyle bir saçmalık artık yoktur sanıyorum.
köpeğin arabalara havlama nedeni
-
avlanma ve koruma güdüleriyle açıklanabilir. köpekler ve kurtlar avlarını kovalamak ve kıstırmak üzerine kurulu canlılar oldukları için kovalamak bir tür alışkanlıktır. sürünün bulunduğu yerden hızlıca geçen büyük bir nesne, kovalanıp kıstırılması gereken bir av olabilir.
aynı zamanda kendini tanıtmadan sürünün ortasına dalan bir şeye 'sen ne ayaksın, hop, hop!' demek de geçerli bir nedendir.
alanını olası yeni saldırganlardan korumak isteyen bir köpeğin arabaya havlaması ya da kendisinden kaçtığına* inandığı aracı kovalaması da beklenmedik olmaz.
dahası, kovaladığı her araba hemen hemen ayrımsız kendisinden kaçtığı için kendini bir anlamda başarılı bulan ve bunu olumlu bir pekiştirme olarak algılayan köpeğin bu davranışı kalıcı biçime getirmesi de şaşırtıcı olmaz.
neden bunlardan biri ya da hepsinden biraz biraz olabilir.
antalya'da 4 kişinin evde ölü bulunması
-
vatandaşının sorunlarına sağır bir iktidarın döneminde gerçekleşmiştir.
borsa istanbul'un %10'unun katarlılara satılması
-
kesinlikle gündem'de tutulması gereken haber. bugün yüzde 10, yarın 20 derken bi bakmışız hepimiz katarlıların marabası olmuşuz. yazık ki ne yazık bu millete...
sıfırdan tanışılıp sabaha kadar konuşulan o gece
-
işte belanızın sikileceği gün
obama'nın sözünü kesen adama cevabı
instagram'ın zengin türk çocukları
-
benim açimdan bir olayi olan fotograflar. helikopterler, jakuziler, lamborciniler havada ucusuyor amk. ben de geçenlerde yapi kredi'den vadaa kumbarasi almistim içine para atiyordum. dum, ama kirdim attim simdi.
24 mart 2024 yeniden büyük istanbul mitingi
-
akp’li belediyede çalışıyorum diye hayatımda 1 kez zoraki akp mitingine katıldım. kitleyi ilk kez yakından gördüm.
arkadaşlar öyle bir kitlenin sayesinde iktidarlar ki hayatı sorgularsınız. gördüklerimi hala unutamıyorum. bizim asıl rakimiz rte falan değil bu kitle. asla yenemeyeceğin (!) çipli bir ordu gibi düşün…
o yüzden parti marti ayırt etmeden (ki ben eski bir iyi parti üyesi ve mustakbel zafer partisi sempatizanıyım) istanbul’da bu çipli orduya rağmen erdoğan hegemonyasını yıkmış olan ekrem imamoğlu’nu destekliyorum. bu geleceğimiz için elzemdir. önce bunları yıkmalıyız. sonra aramızda rekabet ederiz. önce bu hegemonyayı en güçlümüzle tamamen yok etmeliyiz…
teletext
-
ilk aşk gibi bir şey lan.
bilgisayardan internetten önce bu vardı hayatımızda. gerçi tam olarak vardı diyemem kendi adıma, zira bizim televizyonun böyle über bir özelliği yoktu ve fakat akraba evlerinde denk geldiğimde saatlerimi geçirirdim başında. hava durumu desen var, fikstür desen var, güncel haberler desen var. internete ilk girdiğimde hissetiklerimi belki bir kademe düşüğüyle yıllar önce hissettirdi bu meret bana. sosyal statü belirleyicisiydi gözümde resmen. gerçi öyle hala, nerde teletext seven bir insan var, işte orada güzel bir insan vardır.
şimdilerde boşladık biraz elbet ama yeri ayrıdır kalbimizde.
unutulmadın teletext.